maktan geri kalmadığımız basın hür- rıyetının tahakkukuna bundan sonra ugraşacagımızı belirtirken, matbuatım zın bugün içinde bulundu- şkul vaziyetten duydugumuz te- essürü ifade etmek isteri Vatan duygularının ve husniiniyet- lerinin türlü celadet ve cesaret teza- hürleri her devirde müşahede ve tes- bit olunan bu vatan evlâdlarının hür- riyeti yapma ve yayma ve bilhassa ışgal zamanlarında istiklalimizin te- mini yolunda sebkeden hizmetlerini şükranla anmayı bir borç biliriz. Ka- naatimiz odur ki; bu vatan cephesı, her şeye ve her söylentiye rağmen vatan ve milletinin beka ve se- lametını ebediyete kadar tersınden as- ta geri durmıyacaktır. Pazar günü daha kalabalık oldu. Bu defa ayakta duracak yer bile kal- mamıştı. Zira Genel Başkan Osman Bölükbaşının konuşacağı biliniyordu. Bölükbaşı konuşması sırasında sık sı Meclis zabıtlarından, on senelik sarar- mış gazetelerden parçalar okudu. Bir ara söz eski başbakan Recep Peker'e ıntıkal edince Genel aşkanın onu “cennetmekân" diye anması şiddetle alkışlandı. C. M. P. Genel Başkanı toplantı ve yürüyüşler hakkındaki kanuna da temas etti: "Bir memleket düşünün ki, halkının yüzde — sekseni okuma yazma bilmez Olup bitenleri kulak- yma imkânından da mahrum kaldılar" dedı ve konuşmasını, D.P. lilerin eski s ne getirerek gaze- te ve broşurlerden ve sık lar okuma- ya başladı. Bu vesikalı B tine karşı yayınladığı be- yannameydı "İnsan hâk ve hürriyet- lerinin teminatlarını teşkil edecek ka- nunlar olduğu gibi yok edecek ka- nunlar da vardır. Zamanımızda in- tan hakları ve hürriyetlerini boğma- lar hep kanunla yapılıyor. Hitler böy- le yapmıştı. Bütün istipdatlar kanun adına ve memleket menfaatleri bunu icap ettiriyor diye, yapılmıştır cüm- lesini delegeler alkışla: Bolukbaşı nutkunda bılhassa hakim k ispat hakkı ve toplanma hürriyeti üzerinde durdu ve ko unda dedi ki: ak diye herkes soruyor .Ne yapacağını şımdıden söy- liyemem. Muhalefet vatanperverlik neyi emrediyorsa onu yapacaktır." Bunda da kimsenin şüphesi yoktu. Demokrasi Tertipli ve tertipsiz gösteriler G eçen haftanın sonunda cumartesi günü, akşam, üzeri, Ankarada İzmir Caddesının koşesındekı Anadolu klü- bünde bulunan milletvekilleri -Ana- dolu klübü milletvekillerinin klübü- dür- pencerelere koşuştular. Sokaktan büyük bir gürültü geliyordu. Kalaba- lık halk el çırpıyor, "yaşa" diye bağı- rıyordu. Milletvekilleri klübün kapı- AKİS, 7 TEMMUZ 1956 Sıtkı Yırcalı Balıkesirin değişen çocuğu sından gıren İsmet İnönüyü gördüler. C .P. Genel Başkanının yanında Fa- ik Ahmed Barutçu vardı. Tezahürat İsmet İnönüye yapılıyordu. O gün rad- yo Toplantılar ve Gösteri Yürüyüşleri hakkındaki kanunun yürürlüğe girdi- ğini bildirmişti. Milletvekillerinin ara- İ ip", "hazırlanmış Fa- kat hâd angi bir tertıple, hazırlıkla alakası yoktu Vatandaşl ar yolda rastladıkları İsmet İnönüyü he- yecan içinde alkışlamaktan kendılerı- ni alamamışlard C.H.P. Genel Başkan, partisi Mec- İisinin toplantısından, Faik — Ahmet Hasan Polatkan Hazırlık iyiydi YURTTA OLUP BİTENLER Barutçuyla beraber çıkmıştı. Anadolu klubune gelecektı Fakat Atatürk Bulva! rinde göründüğünde halk derhal etrafını sardı Ismet İnönü ne- şeli görünüyordu. Bu, iyi bir işaret- ti. Etrafına toplananlar onu sıhlıat- te ve çok dinç görmüş olmaktan do- layı duydukları memnunlugu belırttı- lar. Kalabalık süratle çoğaldı. Eski Cumhurbaşkanının önünden geçtiği k hava ka hvelennde oturanlar hep bırlk te ayağa kal rlar ve kendi- sini selamlıyorlardı Kaldırımlardakı . Bir nı, bilhassa son aylar zarfında he- men her sokağa çıkışında tezahüratla ale devam ediyorlardı. nındaki sokaktan saptılar ve Anado- lu klübünden içeri g İçerde b çok milletvekilinin sınırlı oldugu go- rülüyordu. i bir hâdise, bir kaç sonra İstanbulda cereyan ettı ve Sergı Sarayında gresı . Kongr eye katılanlar ara- ında Osm an Bölükbaşı da bulunuyor du Toplantının son günü Genel Baş- kan güzel konuşmalarından biri yap- . Zaten bir gün evvel de 11 başkanı Suphı Batur bazı kısımları defalarca tekrar ettirilen bir nutu alkı rmuştu. Osman Bolukbaşı bına- n sevgi tezahurlerıyle rak goturdu- adeta inliyordu, Halk C.M.P. Genel başkanının otomo- bilini havaya kaldırmak İ . Bu sı- rada polis ekibi gelmıştı Toplanan kalal)alıga yeni kanun geregınce da- ğılmaları ihtar olundu. Ha ir an- ne getirerek içinde da kanunun icabını yeri Osman Bölükbaşı'yı sükîınet uğurladı. Ankaradaki hâdise de, Istanbuldakı de vatandaşların fevri sev zahür leriydi ve tertipsiz, hazırlıksız ortaya çıkmış bulunduğu halde büyük anla- yışla sona erdi. Halkın sevdiği, bağladığı kimseleri — alkışlaması el- bette. ki hakkıydı. gunluk gösteriliyor ve hiç bir taşkın- hk olmuyordu. Gövde gösterileri nkarada ve İstanbulda bu iki ter- tıpsız hâdise cereyan ederken Tür- kiyenin diğer iki tarafında da uzun hazırlıklar neticesi "baglılık tezahür- leri" gösteriliyordu. Sıtkı Yırcalı Ba- hkesir'e, Hasan Polatkan Eskişehir'e gidiyorlardı. Mahalli D.P. teşkilâtı her iki sabık bakan için karşılama — tö- renleri hazırlamıştı. Bunlar için ge- rekli müsaadenın alındığına — şüphe yoktu. İstasyonlara kalabalık halk toplattıı'ılmış mektep talebeleri ve sporcular getirtilmiş. İstasyonlardan itibaren gösteri yürüyüşleri tertiplen- 9