DÜNYADA OLUP BİTENLER Polonya Ekmek ve hürriyet ugoslavya hükümetinin resmi or- anı "Borba" gazetesi geçen haf- ta Polonyadaki karışıklıklardan bah- sederken bunun "muvakkat sıkıntı- lar"ı istismar eden mürteci bir gru- un tahriklerinin eseri olduğunu ya- zıyordu. Bu "“muvakkat sıkıntılar” lâfı bile Polonya halkının içinde bu- lunduğu iktisadi meşekkatleri ifade etmeye yeter de artardı. Ancak ne var ki, Demirperde memleketlerin- de çok parlak bır istikbal için" bu viden geçici zorluklara katlanma edebıyatı her nevi kilidi açan — bir aymuncuk yerine geçiyordu. Mil- rca insanın yarın tahakkuk e- deceğı vaadedilen parlak bir ıstıkbal uğruna hergün bir cehennem hayatı yaşamaları Batılılarca makbul bir gö ruş tarzı sayılamazdı. Borba" bu ayaklanmayı ve tah- rıkçılerı takbih ederken Polonyanın sanayi merkezi Poznan'da kan göv- deyi götürüyordu. Sokaklarda Komü nist Polonya ordusunun tankları ve zırhlı otoları dolaşıyor, sivil halkın, hatta kadınlar ve çocukların — üstü- ne ateş açılıyor ve şehir topçu mer- mılerıyle dövülüyordu. İsyancılar zul- mü modern âhlarına kabil oldugu kadar kargı koymaya çalışı- yorlardı. Son iki asırda hürriyet için mü- cadele eden Polonya halkı bir defa daha bas kaldırıyor ve istiklâl için kıyam ediyordu. Geçim sıkıntısı ve hürriyetsizlik ıçınde yaşıyan Polon- yalılar uzun zamandanbari için ıçın Ayaklan isyana hazırlanıyorlardı. manın tarihi Pozn be lel fuarın açılışına getirildi. elmi— Bu su- Mareşal Rokosvski Zulmün tankları varsa.. AKİS, 7 TEMMUZ 1956 retle dünya efkârının da Polonyalı- ların ıçınde bulundukları çemberden e bunu kırmak için ne gibi fedakâr- lıklara ka tla dıklarından — haberdar olması ıstenıyordu Bütün sıkı kont- rollara ragmen isyancılar — silâhlan- ışlardı. Önce yirmişer kişilik mun- tazam sıralar halinde — işçiler — ve gençler yürüyüşe geçtiler ve Beynel- milel Fuara yöneldiler. Numayışçıler "Ekmek ve hurrıyet isteriz ah- rolsun müstebitler" diye ba lardı. Polis nümayişçilere ateş açın- ca silâhlar meydana çıktı ve derhal kana bulanmış bir Polonya bayrağı dalgalandırıldı. Hükümet ve Siyasi polis merkezine karşı hü- cuma geçildi. Polisleri kısa zaman- da bertaraf eden — isyancılar hükü- met konağını ve siyasi polis merke- zini ele geçirdiler. Merkezdeki bütün dosyalar tahrip edildi ve sonra bina ateşe verildi. ruma hâkim oldukları haberi yayılır yayılmaz Sovyet mareşali Rokosov- sky kumandasındaki Polon ordu- suna mensup jet uçakları, tanklar ve | zırhlı. otomobiller Poznan üzerine saldırdılar. Halk insafsızca geçılıyordu Silâhlı isyancılar dut imkânlarıyla ateşle cevap verme ye çalışıyorlardı. Poznan bu kanlı ha- diselere sahne olurken dıger Polonya şehirlerinde de - Gd Lodz, Gda- nsk ve Allensteın de - ayaklanmalar başlamıştı Polonya hadiseleri, gecen yıllarda Doğu Almanya'da ve Çekoslovakya'- da vuku bulan işçi ayaklanmalarını andırıyordu Sovyet emellerine hizmet eden bir hükümete karşı istiklâl aşkı ile gi- rişilen bu mücadelede Sovyet askeri kuvvetlerinin de yardımını ellerinde tutan Polonya hükümetinin silâhsız halkı kolaylıkla yola getırmesı ve isyanı bastırması norm: Yalnız unutulmamalıdır ki, ıstıklal ve hür- riyet için canını ortaya koyan bir millet, zulmün ne kadar vasıtası o0- lursa olsun ergeç hakkettiği idare- ye kavuşur. Dünya tarihinde — müs- tebitlerin uzun zaman ayakta — kal- dıgmı gösteren misaller mevcut de- ildi Polonyunın kaderi olon. Avrupanın en talıhsız dev- letlerınden bırı Tarih, bu leketin bir çok defa Rusya, Prusya ve Avusturya arasında taksime uğradığı- nı yazmaktadır. Birinci Dünya Har- binden sonra müstevliler maglubıyete uğradıkları ıçın Polonya milleti, ug- runda kan dökmekten kaçınmadıgı İs- tiklâline kavuşmak fırsatını buldu. kat İkinci Dünya Harbi bu istiklâl âşı- ğı milleti en amansız düşmanı Rusya- oyunduruğu altına soktu. Zira Polonya hukıımetı adındaki teşekkü- lün kamilen Moskova ajanlarından i- baret olduğu herkes tarafından bilin- mektedir. Son hâdiseler Polonyalıların tekra!i bağımsızlığa kavuşmak için mücadele- ğiriyor- | Poznan'da asilerin du- | İki Poznanlı Hürriyete susamışlar yi göze aldığını gösteren emarelerdir. İyice teçhiz edilmiş muntazam askeri kuvvetler karşısında bu hareketin he- men muvafl'ak olması beklenemez Yalnız r ki ilk adım atılmıştır, bunu elbette dıgerlerı takip edecektir. . Istıklal aşkı uğruna kardeş kurşunla- rına göğüs geren Polonyalı vatanse- verlerin kanı da bu bakımdan boşa ak- mış sayılamaz. Polonya milleti müca- dele azmiyle kurtuluşu hak etmiştir. İstiklâl, artık sade bir zaman mesele- sidir. Sovyet Rusya Tarafsız blok amanımızın dış işleri bakanları dün meselelerini oturdukları yerden, diplomat raporlarına göre ta- kip ve hal etme usulünü terketmış gibidirler. Dünyanın dört bucağını ge- zen J. Foster Dulles ve bakanlık kol- tuğunu ele geçırdıkte pek az Arap memleketlerine ve Yunanıstana uzunca bir seyahat yapan yenı Rus Dış İşleri Bakanı ilof, yeni moda- nın alâka çekici bırer temsılcısı sayı- labilirler. Şepilof da tıpkı Dulles gibi diploması sahasındaki muvaffakiyet- lerin mahallinde yapılan tetkik ve te- maslarla mümkün olabileceğine inanı- yor görünmektedir. Şepilofu Mısır, Lübnan, Suriye ve Yunanistani zıya- rete surukleyen unsur şuph yo Rusyanın Doğu Akdeniz bölgesinde tarafsız bir blokun teşekkülünü hara- retle arzulaması olmuştur. Bu sebeple Arap memleketlerinde büyük nü- fuza sahip olduğu artık herkes tara- fından iyice bilmen Nasır, Şepilofun 21