maya çalıştım. Bu benim için olduk- ça güçtü. Susmak, fakat zaman za- man ve yerinde bazı kelimelerle ko- nuşulanları anladığımızı ispat etmek lâzı dı: e dediniz? Doğrusu fevka- lade' Inanılacak şey değil, biraz da- ha izah eder misiniz? Cidden hariku- lade.. Böyle şey hiç dinlememiştim!" Dördüncü keşif Erkekler bir kadına kur yapar- ken alaya tahammül edemiyorlar- Bır erkek beni, tabii hoşuma git- mek maksadı ile, "cıvıl cıvıl öten bir kuş" a benzetmişti. "— Evet, dedim, ben uzun bacak- h, uzun kollu bir deve kuşuna ben- zerim.' Sinirlendi ve artık benimle alâ- kadar olmadı. Halbuki yalnız şaka et- mek istemiştim. lan "benlik" lerine karşı durabilecek bir tehlike teşkil edemezler! Onlara sokulmaktan erkekler çekinmezler. Evet erkekler mahcupturlar ve ka- dın erkek münasebetlerinde, ilk adımı daima erkeklerden bekliyen kadınlar, yaya Vakıa ilk hareketi ya- pacak olan gene erkektır Çunku bu yolda da, her şeye rağmen, inisi- yatıfi kaybetmek istemez. Fakat o0- u ilk harekete teşvik eden daima ve daima kadındır İşte erkekler hakkındaki keşifle- .. Yalnız bir söyliyeceğim daha var aşk tuhaf bir şey, ben meselâ bütün bu hakikatleri bilirdim de tat- bik edemezdim. Erkeği dinlemek için susmak, bildiğim şeyi bilmemezlik- ten gelmek, yalancıktan ona hayran olmak, yalancıktan yardıma çağır- mak ne kadar ve ne kadar güçtü. Halbuki bugun sevdiğim erkekle, kocamla gezmeğe gidiyorum da da- Her işte erkeklerin yardımını isteyiniz" Bağlar böyle Beşinci keşif E rkekler kadının hâmisi olmak rı lünü çok seviyorlardı. Bu hakıkatı öğrenince erkeklerin yanında büyük muvaffakiyet kazanan silik adının sırrını da keşfetmiş oldum. Ben de, bazan erkeklerden yardım istemiye başlamıştım. Yardımı ister- ken, yardımın yollarım da izah etti- ğim çok olurdu. Altıncı keşif B u son keşfimdir. Belki en mühi- midir. Belki de beni nihayet mu- vaffakiyete, saadete götüren budur. Erkekler aslında çok mahcup oluyor- lar. Onları çabucak ürkütüveririz ve bazan bu yüzden onlar beğenip tak- dir ettikleri kadınlardan ziyade ken- dilerine çabucak yüz veren, huzur ve- ren basit kadınları tercih ederler. Ba- sit kadınlar onların çok kıymetli 0- AKİS, 9 HAZİRAN 1956 kuvvetlenirmiş kikalar ve dakikalarca konuşmadan, zevkle onu dinliyorum ve etekliğim bir çalıya takılırsa bekliyorum, o ge- lip beni kurtarsın. Sosyal Hayat Bir gazetecinin macerası B ob Krauss, Hawai'nin en çok o- kunan gazetelerinden birinin mu- harriridir. Bu gazeteci bazan bir tek makale yazabılmek için en uzun çetin tecrübeleri göze alabılmektedır Meselâ bir defasında Hawai'lilerin meşhur misafirperverliklerini dene- mek istemiş ve beş parasız, yiyecek- siz olarak Oahu adasına gitmiştir. O- ahu'lular hakikaten mısafırperver çıkmışlar ve Bob Krauss'u, bu meç- hul Tanrı misafirim fam bir hafta KADIN mükemmel bir şekilde yedirip, içirip eglendırmışlerdır b Krauss'un son tecrübesi ise, bütündünya kadınlarının alakasını çekecek bir teşebbüstür. Ev işi de iş midir? ı şte kıyametı koparan cümle bu ol- b Krauss'a hayatının en muşkul anlarmı yaşatan da gene bu düşüncesizce — sarfettiği — sözlerdir: "Kadınlar tabii bir miktar yorulmak- tadırlar. Fakat her aksam kocalarına ışlerının fazlalığından bahsetmelerı— nin asıl sebebi, onları mutfağa sokup bulaşık yıkatmak değil midir?" Se- muh u satırları yazmış olduguna bugün pek pişmandır, ama bir kere ok yaydan çıkmıştır. Ev ka- dınlarına çatan yazı derhal 0- kuyucuların bombardıman ateşine tu- tulmuş ve 30 "anne" Bob Krauss'a evlerine gelip iş yapmasını teklif et- miştir. Bu neviden tecrübeleri pek seven Bob Krauss teklifi derhal kabul et- miş ve şeraiti en müşkül olan aileyi seçmiştir. Mrs. Norman Dion'un evi- ni idare etmek hakikaten kolay şey değildi. Çünkü 31 yaşındaki Mtrs. Norman Dion, 4 yaşındaki Susan, 3 yaşındaki Sally, 20 aylık Melina ve altı aylık Ned'in annesidir. Evde işle- ri kolaylaştıran bir çok alet de mev- cut değildir. Mutfakta bir bekâr rs. Norman Dion sabah altıda evden çıkarak çocukları ve işi gazetecıye teslim etmiştir. Kraus 32 yaşında bir bekar- dır. O güne kadar hiç yemek pişirm miş, hiç çocuk bezi degıştırmemıştır Fakat neşeli ve ümitlidir. O sabal gazetesindeki sütununda şu yazı çık- mıştır: "Bugün çok çalışmam ıcap edecek, düşünün kadınlar bir çocuğa hazırlanmak için 9 ay beklerler, ben dört çocuga alışmak için ancak beş güne salş Bu beş gun zarfında okuyucular, Bob Krauss'un ev işi intibalarıni me- rakla gazetede takip etmişlerdi. Fa- kat her yazının yarana gazeteye te- lefonla izahat veren Mis. Norman Dion'un intibaları da konuyordu. Birinci gün B ob Krauss ilk günden memnun- . Vakıa ufak bir can sıkıcı ha- dıse olmuş ve küçük Maelina, onun parlattıgı camların üzerine sütünü dökmüştür. Ama o gene bütün ço- cukları beslemiş, bebeğin banyosunu yapmış, yatakları düzeltmiş, çamaşı- rı ve bulaşığı yıkamıştır. Hattâ cuklara masal bile okumuştur. Bob Krauss'a göre ev işlerini yapmak i- soda şişesini sallamak kadar bir ener- ji ıcabettıren bir şeydir. Aynı bildirmiş ve Al- laha şukur akşama çocukları sağ sa- lim buldum, demiştir. Yalnız etrafı temizlemek demiyeyim de, intizama sokmak için tam iki saat uğraştım. 15