Schâr . İstifa edecekti temin edebilmek için de hususi sek- törün envestismanlarını çok lüzumlu 1şlere hasretmesi temin edilecek, âmme sektöründe ise yüzde 10 nis- betinde envestisman kısıntısı yapı- lacaktır. Dikkate değer tedbirlerden birisi de taksitli satışlarla alâkalıdır. Prof. Erthard Federal hükümetin, taksitli satışların talebi arttırdığı kanaatin- de bulunduğunu bildirdikten — sonra piyasanın normal bir hale getirilme- si için hükümetin Bundestag'tan ba- zı selâhiyetler isteyeceğini bildir- miştir. İktisat bakanı bu selâhiyet- lerin teferruatından bahsetmemişse de, bazı maddelerin taksitle satışına mâni olunmak istendiği anlaşılmak— tadır. Satın alma gücünü mal ile şılamayı istihdaf eden tedbir olarak da gümrük resimlerinin indirilmesi, liberasyon politikasına hız verilmesi ve kredi imkânlarının genişletilerek ithalâtın artırılması - düşünülmekte- dir. Bazı maddelerde — yüzde 20-28 gümrük indirimi yapılacaktır. Üze- rinde büyük hassasiyet gösterilen Alman ziraatinin inkişafına — sekt Vermemek için gümrük indirimleri zirai maddelere teşmil edilmiyecek- Erhard beyanatında iş verenle işçi münasebetlerine de temas etmiş, hü- kümetin tekaütlük haddi olarak 68 yaşı düşündüğünü, ancak bunun iki tarafın arzu ve itirazlarına bağlı bu- lunacağını bildirmiştir. Federal hükümet — programında bütçenin denkliğine itina gösterile- ceği de tasrih edilmiştir. Erhard'ın yaptığı bu beyanat ha- len Bundestag'da müzakere edilmek- tedir. Federal Cumhuriyet meclisi- nin de bu programı, sosyalistler a- leyhte oy kullansa dahi kabul ede- ceği muhakkaktır. Fakat sanayici- lerle iktidar partisi arasına giren bu kuvvetli prensip ayrılıklarının sükü- net bulacağını tahmin etmek imkân- 16 TRAFİK Ankara Kaybolan otomobil I mirde oturan, fakat işi dolayı - siyle sık sık Ankaraya gelip gıden bir Amerikalı Posta caddesine sap- mış ve yeşil Chevrolet arabasını P.T. T. ye ait kamyonların — arkasında durdurmuş, camlarını kapamış, ka- plarını kilitlemiş ve — Amerikadaki akrabalarına yazdığı tebrikleri ver- mek üzere Poslahaneye girmiş, beş on dakika sonra dışarı — çıktığı zaman arabasının yerinde — yeller estiğini görmüştü. Amerikalı şaşırmıştı, ora- da bulunan kimselere bir şeyler sor- mak istedi, bir türlü dert anlatamı- yordu. Otomobilinin çalındığına hük- mettıkten sonra, — ilgili bulunduğu telefon ederek durumu bil- Oradan da Vazıyet polıse ak- settirildi. Polis büt un yakın merkez- lere arabanın eşkâlin rengını nu- marasını bildiriyor 11k gördüğü yer- de durdurulmasını tebliğ ediyordu. A- merikalı yanındaki tercümanla Ope- ra meydanındaki trafik karakolun- da arabasının akıbetini Öğrenmeğe çalışırken, oradaki polislerden biri, Amerikalıya arabasını nerede bırak— tığım sormuştu. Amerıkalı bir kâğıt parçasının üzerinde Posta caddesini tarif ederek otomobilini bıraktıgı ye- ri gösteriyordu. Amerikalı birdenbire hayretler içinde kalmıştı: Ankara'da bir müddetten beri yeni Trafik Ka- nununun tatbik edildiğinden, trafik polisinin faaliyete geçtiğinden o da- kikaya kadar haberi yoktu. Çünkü Ankara'nın trafiğinde yeni bir kanu- nun tatbik edildiğini gösteren bir de- gişiklik olmamıştı. Polis Amerikalı- ya Posta caddesinde park yapmanın yasak olduğunu, bu yüzden otomobi- linin trafik polisi tarafından alınıp başka bir yere çekilmiş olabileceğini izah etti. Nitekim polisin söyledikle - ri sonradan harfi (harfine çıktı, Ame- rikalı trafik polisine — başvurunca, yanlış yerde park ettiği için otomobi- linin Postahanenin arkasındaki so- kağa götürüldüğü kendisine bildiril- di. Amerikalı bu habere sevinmişti. Yalnız aklının ermediği bir şey var- dı. Posta caddesinde arâbasını bı- raktığı yerde orada park yapılamı- yacâğına dair bir levha filan yoktu. Sonra polis, arabasının kapısını nasıl açıp içeri girebilirdi. Ankara'daki trafik kaideleri Amerikalının birâz garibine gitmişti. Trafik polisi duru- mu izaha çalışıyordu. Ellerinde faz- la levha olmadığı için o sokağa "bu- rada park yapılmaz" levhası koya- mamışlardı. Bu yüzden Amerikalıdan özür diliyorlardı. Amerikalı da trafik polisine soruyordu: "Peki orada park yapılamıyacağını ben nereden ve na- nasıl öğrenebilirdi? Sonra orada 'be- nim arabamdan başka arabalar da vardı, onları neden kaldırmadınız?" Kaidelere riayet edilmiyor A nkara'da hemen her gün ortala- ma iki üç trafik kazası oluyor- du. Sabah gazetelerını eline alanlar. ters dönmüş otomobıller, yere yatmış direkler, hendeğe girmiş kamyonlar goruyorlardı Bu kazalarda ölenlerin yaralananların sayısı hergün birbiri- ne eklenerek kabarıyor ve yıl sonun- da büyük bir ekuna varıyordu. 1955 yılı içinde Ankâra'da 1430 tra- Posta Caddesinden bir görünüş Geçebilene aşkolsun AKİS, 21 TEMMUZ 1956