YURTTA OLUP BİTENLER D.P. Hayal âleminde B hafta salı günü, öğle vakti, An- karada — Bahçelievler yolundaki Saadet apartmanının önünde muaz- zam bir siyah Cadillac durdu. Otomo- bilo kadar büyüktü ki gelıp geçen- | er başlarını ondan yana çevirdiler. Hele kırmızı plâkasının uzerınde 002 yazılı olduğunu görenler büsbütün alâkalandılar. Araba Başbakanlığın makam arabasıydı. Şoför indi ve kas- | ketini çıkararak arka kapıyı açtı. geri döndürmek kabil olsaydı da biz geçen senede bulunsaydık, böyle bir günde Menderesle Köprülüyü mutla- ka Ankara Palasta beraberce yemek yerken görürdük. İki kurucu arasın- daki münasebetlerin o zamandan bu yana çok değişmiş olduğunda zerrece şüphe yoktu. Hazırlanan grup D Meclis grubunun öğleden son- raki toplantısı dikkatle hazırlan- | mıştı Bir gün evvelden Genel Baş- kana yakın olan milletvekillerine te- lefonlar edilmiş, Meclise gelmeleri ildi mühim meselele- rin görüşüleceği soylenmıştı Buna ukabıl kendilerine — "Yaylacı" adı takılan ve umumiyetle antidemokra- tik gidiş aleyhinde vaziyet alan mil- letvekilleri de bir şeylerin döndüğü- nu haber almışlardı. Fakat birincile- organize olmalarına mukabil, i- kıncıler başı boş vaziyetteydi. Evvelâ kendılerım çekip çeviren bir liderden ar. Sonra partinin Genel Başkana bağlı Haysiyet Divanı, baş- larında Demoklesin kılıcı gibi bekli- Fuat Köprülü çıktı. 002 numaralı a- raba ve Fuad Köprülü.. Bir kaç ki- şinin zihninden, "acaba İstanbul U- üniversitesi talebesinin arzusu tahak- | kuk mu etti" suali geçti. Fakat böy- | lebir şey bahis mevzuu değildi; Ku- rucu Profesör, Başbakanlık otomobi- line Adnan Menderesin lütufkarlığı sayesinde ve muvakkaten binmişti. İstanbuldan Cumhurbaşkaniyle o gün gelmiş ve hava meydanında Başba- kan tarafından karşılanmıştı. Sonra beraberce Başbakanlığa gidilmiş, 0- rada kısa bir görüşme yapılmıştı. Dışişleri Bakanlığının 007 numaralı otomobili İstanbulda bulunduğundan öğle vakti, Başbakan Adnan Men- deres kendi arabasının Fuad Köprü- lüyü istediği yere bırakması için e- mir vermişti. Saadet apartmanında Dışişleri Bakanının 85 yaşındaki, cin | Gruba Adalet Bakanının, basın hakkında sert hükümler ihtiva eden bir tasarı getireceği — biliniyordu. "Yaylacı" lardan bir kısmı sabahle- n kendi aralarında toplandılar. Ne yapacaklardı" Kati bir karar vere- mediler. İçlerinden çoğu, öğleden son- raki celseye katılmamayı uygun bul- du. Zaten ekserisi, böyle günlerde gibi akıllı ve memleketin gidişini hiç Adnan Menderes be enmeyen, oğluna mütemadiye Ge e a gözden uzak kalmayı tercih ediyor- ka%(aza eğerrıı kegndîlsınden muhaîğ]fer: Kendini - düşünüyor du. Bu suretle nem vicdanlarım ra- hat tuttukları kanaatindeydiler ve hem de mesuliyete iştirak etmedikle- uad Köprülünün, İstanbuldan — kadar ehemmiyet verdiğini bilenler rini sanıyorlardı. Halbuki milletin gelir gelmez validesini ziyareti çok Menderes - Köprülü görüşmesinin bu — kendilerini Meclise bunun için gön- tabiiydi. Ama Başbakanın o gün öğ- kadar kısa kesilmesi karşısında hay- dermedıgı muhakkaktı. Buna muka- leden sonraki grup toplantısına ne — rete düşmekten, kendilerini alamaz- bil Genel Başkanın taraftarları, saf lardı. Eğer takvimin — yapraklarını halinde toplantıda hazırdılar. Tedbir- yıllarında bunun için mi mücadele ettiğini soran validesi oturuyordu. DP Gı_'ubiı İoplaniı halirnrcrleîr Vazife duygusu/ 4 AKİS, 2 HAZİRAN 1956