1955 YILINDA DIŞ TİCARETİMİZ İstatisiik Genel Müdürlüğü 1055 yılına ait dış ticaret istatistiğini geçen hafta yayınladı. Son yılın dış ticaret faaliyetini, — tafsilatiyle tetkik etmek imkanı şimdi hasıl ol- muş bulunuyor. Bu dokümanın nok- sanlığı, bütçe tetkikleri sırasında kuvvetle hissedilmiştir. Bu istatis- tiğin dördüncü aydan çok daha ev- vel yayınlanması temennıye değer. 514 sayfa tutan ye ince bir kontrol ve tashihten geçen böyle büyük bir cildin — Ankarada basılmasındaki zorlukları göz önüne getirerek bu temennide ısrar edemiyoruz. İstatistiğe göre dünya ile mü- badelemizin kıymet ifadesi şöyle- dir: İthalâtımız 1 milyar 393 mil- yon lira, ihracatımız 877 milyon li- ra, mübadele hacmi 2 milyar 270 milyon lira, açık 516 milyon lira.. 1955 yılını daha iyi anlamak i— çin, onu son yıllarla çerçevelemek uygun olu Bu tabloyu aşağıda, çeşıtlı yön- leriyle gözden geçireceğiz: Türkiyenin ekonomisi, her yıl it- halâtın artan bir seyir içinde deva- mım Zzaruri kılmaktadır. Bu itha- latın azalmadığı, ayni seviyede kal- dığı halde bile, bu yüzden, darlık çekilir. Diğer taraftan, istatistikte artmış görünen ithalât kalemlerin- de bile, gelen malların büyük kısmı yatırım faaliyetlerine taallük etti- ğinden artışların piyasa bakımın- dan fayda temin etmediği haller vardır. İhracat — Tablonun ihracat ba- kımından başlıca ifadesi, 1052 1953 yılları hariç, ihracatımızın son yıllarda — 800-900 milyon etrafında dolaştığı, iyi hava şartları içinde hububat ihracatıyla milyarı aştığı- dır. Bizim ihracatımız yıldan yıla külli farklar arzeden —mütehavvil vasıftadır. Bu hakikati gözden ka- çıran politika adamları sakınılmaz surette ataya sürüklenmişlerdir. Son yılların iktisadi politika vakıa- larından birisi de budur. Filhakika, 1952, 1053 hububat ihracatı yılla— Milyon lira olarak Yıl İthalât İhracat acim Açık 1950 800 738 1.538 2 1951 1,126 870 2005 246 1952 1.556 1.016 2.57 540 1053 1.491 1L.dldü 2.600 2482 1954 1. 330 936 ZAETI 402 1955 1.353 877 £. 21D 516 Mübadelelerimizin hacmi — Bir taraftan liberasyon tatbikatı ve A- merikan yardımı ve diğer taraftan bazı ihracat kalemlerinde görülen artış sayesinde yüksek bir seviye- ye ulaştıktan sonra, orada tutuna- mamış, gerileme yoluna girmiştir. Bunun sebebi ithalâtın tahdit edil- miş olması ve kötü hava şartlanma bazı mahsullerimiz üzerindeki tesir- leridir. İthalat — Tablo gösteriyor ki, liberasyon sisteminin en çok mües- sir olduğu 1051 ve 1952 yıllarını ta- kiben alınan tahdit tedbirleri tedri- cen ithalâtı azaltmaktadır. Her ne kadar 1955 yılında ithalât milyon) bir evvelkine (1.330 milyon) küçük bir artış (54 milyon) gösteriyorsa da, Amerika- dan 82 milyon liralık hububat itha- lâtı nazara alınınca, 1955 mutad it- halatının 1311 milyon lira olarak sukut seyrini teyit ettiği görülür. Tedricen düşen ithalâtımız he- nüz külli bir ölçüde azalmamış gö- rünmekle beraber, memlekette it- hal malları darlıgı şiddetle hisse- dilmekte, fiatlarımız teşevvüş için- de bulunmaktadır. Hülâsasını ga- zetelerde okuduğumuz İstanbul Ti- caret Odası'nınraporundatemase- dildiği gibi, ithalâtımız hakiki ihti- yaçlarımıza kâfi gelmemektedir. AKİS, 5 MAYIS 1956 rında, aceleci politikacılar Türkiye- nin bu ğday meselesini artık halle- dilmiş sayıyorlar, hububat istihsali artışının faktörleri arasında, maki- neleşmeden başka, iyi hava şartla- rının da bulunduğunu hatırlatanla- ra verilen alaylı cevaplar, — Büyük Millet Meclisi tutanaklarında ekse- riya “gülüşmeler" ibaresiyle bera- ber yer alıyordu. Şimdi, hava şart- larının zirai istihsale müessir oldu- ğu kabul edilmiş görünüyor. Açıklar — 1955 yılında 516 mil- yon lira ile, büyük açık rakamları devam etmektedir. İthalat ihtiyaç- larında değişiklik olmadıkça, itha- lât miktarım azaltmak ve bunun sı- kıntılarına katlanmak zarureti baş- lıca bu açıklardan ileri gelmekte— dir. Açık rakamlarım mütalâa e- derken bu rakamları lehte Ve a- leyhte tadil edebilen diğer unsurla- rı da hatırlamak lâzımdır. Ezcüm- le, ithalatımızda hibe yolu ile ge- len - i açığı azalttan - mal be- dellerı bulundugu gibi, ihracatımız- da birikmiş eski borçların ödenme- sine tahsis edilen - yanı taze ithalâ- ta imkan vermiyen, açığı arttıran - kısımlar da vardır. Dış Ticaret ra- kamlarına eklenen tediye bilanço- sunun lehte ve aleyhteki unsurları- nın tesirlerini başka bir kaynaktan aydınlatabiliriz: Merkez Bankası'- nın döviz pozisyonu 1954 sonunda 397 milyon liralık borçlu bir bakiye arzederken, 1955 sonunda borçlu bakiye, 200 milyon lira fazlasıyla, 598 milyon liraya çıkmıştır. Dış Ticaretin memleketler iti- bariyle bölünüşü Mübadelede bu- lunduğumuz memleketler müşterek vasıflarına göre — guruplandırılarak mütalâa edilir. Bu gurupların başlı- caları şunlardır: erbest başlıca memle badelelerimizde ıhracatımızm azal- makta olması dikkati çekmektedir. Bu kesimin başlıca unsurları tütün, krom ve kuru meyvalardır Bu memleketle mübadelelerimiz, çeşitli yardım ithalâtı sebebiyle, hu- susi bir mahiyet arzetmektedir. O- nun için ticaret muvazenesi açıkla- rını diğer memleketlerinki ile aynı manaya almak doğru o II. Avrupa İktisadi İşbirliği Teşkilatına katıla memleketlerle mübadelelerimiz daralma seyrinde- dolar kaynağı olan B. D. ile mü- dir ve devamlı surette açık ver- mektedir. — Yıllarca transfer bekle- yen tahsisler, birikm transfer borçları hep bu grupta toplanmak— tadır. Halbuki bu grubun önemi bü- yüktür. Dünya fiyatları üzerinden mübadele yapan, ithalat tahditleri- ni geniş ölçüde kaldırmış olan mem- leketler bunlardır. Avrupa Tediye Birliği E,P. vasıtasıyla bu memleketlerden herhangi birisinde- ki alacağın, herhangi birinde kul- lanılması mümkün olmaktadır. Baş- langıçtaki bütün gayretlerimize rağm biz, bu grup içinde zayıf bir uye olarak kaldık. Dış ticareti- miz gun geçtikçe bu gruptan kaya- rak E.P.U."harici memleketlere te- veccüh etmektedir. ITI. E.P.U. dışında kalan Av- rupa memleketlerıyle mubadelelerı— mubadeleleri fiyat seviyesi üzerinden sevki re edebilen memleketlerdir. Bu gu- rubun ihracatımız üzerinde şiddetli cazibesi hissedilir. Bizden dünya fi- atlarının üzerinde fiatlarla mal a- lan bu memleketler, yatlarla satmaktadır. kanlığı, umumi iktisadi politikanın bir neticesi olan bu cereyanı önle- yememektedir. Bununla beraber, mesele üzerinde durmakta, tatbiki çok güç olan tedbirlerle zaman za- man mevzii neticeler almaktadır. Hülâsa 1055 yılı rakamlarının bizi intibaha davet edici mahiyeti aşıkardır Eylüle kadar devam ede- kıt ihracat aylarında bütün ü- mıtlerı bol mahsule veya dış yar- dımlara bağlayarak beklemek doğ- ru değildir. Nitekim iki bol mahsul yılı, aynı politika içinde bir şey halletmemış i.