H bombasının infilâkı Bulutlar önce Atom Hidrojen bombası çaktan atılan, ilk Amerikan hidro- jen bombası, 21 mayıs sabahı sa- at 5.51 de Pasifik Okyanusunda Bi- kini mercan adalarından biri olan Nam adası üzerinde, 5000 metre ukseklıkte patladı. Atom Enerji Ko- misyonu teknisyenlerinden ve askeri mütehassıslardan müteşekkil özel bir ekip bu infilâkiı 8 Mayıstan beri 10 defa tehir etmek zorunda kalmışlar- dı. Ters yönde esen rüzgârların rad- yoaktif bulutları tecrübe sahasının güneyindeki meskün adalara doğru sürüklemesinden korkuluyordu. Tec- rübe ekibinin kumandam Amiral B. Hall Hanlon 21 Mayıs günü yayınla- dığı bir resmi tebliğde 10 milyon ton TNT ye eşit yıkıcı kudreti olan hid- rojen bombasının tarihte ilk defa o- larak bir uçaktan atılmak suretiyle patlatıldığını ve denemenin başarılı olduğunu bildiriyordu. O sabah bom- banın infilâkiyle Orta Pasifikte bir ufuktan öteki ufuğa kadar şafak er- ken söktü. Müşahitler ve bir hidrojen bombasının infilâkine ilk defa şahit olan 15 gazeteci, Namu adasına sırt- larım dönmüşlerdi, gözlerini kolları ile kapamış infilaki bekliyorlardı. Patlamadan sonra gözlerini açara Namu'ya doğru baktılar. Ufukta mu- azzam kızıl bir duman yükseliyordu. Gözleri kör edici korkunç ışık bir kaç saniye sürüp kaybolmuş, yeri- ni pembe bir duman tabakasına bı- rakmıştı. Daha sonra ateş kırmızısı zirveler ufkun üzerinde 15.000-20.000 metreye kadar yükseldi. Ateş küresi kenarlara doğru tatlı bir leylâk ren- gine bürünmüştü; yavaş yavaş ko- yulaşarak mor bir renk alıyordu. Kü- AKİS, 9 HAZİRAN 1956 küre — şeklindedir renin kenarları ise maviydi. Küre yükseldikçe rengi de koyulaşıyordu. Termo-nuklear bulut teşekkül eder- ken infilâkin husule getirdiği sarsın- tı dalgası da 36 mil ötede bulunan deneme ekibinin gemilerine ulaşmış- tı. 14 gemi de bombanın atılışından tam 2 dakika 53 saniye sonra müt- hiş bir sarsıntıyla yerinden oynamış- İk Kör edici aydınlık fukta teşekkül eden alev küresi- nin çapı dört mil, belki de daha genişti. Kürenin bir kısmını bir bu- lut tabakası gizliyordu. -Bombanın meydana getirdiği aydınlık 40 mil mesafeden 500 güneş aydınlığına e- şitti. İnfilâktan on saniye sonra da- hi aydınlık çıplak gözle bakılamıya- cak kadar kuvvetliydi. — Müşahitler ancak 15 saniye sonra kalın camlı gözlüklerini çıkarabildiler. Bu müd- det alelade bir atom bombasının ışı- ğına bakabilmek mandan beş misli fazla idi. zında ilk atom bombasının atılışında bulunan müşahit ve gazetecilerin bin- dikleri Uss Mount McKinley gemisi- nin köprüsünden bakanlar ufukta bir alev kürresinin gözle takip edilemi- yecek kadar süratle semaya doğru yükseldiğini farkediyorlardı. Aradan bir saniye geçmeden yerden havaya doğru bir ateş sütunu yükseldi. Bu muazzam sütun alev küresine yetiş- miş sanki onu yukarı doğru itiyordu. Mantarı, andıran bu ateş kitlesi yir- mi sanıyeden fazla yükselmeğe de- vam etti. Sonra ateş sütunu görün- düğü gibi birden bire bulutların a- rasında gözden kayboldu Bu sırada ateş küresinin de rengi yavaş yavaş soluyordu. Nihayet o da farkedilmez oldu. Yarım dakıka bile olmamıştı a- ma insan kavrayışı bu manzara kar- şısında zamanın akışım hissedemez- Olaylar birbirini inanılmaz bir sü- ratle takip etmesine rağmen insanda ok yavaş seyrediyormuş gibi bir in- tiba bırakıyordu. Bu manzara güpe- gündüz, uyanıkken görülen bir kâ- busu andırıyordu. Alev küresinden sonra en çok dikkati çeken olay git- tikçe genişleyen, yayılan ve yükselen muazzam bir bulut oldu. u bulut yükseldikçe sanki bütün dünyayı sa- rıyordu. Bir saatten fazla bir saman bütün yönlerde genişlemeğe devam etti. Yükselip yayıldıkça koyu mor- n açık turuncuya kadar çeşitli renkler alıyordu. Nihayet sağ taraf- tan güneş doğmuştu. Güneş, 42 da- kika evvel görülen ışık — kütlesiyle mukayese, edilince pek cılız, pek kuv- vetsiz görünüyordu. Guneşın ilk ışık- ları muazzam bulut kütlesinin batı yönünü pembeleştirmişti. Bu pembe- liğin içinde Nitrojen ve oksijen bile- şimlerinin meydana getirdiği daha koyu pembe kümeler görülüyordu. İnfilâktan sonra Bulutlar yayılıyor