atlerine aykırı bulmadığı bu hal tar- zına mutavaat etmiştir. Arap devletlerinin gayelerinden biri de İsraili ortadan kaldırmak ve bir ucu Basra körfezine, diğer ucu ise Afrikanın Atlantik sahillerine daya- nan bağımsız bir Arap Devletleri Blo- ku kurmaktır. Bunu gerçekleştirmek için, her şeyden fazla silâha ihtiyaç- ları vardır. İşte Komünist Çinle im- zalanan son anlaşma onlara bunu te- min etmiştir. Komünist , Birleşmiş Milletlere dahil olmadıgına göre di- ğer devletler tarafından alınan am- bargo karariyle bağlı değildir. İhti- yaç duydukları silâhları Kısıl Çinden temin etmek Arapların işine gelmek- tedir. Diğer taraftan Arap devletlerı Rusyayı pek de sağlam bir larak görmemektedirler. Rus lıderle- rinin, menfaatlari icap ettirdiği an- da, Arap devletlerini silkip atmala- rı ve onları dünya ortasında yapa- yalnız bırakmaları mümkündür. Hal- buki gittikçe kuvvetlenmekte - olan Komünist Çin, yavaş yavaş Rusya- nın peyki olmak durumundan kurtul- maktadır. Sonra Komünist Çin'in menfaati kendisine, elınden geldiği ar fazla sayıda, üzahir devlet sağlamayı icap ettırmektedır Yani bir kere Çine bağlanıldı mı, onun u- zun bir zaman için Arap devletlerini terk etmesi mevzuubahis değildir. urum karşısında oportünist Nasır bu kadar elverişli bir fırsatı kaçırmak istememiş ve Komünist Çini tanıya- rak onunla iki taraflı müzakerelere Doğuda büyük bir nüfuz sahibi olmak istidadında görülen bu fiili devletin böyle bir durumdan elde edecegı fay— -alar küçümsenecek gibi ; Komünist Çin, şimdilik bütün gayret- lerini kendisini Amerikaya tanıttır- mak ve Birleşmiş Milletlere girmek i- çin kullanmaktadır. Bunun için de her çareye başvurmaktadır. Bir kere üzerine Birleşmiş Millet- ler tarafından a onmuş bir bölgeye silâh sevkıyatında bulunmak- ta Birleşmiş Milletler organlarını Kendisiyle müzakereye icbar edecek re bu müzakerelerde bir çok şartlar öne sürecektir. Silâh sevkıyatım dur- durmayıbu şartlara bağlıyacaktır. Su, diplomatik alanda Komünist Çin lehine müsbet bir adım olacaktır. Bundan sonra iş Birleşmiş Millet- ler içinde kendine müzahir bloka ye- ni Devletler katılmasını ve bu mil- letlerarası cemiyete kabulü için ya- pılacak tazyiklerin artmasını bek- lemeye kalacaktır. Bu durumda men- faati en çok ihlâl edilecek olan dev- let Birleşik Amerikadır. Bilindiği gi- bi Komünist Çinin Birleşmiş Millet- lerr camiasına girmesine en fazla A- merika itiraz etmekte ve Asyadaki rejimi tanımaya yanaşmamaktadır İngiltere ve Fransa ise Komünist Çi- ni fiili olarak tanımışlar, hattâ az çok ticari münasebetlere bile girmiş- idir. Amerika üzerine yapılan ve siyasi Komünist Çinin Birletmiş Mil- letlere kabulü olan tazyik türlü se- beplerle gün geçtikçe artmaktadır. 22 ASKERLİK Havacılık Jetler Geçen hafta cuma günü Eskişehir askeri hava alanında toplanan binlerce insana akrobatik hareketle- riyle heyecanlı dakikalar yaşatan jet pilotu Yüzbaşı Tarık Gökeri, uçağın- dan indikten sonra yorgun fakat va- zifesini yapmış kimselerde görülen rahat bir çehreyle, etrafını alan ga- zetecilere şöyle diyordu: "Allah aş- a ismimi filân yazmayın. Sizi te- min ederim ki, yalnız benim ussumde şu yaptığım hareketleri en az ben kadar yapabılecek elli pilot arkadaş ardır. Yüzi öker'in — söyle- dıklenne ınanmak zorundaydık. Çun- kü birbiri arkasına pilotlarımızın gösterdikleri başarılar delil olarak i- leri sürülebilirdi. Jet pilotlarımızın geçen yıl yapılan bombardıman atı müsabakalarında elde ettikleri üstün dereceler, Hava Pentatlonunda uçuş rally'sini kazanışımız, Balıkesirdeki 9. üssün dünyada bir eşi daha olma- yan jet akrotimi ortadaydı. Pilotla- rımızın çok ıyı yetiştiklerinden şüp- he edilem Arada sırada vukua gelen kazaları izam etmemek, nor- mal karşılamak lâzımdı. İstatıstıkler Türk Hava Kuvvetlerinde kaza or- talamalarının günden güne azaldığı- nı açıkça gösteriyordu. Bunun sebep- leri vardı. Jet eğitimi yalnız Türkiye- de değil, bütün dünyada yeni bir şey- di. Başlangıçta kazalara her tarafta sık sık rastlanıyordu. Jet eğitimi mevzuunda Amerikalılarla müşterek çalışmalar 1948 yılında başlamıştı. İlk yıllar talimatların, uçuş kitapla- rının, teknik emirlerin tercümesi ile. nazari bılgılerın bir araya toıflanma— sı ile geçmişti. Daha sonra Türk pi- lotlarından bir kısmı Amerikaya, Kanadaya jet öğretmeni olarak yetiş- tirilmek üzere gönderildiler. Bunların dönüşünde memleketimizdeki Ameri- kalı uzmanların da yardımiyle jet u- çuş eğitimine baîlandı İlk zamanlar sık sık kazalar oluyordu. Araştırma- lar bu kazaların başlıca iki sebepten ileri geldiğini gosterıyordu pilotaj hatası, bakım İntibak ervaneli uçaktan jet uçağına in- p tikal ve intibak etmek çok zordu. İkisi arasında muazzam sürat far- kından başka daha bir ÇOK ehemmi- yetli farklar vardı. Sadece sürat far- kı ortaya bir çok meseleler çıkarıyor- du: jet pilotunun 1000 kilometreden fazla bir sürate tahammül etmesi, bu süratte uçarken 90 derece pikeye geç- mesi, sonra uçağını düzelterek tek- rar 90 derecelik bir açı ile tırman ması lâzımdı. Saatte 1200 kılometre hızla uçarken bu turlu hareketleri yapabilmesi için bir pilotun hem vü- cutça sağlam olması, hem de çok iyi yetişmiş bulunması isteniyordu. Ni- tekim bazı kazaların pilotun fazla tazyike tahammül edemiyerek bay- ginlik geçirmesinden ileri geldiği meydana çıkmıştı. Sonra bir tehlike anında jete nisbetle sürati yarı yarı- ya az olan bir pervaneli uçakta pilot paraşütünü kolaylıkla kullanabilirdi. Halbuki jette pilotun tehlike anında yapılacak işleri çok iyi bilmesi ve tatbik etmesi gerekti. Yanlış bir har reket hayatına malolabilirdi. Pilot i- ki kolu çekmek suretiyle sandalya- Bir Türk jeti Ehliyetli eller kullanıyor AKİS, 9 HAZİRAN 1956