2 Haziran 1956 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 8

2 Haziran 1956 tarihli Akis Dergisi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER ye Büyük Millet Meclısınde verile- ceği anlaşılan büyük meydan muha- rabesine kendilerini hazırlıyorlardı C. mpında, Kurultayı takip e- den günlerde Zafer gazetesı dikkatle okunmuştu. Hattâ hiç âdeti olmadığı halde, bizzat Ismet İnönü iktidar partisinin organını birkaç gün takıp etmişti. Fakat Kurultay hakkında P. namına bir mütalâa serdedılme- mişti. Sükütun sebebini anlamak zor değildi: Kurultay, iktidar çevrelerin- de ümit edildiği gibi cereyan etme- mişti. İktidar taktik hatası yapmış, tılarının seviyesi, gerekse Parti Mec- lisi seçimlerinin neticesi Kurulta,; sonrasında da her hangi bir tenkidi yersiz kılacak mahiyette olmuştu. Yapılabilecek tek şey, "hayırlı olsun" demekti. Fakat bizim' politika mü- cadelemizde taraflar, böyle usullere rağbet etmediklerinden o da söylen- memiş ve Zafer süküta dalmıştı. He- saplar, Mecliste görülecekti. Hakikaten girdiğimiz ayın başın- dan itibaren milletvekillerini çok mü- him kararlar beklıyordu Başkanlık divanı sözlü so adiyen geriye atmakla bir Iktıdar—Muhalefet çatışmasını - geçiktirebilmişti. Ama haziranın 7 sinde, İstanbulda Örfi İ- dare sona eriyordu. Hükümet bunu uzatacak mıydı, yoksa devam mı et- tirmek istiyecekti? Doğrusu isteni- lirse, şu satırların yazıldığı sırada kabine henüz bir karar almış değil- di. Son uzatma kararı, Maeclisten, kaşla göz- arasında bir gece sabaha karşı çıkarılabilmişti. Zira Örfi İda- yi kaldırmamak için esaslı bir mu- cıp sebep yoktu. Türkiyenin en bü- yük şehrinde sükünet çoktan iade e- dilmişti. Emniyet kuvvetleri de her hangi bir karışıklık teşebbüsünde va- ziyete derhal hakim olabilirlerdi. O halde? O halde geriye bir tek arzu kalıyordu: 6-7 eylül hadiseleri sanık- larının muhakemesinin, Askeri mah— kemelerde Bu ise, bir mucip sebep değildi, Orfı İdare pek âlâ kalkabilir, duruşmalar sivil mahkemelerde görülürdü. Ne var ki sivil mahkemelerde duruşma, ağlebi ihtimal açık cereyan edecek ve böylece vatandaş, har şeyi öğ- renmek imkânına kavuşacaktı. İşte, bazı zevatın istemediği buydu. Bu zevat 6-7 eylülün lâfı karşısında bile sinirleniyor, bundan bahsedenleri va- tana hıyanetle suçlandınyordu ükümet Örfi İdareyi temdit et- tirmek istediği takdirde, Muhalefetin üyükleri konuşacaklardı. Bunlar- dan biri İsmet İnonu olacaktı. İsmet İnönünün bu mevzuu bir defa daha kürsüye getırmesının zararı, Örgene- ral Aknozun İstanbulda iş başında kalmasının hükümete sağlıyacağı faydayı sıfıra irca etmiyecek miydi? Üstelik herkes biliyordu kı bu ba- histe Hür. C a aynı şe- kilde duşunmektedır ve kürsüde İs- met İnönüyü muhtemelen bizzat Fev- zi Lütfi Karaosroanoğlu ile Osman 8 Örgeneral Aknoz Kaderi 7 Haziranda Bölükbaşı takip edecektir. Bunlar, Örfi idarenin devamı taraftarlarını tereddüde sevkediyordu Tahkikat meselesi akat Örfi İdare, daha ziyade ik- tidarla muhalefet arasında müca- dele mevzuu hükümet böyle bir temdit teklifi getirirse D. P. milletvekillerinin reyleri Mecliste lehte olacaktı. Asıl buhranlı iş, Mec- lis tahkikatı meselesiydi. O mesele- de, mücadelenin buyugu D. P. gru- bunda cereyan edece Talf komisyon bu haftanın ıçmde, tahkikatım — bitirmiş rap karma komisyona vermıştı Talı ko- misyon raporunda, Dr. Sarolun tah- kikat mevzuu altı suçun üçünden layı Yüce Divana sevki isteniliyordu. Bu suçlar şunlardı: Türk Sesine a- bone kaydı Turk Besine kagıt mal- Muhlis Tümay Sabırsızlanan başkan ÇETİN Eger bugün çektıgımız dertlerde, H. P.nin 1950 den bu ya- naki tut un yoktur, bütün mesuliyet D. P e, tt onda da değil de onun iki cusundadur diye duşunenler varsa bu gibi kimselerin yanıldıklarını belirtmek lâzımdır. Bir memleketin gidisinde, mutlaka iktidarın yanında muha- lefetin de büyük testti olur. C.H.P. ise bilhassa 1950 ile 1954 arası muvaffak bir muhalefet yapama- rın sempatisini bir türlü topla— yamaması, basının kendisini tut- maması ve nihayet 1954 de yeni bir hezimete uğramasıdır. Eski parti 1950 den itibaren kendisine realist bir yol tutsaydı, şahsi ihti- rasların ön plana çıkmasına mani olsaydı, millete güven verebilseydi mleketçe şimdi bulunduğumuz tehlıkelı noktadan fersah fersah u- aklarda olurd! Kavga gürül- tülerin, hırçınlıkların, sinirlilikle- rin, edbirlerin, murakabeden urtulma gayretlerinin menşeini a- rayanlar bunları Zafer'in olduğu kadar, Ulus'un koleksıyoıılarında da bulabilirler. Elbette ki memle- ket gidişatında muhalefetin rolü mübalâğa edilmemelidir; elbette ki iktidarların vazifesi her şeye rağ- n soğukkanlı ve itidalli kalmak, sinirlerini bozmamaktır; ve niha- yet elbette ki bahis mevzuu bir i- ki üreklerine işlemiş tahakküm arzusu bir gerçektir. A- ründüğü yolu tutabilseydi, dertle- rimizin bir kısmı mevcut dahi ol- mazdı. Eski parti ve onun Genel Baş- kanı için asıl Çetin İmtihan, işte millete, doğru tutumun artık de- ğişmez şekilde benimsendiğini is- pat etmek ve bugün hem milletten, hem basından görülen teveccühün devamını sağlıyabılmektır z ira hadiseler şahittir ki CHP. in kaderindeki dönüm nokta- sı, 6-7 eylül felaketinden bu yana bilhassa İsmet İnönünün davranı- şındaki olgunluktur. O günden Ku- rultayda seçimlerin yapıldığı güne kadar Genel tek basına millete itimad ve emniyet telkin etmeye muvaffak olmuştur. Pek çok kimse İsmet İnönünün, kusurlarına rağmen hakiki devlet adamımız olduğuna o tarihten son- ra inanmış, ve iyi devlet idareleri- nin de hakiki devlet adamlarına ih- tıyaç hıssettırdıgını anlamıştır. Büyük Mi Meclisinin e fevka- lade ıçtımamda söylediği nutuktan Ulus gazetesine yazdığı makale- lere ve sonra gene Meclis kürsü sünden yaptığı müdahalelere, ni- AKİS, 2 HAZİRAN 1956

Bu sayıdan diğer sayfalar: