Tisin basın locasından takip edenler, kendisinin bu mevzu — görüşülürken lir kaç defa söz almay teşebbüs et- tiğini görmüşleri Söylenecek lâfı bulunduğu da aşıkardı Zira hükü- metten sadece o istifa ettıgıne göre mesuliyeti şahsen takabbül etmiş va- siyete düşüyordu. Ancak her sefe- rinde, kendi kendine teskın olmuştu. Şimdi, işte bu zat, Menderes ITI. ka- bınesını coşkun tezahurat arasında devirmiş bulunan D.P. Grubunun başkanlığına seçiliyordu. Fakat Dr. Namık Gediğin adı sa- dece 6-7 eylül hadiseleri vesilesiyle duyulmamıştı. Ondan sonra ve bun- dan birkaç hafta evvel Nazillide ter- tıplenen bir Hür. P. mitingine giden Hür. P. liderleri daha kazanın kapı— sında taraftarlarının Dr. Namık Ge- dikten şikayetleriyle karşılanmışlar- dı. Eski İçişleri Bakanı gelmiş ve Hür. P. toplantısının muvaffak ol- maması için tertibat almıştı. İhtimal ki bu tertibatın iyi netice vermesidir ki - zira hakikaten Hür. P. nin Na- zilli mitingi başarılı geçmemiştir - .P. liderlerine Meclis grubunun ba- şına böyle kabiliyetli, böyle usta ve üstelik bizzat Menderese sorum bağ- lariyle bağlı bir zatın getirilmesi fik- rını vermıştı Fakat Genel Merkez a- Tevfik İleriye karşı Dr. Burha- nettın Onatı başkanlığa seçen aynı grubun bu sefer Genel Merkez adayı Dr. Namık Gediği Edirne milletveki- lHi Rükneddin Nasuhioğluna tercih e- dişi son ayların en şayanı dikkat - ama hadiseleri bilenler için en az hayret uyandırıcı - vakasıydı. P; Grubunun tebliğinde Rük- neddin Nasuhıoglu dan bahis yoktu. Fakat Edirne milletvekilinin adaylı- ğının konulacağı herkes tarafından Dr. Namık Gedik En sağlam bağlar AKİS, 9 HAZİRAN 1956 Kapaktaki bakan Prof. H. A. Göktürk M enderes IV. kabinesinin a- zaları ilân edildiği vakit, Adalet Bakanlığı vazifesinin bir profesöre - Hüseyin Avni Gök- türk - verildiğini görenler, o günlerin havasına da uyarak ümide kapıldılar. Politikaya, Üniversite kursusunden ayrıla- rak karışan bu profesör bir çok başarılara namzet görülüyordu. Adalet cihazında ıslaha muh- taç bir çok hususun mevcudiye- ti münakaşasız kabul ediliyor- du. İşte bu işi başaracak adam, Prof. Hüseyin Avni Göktürk'tü. Bu çetin işte kendi kendini ye- tiştirmiş bir kimse olması ve İl- mi selâhiyeti en büyük yar- dımcısı olacaktı. Prof. Göktürk bir köy çocu- ğuydu. Bundan 55 yıl önce Niğ- denin Pertek köyünde dünyaya gelmişti. İlk tahsilini köyünde tamamladı. aşkı onu Niğde'ye götürdü, orada orta tahsilini ikmal etti ve açılan müsabaka imtihanını kazana- rak Konya öğretmen Okuluna parasız yatılı olarak kabul e- dildi. Sonra İstanbul Hukuk Fa- kultesıne kaydedildi. Bir taraf- rih Encümeninde katıplık yaparak hayatını kaza- or, bir taraftan da yükse tahsilini tamamlıyordu. Hukuk tahsilinden sonra Devlet Şüra- sına intisap etti ve açılan bir imtihanı kazanarak İsviçreye tahsile gitti, hukuk doktorası yaparak döndü. Ankara Sulh Hâkimliğinde ve Adalet Bakan- lığında vazife gördükten sonra 1936 da doçentlik imtihanını ve- rerek Ankara Hukuk Fakülte- sine girdi ve kısa zamanda pro- fesorluge yukseldı Bu arada bir müddet, ma Bakanlığı Musteşarlığında balondu. 1947 de Üniversiteler Kanununun hü- kümlerine oyarak Ankara Hu- kuk Fakültesindeki hocalık va- zifesini müsteşarlığa tercih et- ti ve 1954 seçimlerine kadar bu vazıfede kaldı. 1954 mayısında çimi kazanarak Niğde mil- letvekılı (DP ) olarak Meclıse girdi. 9 Aralık 1955 t kül eden Menderes IV kab sinde Adalet Bakanlığı vazife- sine getirildi. Prof. Hüseyin Avni Gök- türk, siyasi hayatında da mes- leğiyle olan alâkasını devam ettirdi. Bir çok ilmi teşekkülde faal vazifeler aldı. Halen urumunun da başkanı bulunan Adalet Bakanı Prof. Göktürk'ün neşredilen ilmi ve mesleki eserlerinin sayısı 25 i bulmaktadır. YURTTA OLUP BİTENLER Cihad Baban Günaydın, üst ad !. biliniyordu. Kendisini me%ıur "Yay- lacılar" desteklıyorlardı nların a- detleri ise yüz kadardı. Demek ki bu sefer "Yaylacılar" ovalılara mağ- lüp olm Ara seçimleri meselesi Maamaiîh Rükneddin Nasuhoğlu- nun adının niçin geçmediğini an- lamak zor değildi. Tebliğde ara se- çimlerinin yapılmamasına karar ve- rildiği de açıklanıyordu. D.P. Anaya- sanın ara seçimlerini yapmak mec- buriyeti tahmil ettiğini unutmuşa pek ziyada benziyordu ve 1961 den beri de böyle bir teşebbüse geçmemişti. Zaten 1851 de de bu karar Çelikbaş - Kalafat - Adakan grubun ani 6l1 1lerin gayreti sayesinde alınmıştı. İ D.P.nin kendilerine fazla güveni ol- mayan liderleri mütereddittiler. Fa- kat ara seçimleri yapılmış ve nin meşhur son kabinesi uyelerı bır defa daha mağlüp edilmişlerdi. Ne var ki 1956 da vaziyetin 1951 deki gibi olmadığını bizzat Emin Kalafat bile görüyordu. - O sacayağından D. P. içinde sadece Kalafat kalmış, Çe- likbaş ve Adakan çoktan ayrılmışlar- dı. - İşte Rükneddin Nasuhioğlu bu seçımlerın yapılmasına taraftardı. O- un kanaatince D.P. bu tecrübeyi ge- çıı'mek mecburiyetindeydi. Bu tecrü- beyi geçirmeliydi ki ne vaziyette ol- duğunu anlasın ve ona göre tedbirini aksın. Fakat başkaları, Edirne millet- vekili gıbı duşunmııyorlardı Onların d: n yurt içindeki alâka ve sempatıden pek çok şey kaybetmiş bulunduğunu gormemelerı imkansız- dı. Fakat ümid, inad şeklini almıştı. Yani, seçimleri kazanamıyacakların- 9