Hüseyin Avni Göktürk Başarı — arefesinde ro derdi senelerden beri devam edip Eritmektedir. Bu yıl da bütçe imkân- sızlıkları yüzünden 600 hakim kad- ro olmadığı için terfiden — mahrum kalmak durumuna düşmüştür. Ha- kim ödeneklerinin hiç olmazsa kad- roya göre değil, aldıkları fııh maaşa göre ayarlamak suretiyle bu aksak- lık kısmen giderilmelidir. Sonra asıl esaslı sebebi teşkil eden hakim temi- natının, Adalet Bakanı Prof. Gök- türk'ün bütçe müzakerelerinde izah ettiği şekilde Anayasa ile muvazi o- larak sağlanmasına intizaren selahi- yet kanununun yanhş tatbikatına son verilmelidir. Hâkimler Kanununda- i teminatı zedeleyici hükümler de tadil edilmelidir. ) Mahkem hızmetını vatandaşın ayağı- na götürmek gayesiyle kurulma- sına başlanan nahiye sulh mahkeme- leri, kendisinden beklenen faydaları saglamaktan çok 'Uzaktır. Çünkü bu- ralarda sulh mahkemesi ile muvazi işleyecek teşkilat yoktur. Vatandaş, adli tabip, tapu memuru, vergi daire- si olmadığı için kazaya veya vilâye- te gitmek mecburiyetinde kalmakta- dır. Sonra çoğunlukla nahiyelere ta- yin olunan hakimler istifa etmekte ve nahiye hakimlikleri münhal kalmak- tadır. Davaların muhtelif teknik se- beplerle uzayıp .gitmesi de vatanda- şı mutazarrır etmektedir. Bu aksak- lıkların önüne geçilmesi için nahiye- lerde açılacak mahkemelerin teşkilâtı tamam olan nahiyelere inhisar etti- rilmesi yerınde bir tedbir olabilir. Cezaevleri Bugün — Türkiyedeki mahkum sayı- sı 24.000 civarındadır. Bu mah- kümlar 674 cezaevine taksim olun- AKİS, 5 MAYIS 1956 muşlardır. Bunlardan ancak dokusu iş esası üzerine kurulmuştur. Diğer- leri merkez, ilçe ve nahiye cezaevle- ridir. Bugunku durumda 400 den faz- la cezaevine ihtiyaç vardır. Mevcut cezaevlerinin yüzde sekseni ise dern hukukta ceza — müessesesinden beklenen gayelerin tam aksine neti- ce verecek durumdadır. Bu ceza ev- lerinde mahküm ıslah edilmek şöyle ursun, cemiyete muzır bir mahlük haline gelmektedir. Cezaevlerinin sıh- hi şartları tasavvur edilemiyecek ka- dar kötüdür. Cezaevlerinde sık sık kavgalar olmakta, mahkumlar birbir- lerini öldürmektedirler. Bu hadisele- rin sebeplerini de ceza evlerinin ted- bir almaya müsait olmayışında ara- mak lâzımdır. Bu gibi vakaların za- manında önlenmesi, bastırılması da gardiyanların, bekçilerin ihtiyaca yetmemesi yüzünden mümkün ola- mamaktadır. Ortalama olarak yılda 250 firar, öldürmeye teşebbüs, yara- lama, öldürme hadisesine rastlan- maktadır. Adalet Bakanlığı cezaev- leri mevzuunu ehemmiyetle ele al- mak zorundadır. Bakan Hüseyin Av- ni Göktürk'ün dediği gibi, bi ziraat esasına, iş esasına müsten büyük cezaevlerine — şiddetle 1htıyaç vardır. Bunlardan biri İzmirde, biri de İstanbulda olmak üzere ikisi, inşa halindedir. Bakanlık bunların sayısı- nı ona çıkartabildiği gün cezaevleri sıkıntısı geniş ölçüde hafiflemiş ola- caktır Ayıklanacak — kanunlar Türkiyedeki kanunların sayısı ihti- sas sahiplerinin söylediklerine gö- re 7000 kadardır. Bunlara kararna- meler, talimatnameler, nizamname- ler ve içtihatlar da eklenince iş arap saçına dönmektedir. Kanun adamla- rı herhangi bir mevzuu etrafıyla tet- kik etmek istedikleri zaman aylarca ugraşmak zorunda kalmaktadırlar. edi bin kanunun içinde birbirine zıt olanlar, birbirini tadil e- enler, meriyetten kaldıranlar pek ADALET çoktur. Davaların uzamasının bir se- bebini de mevzuatımızın bu şekilde olması teşkil etmektedir. Bu kanun- lar arasında antidemokratik olan- lardan başka bir de modern hukuk prensipleriyle izah edilemiyen huku- a aykırı kanunlar vardır. Bir za- manlar bunların diline dolayan mu- halefet şimdi iş başındadır. İlmi he- yetlerini kurup kanunları ayıklattır- malıdır. Adalet Bakanının bütçedeki sözleri hatırlanacak olursa bu işe şimdi başlanmış olması lâzımdır. Ba- kanın dediğine göre mevzuatımız el- den geçirilirse kanun sayısı 2000 e inebilecektir. Bakan bu mer'i kanun- ların bir "kanunlar mecellesi" nde toplanacağını da vaadetmiştir. Çalışsalardı Öyle anlaşılıyor ki D.P. iktidarı a- dalet konusunda geçirmiştir. Birinci Menderes hükü- metinin bu sahada vaadettiklerinin çogu şimdiye kadar yerine getirilmiş olmalıydı. Bu sahada kaydedilecek her gelişme şüphe yok ki vatandaş- ları biraz daha huzura kavuşturabi- lirdi. Bu gelişmelerin her biri de en az bir köprü, en az bir baraj kadar mühim ve kıymetli olurdu. Şimdi 'Prof. Dr. Hüseyin Avni Göktürk'ün 1956 bütçesindeki vaadlerini hatırlı- yanlar, Demokrat iktidarın boş geçi- rılen altı yıldan sonra kolları sıvayıp işe gırışmek istediğini düşünecekler- dir. nayasa, seçim kanunu, basın kanunu tadil edilecek, Adalet Ba- kanlığı Merkez Teşkılat Kanunu, U- mumi Mahkemeler Kuruluş Kanunu Türk Medenı Kanunu, Ticaret Kanu- nu, Ceza Muhakemeleri Usul Kanu- nu - ki bu mühimdir. Vatanda- şın şahsi hürriyetinin tahdidine ko- laylıkla imkân veren tevkif müesse- sesi, suistimale son derece müsait şeklıyle bu kanunda yaşamaktadır. Hâkimler Kanunu ıslah edilecektir. Kısacası Adalet Bakam Pro türk'ü büyük başarılar beklemekte- altı yılı boşuna