YURITTA OLUP BİTENLER Hü . nin Önüne bir fırsat çık- mışta, kendısıne çeki düzen vermeli, hakikaten ciddi bir siyasi teşekkul haline gelmeliydi. Mazbut, politikası belli, dört bir tarafa çekılmeyen bir parti.. Kurucular memlekete yayıl- çahşıyorlardı Bu iyi bir : er za- man belirttiği gibi- geç bile kalmış- lardı. Ama bu dahi, gelişi güzel ya- pılmamalıydı. Herkes ne söyleyeceği- ni, ne söylemeyeceğini bilmeli, ona göre konuşmalıydı. Zaptı rapt altına giremeyenler ise, müstakil kalırlar- dı. Her halde parti demenin, demok- ratik manasıyla disiplin demek oldu- ğu hatırda, tutulmalı, kimin sözünün Hür. P. ni ilzam ettıgı ortaya kon- malıydı. Bu haftama basında bir çok Hür. Meclisin açılması dolayısıyla başkente dönüldüğünde bu işin her şeyden evvel görüşülmesini, — karara varılmasını istiyordu ve cereyan git- tikçe kuvvet kazanıyordu. Hür. Par- tililer artık İşbirliğinden bahsetme - meliydiler. Buna mukabil öteki mu- halefet partilerine, onların mensupları na hücumdan vaz geçilmeliydi. Millet bunu tutmuyordu, işte. Üstelik bu- gun uykuya yatması gereken İşbirli- ğinin Muhalefet çalışmaları esnasın- da kendılıgınden tahakkuk edeceği, bir gün de seçimlere mutlaka ve mut- laka, müsavi şahsiyetler halinde, hiç kimsenin hiç kimseye peykliği 'bahis mevzuu olmaksızın, realist bir eşit- lik içinde elele gırılecegı o kadar aşi- kârdı ki partilerin birbirini kırmaları sadece müşterek hedefe varılmasını güçleştirirdi. Hür. P. bu fırsattan istifade ile kendi kendisi üzerine eğilir ve parti- liler şimdiden — koydukları teşhisten sonra tedavi yoluna da — saparlarsa serden kayır gelirdi ve Hür.. P. mem- leket bakımından son derece mühim olan, hayati olan fonksiyonunu ifa edecek durumu alırdı. C.M.P. Karar peşinde eçen haftanın sonunda cumartesi günü, Ankarada bir gazinoda "Arna.. Arna.." diye sesler yükseli- yordu. Arna, Fuad Arnaydı, Bu sa- tırları okuyanların C.M.P. Genel Baş- kan vekilinin bir rövüde göründüğü- nü sanmaları, mümkündür.. Ama o gün gazinoda rövü yoktu. C.M.P. nin Ankara İl Kongresi vardı. Fuad Ar- na, beraberinde Parti lideri Osman Bolukbaşı olduğu halde bir ara Esen Park gazinosuna uğramıştı. Delegeler Fuad Amanın konuşmasını istiyor- lardı. Genel Başkan vekili söz alarak bir kaç cümle söyledi. Özür diliyor- du, çok meşguldü. Genel İdare Kuru- ydi lu toplantı halinde ve Kongreye sunulacak raporu hazır- liyordu. Bu bakımdan, konuşma- sını kısa kesmek zorundaydı. Fu- ad Amayı, meşhur Osman Bölük- başı kürsüde yâlnız bırakmadı. Ama 10 Kapaktaki politikacı Fuad O kuyucularımızın çoğu AKİS'in bu sayısının sayfalarını çevir- mekle meşgul oldukları bir sıra- da, memleketin dörtbir bucağın- dan gelen 2 bin kadar delege An- karada, Cumhurıyetçı Millet Par- tisinin İkinci Büyük Kongresinin aktolunacağı Cebeci Sineması sa- lonunda toplanmış olacaktır. Ken- disini "istikbalin iktidar partisi" olarak gören bir siyasi teşekkül mensuplarının kalplerinde yatanın nasıl bir arslan oldugunu ortaya çıkarması bakımından, C.M u— yük Kongresinin merak ve l ka uyandıracağı muhakkaktı. İktidar partisinin tutumunun ve Muhale- fet partileri arasındaki işbirliğinin günün meselesi olduğu bir sırada bu kongre bir başka alâka ve me- rakın da mihrakını teşkil edecek- tir. Bu kongrede muhtelif fikirle- rin ortaya atılması, bazı çatışma- ların ortaya çıkması ihtimali ve Genel Başkanlık mevkii işin giri- şilecek mücadele halk efkârının tecessüsüne ayrı bir cazibe ilâve edecektir. Hele C.M.P.'nin hitabet sanatının bütün inceliklerine va- kıf ve cidden ateşli politikacıları- nın, delegeler arasında fikirlerine taraftar toplamak için girişilecek mücadele kongrenin havasına rev- nak verecektir. liderler arasında- ki mücadelenin esas noktasını, ku- lis faaliyetinden ziyade kürsüden irad edilecek nutuklar teşkil ede- cektir. Bu bakımdan kongrenin bir hitabet yarışına sahne olması da gayet tabiidir. Bu hitabet yarışının en alâka çekici simalarından birinin gür sesli, ateşli ve imanlı Fuad Arna olacagından şuphe yoktur. Fuad A M.P.'nin program ve tü- züğüne samimiyetle inanmış ve bağlanmış bir politikacıdır. Kong- renin tensip edeceği tarzda hare- ket etmeyi bir şeref ve memleket borcu olarak telâkki ettiğini çok kimse bilmektedir. Bu sebeple kong rede, Fuad Arna'nın müdafaa et- tıgı f”kırler ekallıyette bile kalsa, "mümin" politikacının partisine besledıgı bağlılık hislerinde en u- fak bir değişiklik olmayacaktır. Bundan 16 sene önce Bursanın Karacabey ilçesinin Cambaz kö- yünde dünyaya gelen Fuad Arna, ilk tahsilini Karacabey'de yaptık— tan sonra orta tahsilini Bursa Er— kek Lisesinde tamamlamış vı karaya gelerek Hukuk Fakultesın— en mezun olmuştur. Kendisine meslek olarak idare- ciliği seçen Fuad Arna'yı 1946'nın elektrikli, yılları, Akçakoca kay- makamı olarak koldu.. Ateşli mi- Arna zacının bütün şevkiyle hürriyet fi- kirlerine inanan genç kaymakam, o zamanki hükümetin bir kararını vazife ve mesuliyetine bir müda- hele sayarak istifa etti. Bu istifa o zamanlar siyasi bir hadise olarak alâkayı çekti ve İstanbul gazete- lerinin birinci sayfalarında iri pun- tolarla gösterildi. — İstifa eder et- mez issiz kalan Fuad Arna geçi- mini sağlamak için bir iş tutmak zorundaydı. Çiftçilik ona cazip gö- rünüyordu. Bu maksatla oğum memleketi olan mümbit Karaca- beyin yolunu tuttu. 1946 senesi, iç politikada hürriyet ve demok- rasi fikirlerinin halk arasında en yaygın olduğu bir yıldı. Bilhassa Karacabey ve havalisinde genç D.P., bütün gönüllerin aslanıydı. Çiftçi olmak için Karacabeye gi- den Arna, oradan hemşerile- nin zoruyla hararetli bir partici o- larak döndü ve D.P. teşkilâtında faal vazifeler aldı. Siyasi mücade- rna'nın mizacına uygun düşmüştü: Mitingler, - beyanatlar tam onun işiydi. Kısa zamanda şohret yaptı. Bu arana gazetecili- ğe de atıldı. Bu meslek Fuad Ar- na'ya da uğur getirmedi, hapisha- neye düştü. Fuat Arna bu hadise- yi politikanın bir cilvesi kabul etti. Onun kabul edemediği cilve, fikir arkadaşlarında müşa- hede ettiği değişme oldu. D.P.'den istifa ederek Millet Partini safla- rına katıldı, bu partinin teşkilâ- tında mühim vazifeler ifa ederek iki yıl kadar da Genel Sekreterlik yaptı Millet Partisinin kapatılması ü- zerine Cumhuriyetçi Millet Parti- sinin kurucuları arasında yer aldı. Cesareti, tok sözlülüğü ve dürüst- lüğü ile sevgi kazandı. Siyasi ha- yatın bütün güçlüklerinden, me- şakkatlarından yılmadı, — herşeye gerdi. Hemşerilerinin ısra- rıyla ve biraz da tesadüfün tesi- riyle atıldığı politik hayat, onun için herşeydi, bir ölüm kalım meselesiydi. Evli ve bir kız çocuğu babası o- lan Fuad Arna bir taraftan İstan- bul Barosunda avukatlık yaparak ailesinin maişetini temin ederken, diğer taraftan da muhalefette bu- lunan C.M.P. saflarında çalışıyor, inandığı fikirlerin yayılmasına ve bu suretle partisinin iktidara geç- mesine uğraşıyordu. Bu gayret,belki yeldeğirmenine hücum etmek kadar beyhude sa- yılabilirdi. Fakat dünyanın daha güzel olmasında Don . Kişot'ların da payı olduğu unutulmamalıydı. AKİS, 27 EKİM 1956