SPOR rada hatırlamamak imkansızdı. B kan şöyle diyordu: "Güreşlerde hak- sızlık yapan hakemleri kolundan tu- tup atacağız." Aradan bir hayli za- man geçmiş olmasına rağmen bu ha- kemler hakkında Beynelmilel Fede- rasyon bir karar vermiş değildir. Olimpiyatlardan önce S ekiz sıkletin altısında serbest gü- reşte şampiyon oluşumuz bizleri Melburn Olimpiyatları arefesinde i- yimser düşünmeye sevketmiş bulu- nuyor. Evet bu netice hiç bir zaman küçümsenecek neviden değildir. Mel burnda karşımıza bugünkü rakiple- rimizden fazla olarak güreş vadisin- de ıddıalı olan bir tek rakip daha çı- kacak: İsveç... Dört ay evvel kendi memleketle- karşılaşmada bu bi de 8-0, 8-0, 7-1 ye miştik Bu itibarla 1956 Olımpıyatla- şartlar hariç, takımı- mızın serbest güreşte Dünya şampi- yonluğunu kazanması normal bir ne- tice olacaktır. Güreş festivali M ehter takımının çaldığı hava Mit- hatpaşa stadını dolduran seyirci- lerin hayalinde Yavuzların, Kanuni- lerin Avrupaya yaptıgı seferleri can- landırdı. Stadda i bir ordugâh kurulmuştu. Mehter sefere kalkacak olan ordunun maneviyatım kuvvet- lendirmek içim cenk havası çahyordu Spor böylece tarihi bir defa daha di- le getiriyordu. Tertip edilen gureş i hakikaten başarılı geçti. Bunda belki de ilk defa böyle bir or- ganizasyon yapılmış olmasının rolü vardı. 28 yıs pazartesi günü saat 17.00 de başlayan festival sanki bir gün evvel serbest güreşte kazanılan zafer için tertip edilmiş bir eğlence gibi cereyan etti. Mehter takımının alkış toplayan gösterilerinden sonra saat 19.30 a kadar Karakucak güreş- leri yağlı güreşler ve milli oyunlar seyirciler tarafından zevkte heyecan- la takip edildi. Gece tertip edilen fe- ner alayı ayrı bir heyecan Vesılesi ol- du. u Japonların "Yudo" Aba» Isvıçrehlerın Şivingen ve Sumo gü- reş gösterileri takip etti. Alkış top- layan bu gösteriler saat 28.00 de so- na erdi. Su Sporları Milli yelken ekibi 2 2 temmuzda Yugoslavyada yapıla- k olan Avrupa yelken şampiyo- nasına katılacak milli Türk yelken e- kibi geride bıraktığımız haftanın cu- martesi ve pazar günü Kalamış ko- yunda yapılan final müsabakaları ne- ticesinde tesbit edilmiştir. Müsaba- kalar gayet çetin geçmiş, ilk gün dördüncü yarışta rahatsızlanan İs- tanbul Yelken Kulübü müsabıkların- dan Erdoğan yarışı terk etmiş, fa- kat daha sonra tedavi edilerek beşin- ci yarışa katılmak istemiştir. Bu du- 34 rum karsısında Su Sporları Federas- yonu Başkam a Salih Saray itiraz- da bulunmuş ve elindeki tabib rapo- runu muteber saymayarak Erdoga nın yarışa iştirak etmesine mani ol- üzerine idarecilerle Federasyon Başkam arasında sert münakaşalar cereyan etmiş, fakat Federasyon başkam kararından geri önmeyince Yelken Kulübü ıdarecı- leri durumu protesto etmek maksa- diyle müsabakalardan — takımlarım çekmişlerdir. Mahmut-Hilmi, Vecdi- Baha ayni puvanla kazanarak birin- ci gelmişlerdir. Boylece bu dört kişi bizi Yugoslavyada temsil edecekler- dir. Yelken kulübü idarecileri Beden Terbiyesine ve hattâ Danıştaya mü- racaat edeceklerini ve haklarım ara- yacaklarını söylemektedirler. Futbol Hususi maçlar L ıg maçlarının tehir edilmesi üze- rine haftayı boş geçirmek iste- büyük kulüpler muhtelif şe- hırlerde hususi organizasyonlara gi- rılmışlerdır. Galatasaray cumartesi günü Bursada Acar İdmanla yaptığı karşılaşmayı 5-0 kazanmış. Fener- bahçe ayni gun Ankarada Guneşspo- Tu 5-3 yenmiş, ertesi gün ise agü- cüne 2-1 mağlüp olmaktan kurtula- mamıştır. Mustafanın hücum hattın- da nazım rolü oynayan Lefteri bir gölge gibi bütün oyun müddeti içinde takip etmesi mağlübiyetin başlıca se- bebi olarak gösterilebilir. AKİS, 2 HAZİRAN 1956