ATÇILIK Yetiştiricilik Irk muayeneleri abahları hipodroma gitmek itiya- dında olan meraklılar, geçen haf- ta tartı salonunun önüne çok sayıda atın toplanmasının sebebini birden anlayamadılar. Atlar teker teker bir heyetin önüne çekiliyor, inceden in- ceye muayene ediliyor ve ölçüleri a- lınıyordu. Yarış sahalarında son zamanlarda arap atı adı altında öyle atlar geti- rilmişti ki, bunlar teşekkülat ve kud- ret bakımından mensup oldukları id- dia edilen ırkın vasıflarının çok üs- tünde bulunuyorlardı. Şikâyet ve de- dikoduların bir türlü önü alınamıyor u. Bunun üzerine Tarım Bakanlığı koşulara iştirak eden hususi hara- larda yetiştirilmiş atların bir heyet tarafından muayene edilmeleri usu- lünü koydu. İşte bu heyet, hususi haralarda yetıştırılen atların safkan olup olmadığını tespit edecekti. yetin raporunda arap olduğu şuphelı görülen atların yarışlara iştirak et- mesine ve damızlık olarak kullanıl- masına imkân — kalmıyordu. Gerçi hakkında bu bir diskalifye kararı verilen atların sahiplerine, iti- raz hakkı tanınıyor, atların bir defa da "ilmi heyet" tarafından muayene edilmesine fırsat Veriliyordu Bu usulün belirli bir ihtiyacı gi- dermek için konulduğu ne kadar aşi- kârsa, o kadar da mahzurlu olduğu i Muayene heyetlerinin mevcudiyeti husus! sektörün arap atı yetiştiriciliğini tehdit ediyor, o- nun gelişmesine mani oluyordu. Çün- kü, hususi harada yetişen bir arap atı şayet yüksek vasıfta olursa ırkı karışık diye diskalifye — edilebilirdi; iyi vasıfta olmayan bir tayı da bir rekabet sahası olan yarışçılık için kimse satın almazdı. Halbuki madal- Bu tayları doğuran kısraklar, mesuliyet sahibi memurlar nezdinde aygırlar tarafından aşılıyor, tayların doğumları mes'ul veterinerler tara- fından zabıtla tesbit ediliyordu. Kısa- cası bu tayların "nesepleri sahih"ti. Sahiplerinin ellerinde bizzat Tarım Bakanhgı tarafından birer "Pedigri" vardı. Bunların yetiştirili- şinde bir dalavere mevzuubahisse, yalnız yetiştiricinin değil derece de- rece Bakanlık mensuplarının da me- suliyeti mevcuttu. Fakat cezaya uğ- rayan sadece yetiştirici oluyordu. ürüzün halli, şüphe yok ki, yetiştiriciliğimize derin bir nefes al- imkânı verecektir. Yarışlar Klâsiklere doğru G eçen hafta, Akif Akson koşusun- da W. Gi raud ya ait Ümit isimli safkanın çıkardığı parlak koşu, zi- 34 hinlerini daha şimdiden Koşusunun galibini bulmak için yo- ranlara manalı bir işaret oldu. Bilin- diği gibi 17 nisan pazar günü Anka- ra hipodromunda koşulacak olan Ga- zi yarışı - ikramiyesi 40.000 TL- bü- tün yarışseverlerin alâkasını topla- yan en muhım yarıştır Sadece Tür- kiye safkan ingi- hzlerın katılabıldıklerı bu koşu, diğer memleketlerin Derby yarışlarına mu- adildir. Ehemmiyeti de ikramiyesinin çokluğundan değil, yılın en kuvvetli 3 yaşlısını ortaya koymasından ileri gelir. Bu yarışı bazan ıkıncı sımf at- lar da kazanarak "At baht geçer” ata sözünü teyid etmışlerdır Fakat ne olursa olsun Gazi Koşusu- nu kazanan at, o yılın şampiyonu sa- yılır. Halen idman üzerindeki atlara ba- kılacak olursa ön plânda W. Giraud'- nun atları göz doldurmaktadır. İz- mirdeki yarışlarıyla Cantatrice, An- karadaki parlak yarışı ve iki yaşlı Oo- larak koştuğu zamanki performansı ile Ümit ve nihayet babacan haliyle bütün atçıların kalbini kazanan Dra- gon Blanc ayrı ayrı bu büyük imti- handa söz sahibi olabilecek atlardır Bunların Gazi koşusunda ayni renk- leri taşıyacakları da düşünülürse te- razinin kefesinin neden Giraud ahırı- nın tarafına ağır bastığı kolayca an- laşılır. Bu büyük armadayı, iki yaşlı koşularda bir kaç defa maglup etme- yi başaran Karamehmed ahırının O- 1956 Gazi' cak'ı da hiç şüphesiz Gazi Koşusu- nun ilk plânda gelen namzetlerinden biridir. Bu atlardan sonra hemen ak- la gelen isimler Özdemir Atman'ın Hassa'sı, Simsaroğlu'nun Atik'i ve Sadun Atığ'ın İlhamdır. Bu atlar ge- çen sene büyük koşularda kendileri- ni gösterememekle beraber, nispeten zayıf rakipler yanında çok iyi dere- celer elde ederek dikkat nazarlarım üzerlerine çekmişlerdir. Bu hafta yapılacak olan Tay de- neme koşularının neticeleri Gazi ko- şusunun muhtemel galibini biraz da- ha açık şekilde ortaya koyacaktır. Bunu takiben önümüzdeki haftalar- da koşulacak olan Aband, Haspa, Kıs rak koşuları fikirlerin daha da ber- raklaşmasını temin edecektir. Ankara ilkbahar at yarışları, Ga- zi koşusu kadar, belki ondan da faz- la olarak iki yaşh safkan — ingilizle- rin mücadeleleriyle cazibe kazana- caktır. Simsaroğlu ahırının tayları - bilhassa Aksu ve Felek - daha ilk haftadan dikkat — nazarlarım topla- mışlardır. "W. Giraud'nun taylarıyla, Karamehmedin ve Sadi Eliyeşilinki- lerin kuvvet dereceleri bu mücadele- lerden sonra ortaya çıkacaktır Ankara ilkbahar programı sade ingilizler bakımından değil, arap ya- rışları bakımından da caziptir. Bil- hassa arap taylarına mahsus olan vadeli Hatay koşusu son derece me- rak uyandırıcı olacaktır. Zira İzmir yarışlarının başından itibaren yarı- şan arap tayları içinde rakiplerine nazaran bariz üstünlük gösteren tek tay mevcut değildir. AKİS, 12 MAYIS 1956