5 Mayıs 1956 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 32

S P O R Futbol Milli maç Sabahın erken saatlerinde Mithat- paşa Stadının yolunu tutan me- raklılar, her şeye rağmen Milli Ta- kımımızdan bir şeyler yapmasını bek liyorlardı. Milli Takımımız iyi teşkil edilmediğini, futbolcularımızın - en şohretlılerı dahil - formdan uzak ol- uğum ve iş görebilecek futbolcu- ların milli kadro haricinde bırakıldı- ğını biliyorlardı. Hattâ tek seçici Eş fak Aykaç'ın lüzumsuz müdafaa tak- tiğinde 1srar etiği de meçhul değil- di. Buna rağmen, yine de birşeyler beklıyorlardı. Gönül bu.. Neler istemez, arzulamazdı ki? Vakıa Milli Takı- mımız işi biraz sıkı tutabilse, Ma- car maçındaki oyunlarının yarsını oynayabilseydi, pekala bir galibiyet elde ederdi. Çünkü ne Brezilyalılar, ne de Milli Takımımız, doksan daki- kalık zaman içerisinde göz dolduran bir tek hareket yapmadılar. Vasa- tın altında geçen müsabakanın yega ne heyecanı milli bir hava ıçersınde oynanmış, olmasından idi. Doğrus istenirse, tek seçicinin teşkil ettıgı takımla "Meşhur taktiğini" hiç kim se tbağdaştıramadı. Maçın cereyanı neleri üt seramoniden sonra oyuna Brezilyalıların — vuruşu ile baş- landı. İlk dakikadan itibaren yerden kısa paslı ve bol deplasmanlı oyunla rı ile müdafaamızı zorlayan misafir ler, forvetlerinin şüt atma kabiliye- tinden mahrum bulunması sebebiy- le, elde ettikleri fırsatlardan fayda- lanamadılar. u baskı 14 üncü dakikaya ka- dar devam etti. Bu arada, Didi'nin Uzattığı pası ceza çizgisi dışında ya- kalayan santrfor —Alvaro, ani bir sütle topu kaleye havale ettiyse de ükrü, yerinde bir müdahale ile bu tehlikeye bertaraf etti. Bu ciddi tehlikenin atlatılışından sonra aradan henüz dört dakika geç inişti ki, Brezilyalılar hiç beklenme- dik bir zamanda, sahadan galip ay- rılmalarını temin eden oyunun ye gane golunu attılar. 19 uncu dakika da sağ bek Djalma Santos, ileriye kayarak Basri'yi çalımla geçti — ve ortalamakla şüt atmak arasında ka leye havale ettiği top, Şükrünün ü- zerinden yarı filelere takılıverdi. Mevsimsiz golden sonra her iki taraf birden duraladı ve ilk devre git tikçe ağırlaşan bir tempo ile sona erdi. İkinci devreye her iki takım da tadilat yaparak çıktılar. Milli Takı- mımızda orta hafta aksayan Kadri çıkmış, yerine — Seracettin alınmış ve sağ iç mevkiinde Aydemir'e şans verilmişti. Brezilyalılarda ise sağ açık ve sağ içe Valter, Sabara gir- mişlerdi. O şekilde yapılan tadilat, iyi bir netice verdi İlk devreye nis- betle daha düzgün oynayan Milli ta- kımımız, eline geçirdiği muhtelif fır- satlardan faydalanamadı. Hücum hattında İsfendiyar ve Ercan zarar- Fakat Lefter, sızdı. Kadri ve M. A- Brezilyalı futbolcular Divan otelinde Güney — Amerikalı 32 turistler - Brezilya Türkiye Arpa ekip darı biçilmez li'yi sahada arayanlar dahi zor bula- bildiler. Müdafaada ise Naci, Ahmet ve Basri kendilerine düşen vazifeyi fazlasıyla başardılar rezılyalılar bu devrede 1-0 1lik galibiyete rızâ gösteren bir şekilde çalıştılar. Maçın hakemi İtalyan Marchetti'nin idaresi için "tatmin e dici değildi" demek en müsamahalı hüküm olacaktır. N. S. Tenis Davis Kupası Geçen haftanın sonunda Ankara Tenis Kulübünde, Türkiye - Hol- landa Davis Kupası karşılaşmalarım seyretmeye gidenler kocaman bir levha gördüler. Bu levhada "kordip- lomatik" yazılıydı. Çok kimse tenis karşılaşmalarında kordiplomatiğe ayrı yer tahsis edilmesini hayretle karşılamıştı. Bu şaşkınlık kordiplo- matiğe ayrılan yerde, bu sıfata an- cak yabancı bir memlekette bulun- dukları zaman sahip olabilecek ha- riciyecilerimizle — onların "mânevi patron" u bir sabık bakam görünce büsbütün arttı. Alâka bu suretle kı- sa bir müddet için kordlardan tribü- ne kaydı. Zaten maçlar da meraklı- ları hayal kırıklığına uğratacak şe- kilde neticelendi. İlk gün Şefik Fen- elmet karşılaşması zaman zaman heyecanlı safhalar geçirdi. Hollondalı 0-6, 6-3, 6-4, 8-6 ile maçı kazandı. Nazmı Barı - Muhunrlen karşılaşmasında tenisçimizin oyuna büyük bir azimle başladığı görüldü. Nitekim ilk seti de kazandı, fakat enerji ve azmini sonuna kadar mu- hafaza edemedi. Bu suretle birinci gün 2-0 aleyhimize kapandı. İkinci gün yapılan çift karşılaş- malarda Türk tenisçileri pek az dri- vc vurdular. Sadece lob ve vole yap- maları bu maçı da kaybetmemize se- bep oldu. Çok sert oynayan Hollan- AKİS, 5 MAYIS 1956