T I B Hastalıklar Verem yenilebilir iye hayret ediyorsunuz? Tüber- külozdan kurtulabılırsınız deyin- ce sizin gibi okları da şaşkın şaşkın yuzumuze bakıyorlar. Halbu- ki biz her gün birçok hastayı hasta- hanenin kapısından urluyor ve “"Geçmiş olsun, güle gü le diyoruz Bunlar mıkroskopla büyütüldüğü za- man anca, ç mikron olabilen bir mikropla senelerce mücadele et- miş ve bu savaşı kazanmış kimseler- dir. Bizi ve hastahanemizi terk edi- yorlar. Bir daha da arkalarına bak- mıyacak, o kötü günleri ve o gunler- den kalan hatıraları unutmağ Renkleri düzelmiştir. Terleri ve ök- sürükleri kesilmiştir. İştahları art- mış, neşeleri yerine gelmiştir. Gide- cekler, yeniden tarlalarında, bürola- rında, gemilerinde çalışacaklar, pem- be bir istikbale ulaşmağa gayret ede- ceklerdır Şuphesız tüberküloz teda- si uzun sürmüştür. Belki aylarca, belkı yıllarca uğraşılmıştır. Bu teda- vi hastalığın derecesine ve hastalık- tan kurtulmak için sarf edilen gayret- lere tabidir. Herhalde küçücük ve- rem mikrobuyla boğuşmak kolay bir iş değildir. Bu, sabır isteyen önemli bir mücadeledir. Ne krallar, ne pelı- livanlar, şohretın tepesine çıkmı: ce büyük adamlar bu mıkroskopık duşmana mağlüp olmuşlardır. B mücadele rıngde, minderde veya harp meydanında yani açıkta ve herkesin gözü önünde geçmez. Verem mikro- bu sinsi ve haindir. Mahkümunu ya- tağa düşürür, hastahane köşelerinde inletir. Bir hastahane köşesi de in- sana keyif veren yerlerden değildir. İnsan bir gazinoda bir kadeh rakı ve iki marula belediyenin sıkı kontrolu sayesinde ceketini rehin bırakarak çıkar ama hiç olmazsa bir iki saat, kahve için yapıp saatlerce beklediğini, sütüne şeker bulamadı- ğını, yarım kilo kıyma için kasabın eteğini öptüğünü unutur. Ne ise, has- ta olduğumuz zaman, gene hastaha- e dünyanın en güzel yerlerınden bi- ı-ı olacaktır. Emin ve güzel.. Sütünü- ze su katan, kıl keçiyi kuzu eti diye yutturan, şekerı evine depo edip yav- üz bırakan merhamet ve insaf cucelerıne buralarda rastlamaz- sınız. İlmin koynunda, hekimlere ya- kın, dünyanın en merhametlı insan- larının arasında, hayat sigortasına kaydedilmiş gibi emniyettesiniz. An- cak ailenizden ve dostlarınızdan ay- rı kalacak, onları sık sık göremiye- ceksiniz. Hastahanede bilmediklerini- zi de öğreneceksiniz. Hekimler, hem- şireler, bütün personel size yardımcı olacaktır.Bu gün tüberküloz tedavisi hastanın tek başına başarabileceği bir iş değildir, bir ekip işidir. Bir te- amwork'dür. Bu müşterek çalışma- yı da ancak size hastahane temin e- debilir. Tekrar çalışacaksınız Gene hayret ettiniz. Kulaklarınıza inanamıyorsunuz. "Ben kurtulma- yı bile düşünmüyorum, çalışmak ne- e ve k Verem irsi değildir rede.." dıyorsunuz Fakat şunu aklı- nızdan çıkarmanız lazımdır: artık tuberkuloz tedavı edılebılen bır hastalıktır. Hastanın olduktan sonra çalışmasından tabii bir şey o- lamaz. İkinci dunya savaşında verem tedavısı görmüş bir çok kadın ve er- kek, üniforma altında savaşmışlardır. Birçokları da geri hizmetlerde, fab- rikalarda, işyerlerinde çalışarak si- lâhlı kuvvetlerin ihtiyaçlarım hazır- lamışlardır Şuphesız verem geçırmış ir hastanın yeni tutacağı iş onun hastalıktan sonraki durumuna, o işe olan alâkasına, tahsil derecesine ve yeni sağlığına uygun olacaktır halde verem geçirmiş bir hastayı ye- ni bir ödeve hazırlamak da hekimin ve hastahanenin vazifesidir. Evlenmek de mümkündür überkülozun irsen geçmediği mu- hakkaktır. Verem babadan ve ve- rem anadan saglam çocuklar doğa- bilir. Verem geçiren de evlenebilir, aile kurabilir. Yalnız bazı mecburi- yetlere katlanmak lâzımdır. Difteri- yi, boğmacayı, hattâ nezleyi başka- larına aşılamamak için de bazı ted- birler almak gerekmiyor mu? O hal- de veremi de başkalarına geçirme- mek için gerekli her şeyi yapmak la- zımdır. Verem mikrobu ağızdan, has- taların balgamından sağlamlara bu- laşmaktadır. Bu mikrop öpmekle, ök- sürmekle, aksırmak ve tükürmekle insandan insana geçmektedir. Hasta- ların tükrüğü ile temas eden her şey, kaşık, çatal, bardak, tabak, fincan, gıda maddeleri mikrobun sağlamlara bulaşmasına sebep olur. O halde bun- lara dikkat etmek lazımdır. Hasta- nın balgamı yakılarak veya bazı ilâçlarla yok edilmeli, kaplar ayrıl- malı ve hususi şekilde yıkanmalı te- mizlenmelidir. Hastalık faal ve açık AKİS, 9 HAZİRAN 1956