İKTİSADİ Pahalılık "Hasta Avrupa" ı ktidar Partisinin organı "Zafer" okuyanlar, bele seyahate, edebıya— ta ve biraz da iktisada meraklı olan- lar geçen hafta gazetelerinde eğlen- celi ve eğlenceli olduğu kadar da is- tifadeli bir seri makale buldular. Bu seyahatnamenin bizde Evliya Çele- biyle başlayan ananeye tamamen sa- dık kalarak kaleme alınmış olması okuyucunun alâkasını sonuna kadar uyanık tutmayı temin ediyordu. Bu bakımdan yazılar pek, ama büyük bir edebi muvaffakiyetti. Doğrusu mu- harririn müşahede — kabiliyetine de diyecek yokta. Avrupanın bütün ger- çekleri üç dört satırla okuyucunun gözü önüne seriliyor, sonra bundan bizim için teselli ve Ümit verici neti- celer çıkarılarak hasta Avrupa ik- tisadiyatı ve maliyesi" ustaca neş- terleniyordu. Gerçi iktisat ilmi — ile biraz olsun alâkalananların, muhar- rinin "prestigititateur" lukle çıkarclı- ğı neticelere iştirak etmelerine im- kân yoktu. Hattâ bu fikirlerin ikti- sat ılmı ıle en ufak bir rabıtası bile mevcut değildi. Bunlar tamamen ma- kale muharı'ırıne alt fikirler olarak kalmaya mahkümdu ama, bu husus bi- le yazıların kıymetine gölge düşüre- mezdi. Nasıl ki "Kaf dağı"ndan, "Eba- bil kuşları" nı gördüğünden bahse- den Evliya Çelebi de aradan unuttu- rucu bir kaç asrın geçmesine rağ- men edebiyatımızın parlak bir ışığı olarak kıymetini muhafaza etmekte Deflasyon mu? afer'de çıkan bu makalelerin en fazla alâka uyandıranı şuphe yok ki "Zaten bü Avr pahalı" başlıklısıydı. Yazı şoyle başlıyordu Avrupa'nın bir deflasyon — içinde bulunduğu, neresine gitseniz yahni hangi madde ve hizmetine dokunsa- nız, gün gibi aşikâr. En pahalı şeyi para! Bunu, bir çaresini bularak da- ha çok kazanmak ise, son — derece zorr.Bu sebeple, kazanç ıle ıhtıyaç arasındaki mesafe muntaza! ıl- makta ve imal masraflarım (Kalıte aleyhine olarak) asgari haddine in- irme gayretleri son raddesine gel- miş bulunmaktadır, bilhassa ihtiyaç eşyasında... Okuyucunun hayretle ırkılmemesı imkânsızdı. Demek Avrupa deflası nun sancıları içinde kıvranıyordu' Telâşa düşen bazı okuyucular derhal istatistiklere başvurdular. Pahalı Av- p milli geliri nüfusa taksim edildiği zaman adam başına — takri- ben 2150 lira düşen Fransa, 3600 lira düşen İsviçre ve nihayet milli ge- lirden nüfusa isabet eden hisse 1200 lira olan İtalya pahalıydı da, bu his- se sadece 600 liradan ibaret olan Türkiye ucuzdu, ha? Ya bir de fiat- lar ve ücretler düşünülecek olursa? Meselâ İtalyada veya İsviçrede 5 li- raya alınabilen bir kumaş Türkiye- AKİS, 7 TEMMUZ 1956 VE MALİ SAHADA Sıcılyada Vanoni planı sayesınde kurulan bir çiftlik Fedakârlık istemeyen kalkınma de 25 liraya, 650 kuruşa alınan bır kravat 20 liraya, 10.000 lir: bilen bir otomobil 50.000 lıraya, 40 50 lira olan İtalya pahalıydı da, bu his- de ancak 200 liraya temin edilebili- du Pahalılık, halkın gelirinin raflarına yetışemıyecek kadar fıatların artması demek — olduğuna göre senede 3.600 lira kazanan fa- kat buna mukabil masraflarım daha ucuza gören bir İsviçrelinin mi, yok- sa masraflarını daha pahalı fakat buna mukabil senede 600 lira kazanan bir Türkün mü fiat yüksekliğinden daha fazla müteessir olacağı kolayca anlaşılır. Anlaşılmı- yan makale muharririnin hakikti pa- halılığı aramak için neden bu kadar uzaklara gitmiş olmasıdır. Avrupa memleketlerinde deflasyon oldugu kabul edilse bile, bu ta kdırde fiatların ucuzlamasına rağmen par: ma kıymetlenmesi icab ederdi. Bu nun ölçüsü de şüphesiz serbest biyo fiatları olurdu. Halbuki serbest kambiyoda ne Frank, ne Liret, ne de İsviçre Frangı hıssedılır bir yüks me kaydetmiş değildi. Bundan baş- ka bu memleketlerde enflasyon — ve deflasyon dikkatle takip edilir, hü- kümetin müdahelesiyle tedavuldekı para hacmi arzu edilen seviyede tu- tulurdu. Bu memleketlerde hükümet- ler bu işleri düzenlemek işin sağlam lövyelere sahipti. Meselâ serbest do- lar kutlan yükselmeye — başlayınca derhal kısa vadeli hazine — bonoları çıkardır ve tedavüldeki fasla- para çekılırdı Serbest dolar — kurlarında bir dü üşm müşahede edildiği zaman da emısyon yoluyla muvazeneyi tek- rar kurmak güç olmaz u bakım dan bu memleketlerin paralarını teh- dit eden tehlıkeyı isabetle müşahede etme şerefi s sadece Za- fer'in muharrırının ınhısarında kal- maktadır. Makale Avrupa iktisadiya- tının bu vahim halini şöyle izah et- ektedir: Bunların başında, istikrarlı gıbı gorun ve birbirlerini hakikaten daima aynı nispet dahilinde satın a- labılen Avrupa paralarının, gerek eş- gerek hızmetlere karşı olan satın kuvvetlerini muntazaman kaybetmesı gelmektedır Oyle ki, bir yandan en pahalı meta para oldu ve bu bütün Avrupa memleketlerine pahalı bir para ve pahalı bir kredi polıtıkası tahmil ettıgı halde, netice- de, gerek eşya ve emteaya gerek ise hizmetlere karşı muntazam bir şe- kilde fire veren ve bu suretle durdu- ğu yerde suüt arazı gösteren gene odur, yani paradır! Yani Deflasyon! Avrupa Tediye Birliği akalenın diğer bir kısmında da A a Tediye Birliği — içindeki müşkül durumum zdan — bahsedilmiş ve bütün kabahatları bize mal gön- dermek sonra da bunun parasını is- temekten ibaret olan Avrupa devlet- lerine hücum edilmekte fayda gorul- müştür. Zafer'in muharririne — göre bu devletlerin içinde — bulundukları 19