B A S Gazeteciler Garip bir mektup eçen hafta sonunda İstanbul ve Ankara gazetelerinden bazılarının sahıplerı Basın Yayın ve Turizm Ge- nel Müdürü Muammer Baykan'ın im- zasını taşıyan resmi bir mektup aldı- lar. Bu ktubu okuyup da hayretler içinde kalmamak mümkün değildi. Gazete sahiplerinin — arasında yarım asra yakın matbuat hayatı olanlar bi- le Türkiye'de rejimin türlü devirlerin- de böyle bir mektup almamışlardı. Ba- sın Tayın Genel Müdürü Hürriyet, U- lus, Tercüman, Dünya, Vatan, Ticaret Postası gazetelerının sahıplerınden soruyordu: Parlamento muhabirleri 2761956 Çarşamba günü dinleyiciler locasında müzakereleri takib ederken Turkıye Büyük Millet Meclisi Içtuzu— ün 216 ncı maddesinin ikinci fik- rasındakı nizamlara — aykırı hareket ettıklerı için Meclısten çıkarılmışlar— Bu gazeteciler bir B.M.M. ne gıremıyeceklerdı Gazetecıler bu hare- ketlerını gazete sahıplerının verdikle- talim uyarak pmışlardı, gazete sahıpleri muhabirlerının hare- ketlerini tasvib ediyorlar mıydı? Mecliste olanlar B üyük Millet Meclisinde "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri" hakkında- ki kanun tasarısı müzakere ediliyor- du. Vatandaşa Anayasa ile tanınan hak ve hurrıyetlerden biri bahis mev- zuu olduğu için Meclisin bu toplantısı büyük bir ilgi toplamıştı. Dinleyici lo- calarında ayakta duracak yer bile kal- mamıştı. Hele gazetecilerin hali görü- lecek şeydi. Meclis dinleyiciler loca- sında ön sıradaki 13 koltuk gazeteci- lere ayrılmıştı. Halbuki Meclis muha- bırlerının sayısı bunun çok üstündey- Meclisi n en sakin günlerinde bile n muzakerelerı en az yirmi muhabir ta- I N kib ederdi. Mühim günlerde ise İstan- bul'dan, İzmir'den ve daha başka yer- lerden gazeteciler gelırlerdı Böyle günlerde gazeteciler çok müşkül du- rumda kalırlar, müzakerelerin harare- ti azalınca hemen koridora çıkıp biraz hava alırlar, uyuşmuş ayaklarını din- lendirirlerdi. O gün de Meclisin mühim günlerinden biriydi. Gazeteciler kol- tuklarında ikişer üçer oturuyorlar, birbirlerinin sırtında not alıyorlardı. Muhalefet partılerının sözcüleri kanun tasarısı hakkın görüşlerini izah etmışlerdı Muhalefet Meclisi terkedi- Müzakereler o andan itibaren gazetecılık bakımından ehemmiyetini kaybetm Nümayiş sayılan hareket uhalefet milletvekilleri - salondan çıkarlarken gazeteciler locasında da 11 gazeteci ayağa kalkmıştı: Dışarı çı- kıp biraz dinlenecekler, sıkışık oturan arkadaşları da biraz ferahlıyacaktı. Demokrat Partili milletvekilleri muha- lefetin Meclisi terkedişinin psikolojik tesiri altındaydılar. Başlarını gazete- ciler locasına — çevirmişler, koridora gitmekte olan gazetecilere bakıyorlar- dı. Yüzlerindeki ifade den bu en tabii harekette bir mana, maksat ara- ıkları hıssedılıyordu. Dışarı çıkan gazetecilerden bir kaçı hemen aşağıya koştular. Meclis gazinosuna gireme- dikleri için, orada kapının önünde du- rup içeriye, grup odalarına haber gön- derecekler, konuşan hatiplerin konuş- malarına ait zabıtları isteyeceklerdi. Tam bu sırada Meclisin gazetecilere her zaman nezaketle muamele eden mniyet amiri sert bir sesle "Dışarı çıkacaksınız buyurun, kartlarınızı da verin" diyerek gazetecilere doğru yü- rüdü. Muhabirler şaşırmışlardı. Ne o- luyordu" Hiç inin Meclisten çık- mağa niyeti yoktu. Meclis müzakere- lerini sonuna kadar takib etmek vazi- feleriydi. Aksi halde vazifelerini tam yapmamış olurlardı. Emniyet amirine Meclisten dışarı çıkmağa niyetleri ol- madıgını söylediler. Emniyet amiri İs- ar ediyor, gazetecilerden kartlarını ıade etmelerini istiyordu. Bu sırada o- raya bazı milletvekilleri de gelmişler gazetecilerle Emniyet amiri arasında- ki konuşmaları merakla dinliyorlardı. Bunlardan biri öne doğru ilerledi, zetecilere "Beyler burada münakaşa etmeyin, size ne diyorlarsa onu yapın". Aynı zat Emniyet amirine de sert bir tavırla "Siz de Meclis idare Amirliği- nin emrini derhal yerine getirin. Bey- leri yukarı götürüp — isimlerini tespit edin." Bu zat Meclis İdare Amirlerin- dendi. Emniyet amiri, İdare Amirinin bu emrini alınca gazetecılerı pürhid- det yukarı davet etti. Bu arada bazı- larının merdiveni çıkmalarına da "yardım" ediyor, arkadaşlar yürü- meyin salonundan çıkan gazeteciler isimle- rini ve mensubu bulundukları gazete- leri polise bildirdiler. Emniyet amiri kendilerine Meclis İdare Amırlıgının kararını tebliğ etti. O gün e- releri takib edemıyeceklerdı Nümayiş D aha sonra, "Toplanma ve Gösteri Yürü uşlerı tasarısının müzakere- si bitmek üzereydi ki Başbakan Mec- lis kürsüsüne çıktı. Böyle bir kanuna neden lüzum görüldügünü açıklı- yordu Adnan Menderes "memlekette nizam ve mesuliyet fikrinin ne dere- celerde ortadan kalkmış olduğunu" o gün Mecliste cereyan eden bir hâdi- seyle ispat ediyordu: "Muhalefet de- min burada vazı sahne edercesine ev- velden düşünülüp tertib edilmiş nutuk ve hareketleri telif ederek bu salonu terkeylerken samiin locasında hareket siz bulunmak mecburiyetinde olan bir takım muhalefet gazetecilerinin onlar- la beraber ayağa kalkıp gıtmesı bu memlekette nizam fikrinin ne derec lere kadar zayıflamış oldugunu açıkça göstermektedir. Burada, milli iradenin tecelligâhı olan bu mukaddes çatının altında, milli iradenin bizzat mümes- H. Tuncalı E. Örtülü Bir sigara uğruna.. $. Yalçın G. Yerdeş AKİS, 7 TEMMUZ 1956