Küçük Sahne'de "Arsenik" Allah Münir'i, "Ayyar Hamza", Akademi "Ti- rosu - evvelce ilân ettiği "Bizim erine - Anouilh'un "Antigo - Gençlik Tiyatrosu Georges Tiyatrosu amlet" ve Federasyon Tıyatrosu Orhan Asena'nın "Korku" sunu nayacaklardı. Program güzel ve zengindi. Ama ve Sanatseverlerin Festivale a- asız kalacağından endişe ediliyor- Küçük Sahne senik üçük Sahne'nin bu sezon ne işler yapacağını doğrusu herkes me- ediyordu. Çünkü birçok kıymetli atkârın, son olarak rejisör A- İ ayrılmasıyla bu sevilen atro, değerinden çok şey kaybet- şti. Hele ilk piyes olarak, İstanbu- tanıdığı bir eserin, 'Arsenık"ın ilmiş olması tiyatro — meraklıları rinde bir duş tesiri yapmıştı. Kü- Sahneden neler ummuş, ne bul- ışlardı?.. sene evvel Komedi Tıyatrosun— başarıyla temsil edilen "Ahududu' görmeyenler, belki "Arsenik"i be- ebilirlerdi. Fakat araya bir muka- e girinci Küçük Sahne'nin oyunu zayıf kalıyordu. ünir Özkul'un Küçük Sahne'nin arılı senelerinde oyna adığı "Arpa m, nedilerindeki güzel oyunları hâlâ azalarda.. Ama Münir o zamanlar lece rolünü, oyununu düşünüyor- korusun du. Şimdi Tiyatronun idaresi eline geçınce oyunundan çok şeyler kaybet- ti, "Arsenik'in en mühim rolü olan Mortimer Brewster' de durmadan ke- keledi, rolünü unuttuğu sahneleri şahsi sempati sile kurtarmağa çalıştı ve her zaman yaptıgı /,gibi kendini tu- tamayıp bol bol . evin Seval ile Şükran Akın 1ht1yar teyzeler'de pıyesın en sempatik şahıslarıydılar ğur Başaran Elaine Harper'de b genıld Küçük — Sahne "Arsenik" için iki aktörü kadrosuna almış. Mümtaz E- Melih Vassaf Genç müellif ner Jonathan Brewster rolünde kor- kunç ve başarılı bir kompozısyon yap mış, Kâmran Yüce ile beraber piyesin eh enteresan sahnelerini muvaffaki- yetle canlandırıyorlar. FHayri Esen, Komser Rooney'de başarılıydı. Sadrı Alışık, "Çayhane"deki rolünü tekrar- lıyor gıbıydı Suat Taner ve Coşkun Delikan polis rollerinde ellerinden ge- leni yaptılar. Mücap Ofluoğlu, sahne- ye koyuşta gösterdiği — zafiyeti Ataç Brewster roluyle telâfi etti. FFakat seyirciler "Küçü ahne"den şerefli mazısıne layık oyunlar beklıyorlardı ve "Arsenik"ten memnun olmad memnuniyetsizliklerini de pıyesı fazla alkışlamamakla açıkladılar. Aksaray Bölümü "Sam Rüzgârları" e stanbul Şehir Tiyatrosunun Aksa- daki sahnesi bu sene mevsime bir telif piyesle gırdı Raşit Rıza'nın sahneye koyduğu "Sam Rüzgârları" genç bir müellif -Melih Vassaf- in ilk eseriydi ve sahneye çıkabilmek için tam altı yıl edebi heyetin dosyaların— a a uyuması İâzım gelmişti. m Rüzgârları" tiyatro meraklısı bir gencin ilk denemesiydi ve bu tarz e- serlerde bulunması mutad olan ku- surların hepsini ihtiva ediyordu. A- ma ne var ki, tiya ro sahasında eser verilmesini — samimiyetle istiyorsak heveskârlara şans vermeyi ve bunun neticelerine katlanmayı da göze al- malıydık. "Sam Rüzgârları" realist bir piyes- t hlaken iflâs etmiş bir aile, pa- rasını sefih âlemlerde tüketen bir tüc- car, basketbolden başka bir şey dü- şünmeyen havai bir delikanlı, den kızlar seyirciye yordu. Eserin kâh komediye, kâh me- lodrama kaçan havası da bir nevi ti- yatro seyircimiz için aranıp ta bulun- mayan bir şeydi. "Sam Rüzgârları"- nın bu bakımdan alâka ve seyirci toplayacağı muhakkaktı. Muhakkak olan diğer bir şey de bu piyeste rol alan sanatkârların rollerini benimsi- yerek muvaffakiyetli kompozisyoraa- ra ulaşmış olmala rıydı Nezihe Be- "hasbelkader" kötü yola sap- mış anneyi. Yaşar Özsoy aciz ve mu- tevekkil büyükbabayı, Abdurrahman Palay neden olduğu anlaşılmadan hi- dayete erişerek annesini doğru yola sevkeden havai genci iyi oynadılar. Halük Sancı hovarda tüccar rolün- de, Gül Gülgün güzel Rüya'da dik- kati çektiler. Hele Şaduman Ayşın ile Muallâ Kaynak, kolejli züppe kız rollerinde hem sahneyi güzellikleriy- le süslediler, hem de seyircileri gül- mekten kırıp geçtiler. "Sam Rüzgârları"nın genç müellifi bu ilk denemesiyle muvaffakiyete e- rişememekle beraber, istikbal için ü- mitsizliğe uğramamıza da vesile ver- medi. AKİS, 27 EKİM 1956