kadar sıralanır. Varese sadece yeni ses terkipleri arayan bir bestekâr ol- madığı gibi, vurma çalgıların İm- kânlarını ıstısmar eden bir deneme- ci de değildir. Melodi, armoni, ses rengi, rıtm, çok seslılık gibi unsur- lar onun eserlerinde tam bir muva- zene içinde yer alırlar. Varese'in me- lodi yaratma gücünden şüphe eden- ler "Density 21.5" adlı eserinde, bir taraftan platin flütün değişik — ses renginin teşhir edilişine, diğer — ta- raftan da, refakatsiz olarak duyulan bır melodi çizgisinin güzelliğine şa- hit olurlar. Fakat bütün bunların, a- lışılagelmiş musikiyle alâkası yoktur. Varese gelenekle bağım kesmiş gi- bidir. Onun eserlerini "istikbalin mu- sıkısı dıye vasıflandıranlar — vardır. Bu görüş bir bakıma doğru değildir. Varâse'in musikisi, bugunun musiki- sidir. Diğer sanatlara göre daha ge- ri kalmış bir sanata bu güçlü bes- tekâr, aradığı hamleyi vermiştir. Benzer bir görüş, Varase'in son e- serlerinden olan "Deserts-Çöller" ge- çen yıl ilk defa olarak Paris'te Her- mann Scherchen idaresinde çalındı- ğında, bir Fransız münekkidi —tara- fın dan ifade edilmişti. Münekkit şöy- le diyordu: "Musiki daima diğer sa- natların gerisinde kalmıştır. Ancak bugün musiki Varese sayesinde, ih- tılalını yapabilmiştir." öller" in Paris'te ilk çalmışı, daha sonra New York'taki icrasında olduğu gibi, fakat daha geniş ölçü- de, Varese taraftarlarının ve aleyh- tarlarının mücadelesine — sebebiyet erdi. Eserin icrası sırasında bile bir taraftan ıslık sesleri ve yuhalar, di- kavgayı bastırmak ancak polis kuv- vetlerinin "vak'a mahalline" — yetiş- mesi sayesinde mümkün oldu. Kon- serden sonra salonun — dışında, Champs-Elysees tiyatrosunun bulun- duğu sokakta yumruk yumruğa dö- vuşenler vardı. Maamafih konseri takip eden günlerde Paris'in musiki mahfillerinde Varase in dâvasını tu- tanlar çogunlıık aydı. Bir gazetecı "bazı kavgacı dinleyiciler, eseri, ken- di budalalıklarına bir taarruz say- dılar ve bunu gürültülü bır şekılde protesto ettiler" dıye hâdiseyi bildi- riyor, bir başkası eseri şu kelnneler- le anlatıyordu "Köpürmüş bir ses dalgası, insan beyninin çöllerini is- tilâ ediyordu. Onun şıddetlı saldıı'ışı karşısında kudretsiz kalıyı Muksikinin tarifi B aşlangıçtan beri çalgıların yeter- sizliğinden şikâyet eden — Varese, elektronik cihazların gelışmesınden faydalanmış, manyetofonun larını "Çöller" adlı eserinde ortay koymuştu. Bu eser, İki farklı vasat <e k : ) iki aletlerinin çıkaramıyacağı sesleri veren, önce- den hazırlanmış manyetoton şeridi. arese, tabıattakı çeşitli sesleri -meselâ fabrika düdüğü, t mobil gürültüsü- manyetofona kayde der. Sonra elektronik, — cihazlardan AKİS, 7 TEMMUZ 1956 faydalanarak bu çıg sesleri parça- lar, bü yultur sü onlara — ritmik şekıller verıı' ve boylece bir beste meydan: irir. Bestekâr bu şekilde çalışmasının mahsullerine "son orga- nise - Tertiplenmiş ses"ismini varmak" tedir. Meydana gelen şey, Varese'in daha önceki eserlerinin üslübundan pak farklı değildir. Bu da, kullandı- ğı vasıta ne olursa olsun, bestekâ- rın kendini yalaıılamadıgını, söyle- yecek bir sözü olduğun! er zaman güvenle, cesaretle soyledıgını göstermektedir» Varese "Niçin bu şekilde besteli- MUSİKİ yorum? Çünkü hoşuma gidiyor" — di- yor. New York'un Sullivan sokağın- daki mütev: apartman dairesinde, ıdeallermden başka birşey düşünme- den çalışmalarına devam eden bu 70 yaşındaki delıkanlı, musikisinin, eski musikinin yerini alacagı iddiasın- da değildir: "Uçağa bini yoruz dıye atlan öldürmek gerekmez" diyı Onun eserlerinin musikiyle al" - sı olmadığını iddia edenler» herhal- de Varese'in ıııusıkısıne verdiği "ter- tıplenmış ses" isminin, musiki keli- mesinin en uygun tarıfı olabileceği- ni akılarına getirmiyorlar. 33