SPOR his bu neticeyi evvelden kestirebil- mişti. Herkes Beşiktaşı, Beykoz ma- çının muhtemeli galibi olarak gör- müş ve ona büyük şans vermişti. Va- kıa Galatasaray ve Adalet galibiyet- leri, moralman Besiktaşı olgun bir duruma getirmiş ve takıma maç ka- zanma hısım vermiştir. Fakat bu o- nun muhakkak şampiyon olacağı ne- ticesi demek değildir. — Beşiktaşlılar şimdiki halde beş maçta sekiz puvan alarak Fenerbahçenin peşi sıra gel- mektedirler. Lider durumda bulunan Sarı-Lâcivertlilerin ise altı maçta do- kuz puvanı vardır. Yani Beşiktaş ya- pacağı bir karşılaşmada rakibinden iki puvan kurtarabilecek olursa oto- matik olarak lig lideri olacaktır. Ta- kım yapmak selâhiyetinin Markoştan alınması ilk haftada iyi netice ver- miştir. Ama bu muvaffakiyet hiç bır zaman şu veya bu şahsa mal edilmi melidir. Hakıkı sebep futbolcuların arzulu ve istekli oyun oynamalarıdır. Galatasaray'ın Beyoğluspor'u geride bıraktığımız haftada güç hal ile 1-0 yenmesi beşinci haftanın enteresan hadiseleri arasında gösterilebilir. Fa- kat haftanın en mühim olayı hiç şüp- he .yok ki Beykoz'un Vefayı 2-0 yen- miş olmasıdır. Mevsim başından beri canlı ve hırslı oyunlar çıkaran Fener- bahçe ile berabere ve Besiktaşı 1-0 mağlüp eden Beykoz'un Vefaya elde ettiği galebe doğrusu küçümsenecek neviden değildir. Eğer Sarı - yahlı takım evvelce — Beyoğluspor'a 2-0 mağlüp olmasaydı, bugün dokuz puvana sahip olacak, hem lider duru- rumunda bulunacak ve hem de na- ağlüp ünvanını devam ettirecekti. Keza Istanbulsporun Kasımpaşayı 4-0 gibi net bir mağlübiyete uğratması beşinci haftanın mühim hadiseleri a- rasında gösterilebilir. Yukarıdan beri izahına çalıştığımız lig maçlarındaki takımların durumu Beşinci hafta so- nunda bu şekilde sınırlanmaktadır. N. S Güreş Japonyadaki maçlar Güreş Federasyonu Başkanı Vehbi Emre Japonyaya hareket ederken Yeşilköy hava meydanında etrafını saran gazetecilere: '"Tam manasiyle hazırlanamadık. Götürmüş olduğu- muz gençlerden Üümitliyim. Ancak Japonlar hafif kilolarda hakikaten iyi güreşçilere sahiptirler." — demişti. Geride bıraktığımız haftada bütün spor severlerin nazarları Japonyaya çevrilmişti. Radyolardan veya ajans- lardan gelecek haberleri — merakla beklemekte idiler. Nitekim ilk yapı- lan mili temasta "4-4" berabere kal- dığımız öğrenildi. Vehbi Emrenin söy- lediği sözlerde isabet vardı. Zaten bu vadideki bilgisi hakikaten beynelmi- lel çapta idi. Neticenin böyle oluşu doğrusunu söylemek icap ederse spor muhitinde memnuniyet uyandırdı. Çünkü giden takım üçüncü sınıf tec- rübesiz elemanlardan kurulmuştu. Güreş takımımız Japonyada daha dört temsili müsabaka yapacaktı. 32 Basketbol Enternasyonal turnuva Su — satırları yazdığımız sırada spor ve sergi sarayında Türkiye, İran ve Macaristan milli takımlarının iş- tiraki ile Enternasyonal turnuva ya- pılmaktadır. Geride bıraktığımız haf- ta içinde Beyoğlundaki Konak otelin- de kampa giren milli takım namzetle- ri haftanın hemen her gününde Ame- rikalı antrenör "Samuel Fox" neza- retinde antrenman yapmışlardır. De- nilebilir ki milli takımımız bu turnu- vadan çok iyi netice elde edebilir. Bu şekilde düşünmemizin başlıca sebebi Amerikalı antrenörün gerek teknik bilgi ve gerekse de moralman genç- lerimizi bu müsabakaya iyi hazırla- mış olmasından ileri gelmektedir. A- merikalı antrenörün basketbolcuları- mıza "Takım başlıklı verdiği beyanat, spor muhitlerinde kendisine karşı büyük bir sempatinin doğması- na vesile teşkil etmiştir. Bu cidden çok ince çok zarif bir beyanattı. Bu güne kadar spor teşkilâtımızın ba- şında bulunanların bu şekilde düşüne- mediklerine, veyahut düşünseler da- hi fikirlerini bu derece ince ve güze cümlelerle ifade edemediklerine doğ- rusu üzüldük. Fox şöyle diyordu: "— Kendi hesabına oynayan yıl- dız oyuncu Istemıyoruz Her biri sert bir oyuncu ve iyi tavırlı olan beş ki- şiden mürekkep bir takım istiyoruz. Bir basketbol takımı fedakarlık, ce- saret ve bağlılık bakımından zengin olmalı. Yoksa maneviyatı düşer.. Her hangi bir zincir ancak en zayıf hal- kası kadar kuvvetlidir. Herhangi bir takım da ancak en zayıf oyuncusu kadar kuvvetlidir. merikalı antrenör milli takım namzetleri hakkında kendisine soru- lan suali gayet iyi cevaplandırmıştı. gençler iyi "Basketbolü hakikaten AKİS, 26 KASIM 1955