AKİS Haftalık Aktüalite Mecmuası Sene : 2, Cilt : V, Sayı : 81 Rüzgârlı — Sok. — Ovehan t : 3 Daire : 7 P.K.582 — Ankara Tel: 15221 — (Başyazar) 18992 (Yazı işleri Fiatı: 60 Kuruş ve Hare) İmtiyaz — Sahibi Metin TOKER * Neşriyat Müdürü ARCAYÜREK * Umumi Cüneyt Bu nüshada yazı işlerini fiilen idare eden mes'ul Müdür Yusuf Ziya ADEMHAN * Teknik — Sekreter M. Nevzat ÜNLÜ * Ressam İzzet ÇETİN * Karikatür TURH Fotoğraf t ASSOCIATED PRESS — Hüseyin EZER * Klişe : Doğan klişe ATÖLYESİ * Abone — Şartlan 3 aylık (12 nüsha) 6 lira 6 aylık (25 nüsha) 12 lira 1 senelik (52 nüsha) : 24 lira * İlân — Şartları : 4 renkli arka kapak (Tam sayfa) 0 lira Kapak içi 300 lira metin sayfaları Santimi 4 lira * Dizildiği ve basıldığı yer Matbaa — Yeni Ankara Kapak resmimiz Ayten Aygen Haftanın zarif kadını Kendi Sevgili AKİS Okuyucuları Bundan —uzun, uzun seneler evvel imdi üzerinde bizim yaşadığı- mız topraklara çok yakın bir memlekette, Yunanistanda, Atina- lı Timon diye anılan bir adam in- sanların — vefasızlığının — ıstirabım çekiyordu. Eğer tarih tekerrürden ibaret bulunmasaydı, yahut âdem- oğlu geçmişten ders alabilseydi o grimden bu yana akan yirmi beş asrın sonunda Aydınlı Adnan Men- deres yüreğinin en derin yerinde aynı acıyı duymazdı. İnsanların ve- fasızlığ a daha ziyade, me- tıhçılerın sadakatsızlıgı demek lâ- zım, yi günlerin dostları, ta- ih yıldızı kararmaya gö ğızlarındaki dile — veya ellerindeki kaleme öylesine — başka şarkılar söyletirler ki şaşmamak kimsenin haddi değildir. Eğer Atinalı Timon ikbal saatlerinde okunan mersiye- lere kulak vermeseydi, eğer ken- disini o — mersiyelerin aynasında seyretmek ve sonra da hakikaten öyle olduğuna inanmak evkine kapılsaydı dönen talihiyle beraber dönen tefsirler onu üzse hile ya- ratamazdı â et- mesini bilseydi talihi de ihtimal ki dö insanlar, kaderle- ararması ekseriya o yıldızın sahibinin sevap- ları ve günahları ile ayarlanır. Ama Atinalı Timona kabahat bulmaya ne hakkımız var? beş asrın gerisinde kalan Timon hangi hadiseden alacak, kimin akıbeti ona ders olacaktı? Yirmi beş asrı müteakip aynı ikti- darı, aynı şahısları veya yakınım elinde tutanlar tarihin sayfaları i- çine gömülmüş bunca Atinalı Ti- mondan kendilerine bir hisse çıka- ramadıktan sonra unun şurasında kaç ay oldu ki... Amerikalıların, Türkiye Başba- ahım, bize ne- ağlaştıklarını yazacak kadar ölçüyü kaçıranlar n e- men iyi imtihanlar- dan geçmiş bir şahsiyet" tir. Hani bir Adnan Menderes vardı: Nobel barış mükâfatı için en kuvvetli namzetti, dünyanın 1 numaralı devlet adamıydı. Şimdi o "Yeni bir Türkiye kurmak işinde baş mi- mar olabilmek istidadını bir aralık belirten Adnan Menderes" tir... Bir zamanlar senelerin değil, ancak a- sırların yetiştirdiği bir dâhi ola- rak başbakanı tasvir eden kalem- ler şunları yazıyor: "Adnan Men- dı; esas prensıp- kalemlere göre Demokrat Partinin Aramızda Genel Başkanı "ideal kıymetlere degıl, yem torbalarına dayanan bir sistem”" O to bal rın db görünmeye başlayınca, ağızlar nasıl degışıver- dı, farkında mısınız? Adn en- deresin her hareketinde, her sözün- de bir kehanet bulmak için çırpı- nanlar şimdi başkalarına mak maksadiyle nasıl da gayret sarf ediyorlar! Hatalı olduğunu bu- gün söyledikleri yolda "kısmen iyi imtihanlardan geçmiş şahsiyet" i ne kadar hararetle desteklemişler, itmişler, teşvik etmişlerdi. Onun hoşuna gitmek için İstikbale ait pı- rıl pırıl manzaralar çizmekle bir- birleriyle yarışmışlardı. Yolun iyi man bu gidişle karşılaşacağımız akıbeti görenlerin belirtmiş olduk- ları manzarayı - ki bu manzarayı belirtenlere karamsar, — müfteri, muhteris, kıskanç, gafil, v.s.. v.s» demişlerdi * aynen çizmektedirler. Adnan Menderes idaresindeki Tür- kiye bütün itibarım kaydetmiştir, borçları gırtlağına gelmiştir, bata- ğın içindedir, demokrasi yolunda her gün gerilemektedir. Evet, uç bir şey, yem torbala- rının hakikaten dibinin göründü- Menderesi yapayalnız lardır. Bir muayyen şekilde davra- nışın, bir muayyen sonu olur * Bılır mısınız Cumhurıyet gazete- P. atım en ziyade destekledıgı sıralarda dahi liderin örünmemesinin sebe İ Başyazarın "hiç bir gün kendisi baklanda mültefit yazı yaz- maması"... Ölçüsüz methiyelere a- lhşanların ölçülü methiyeleri bile beğenmemelerinden daha tabii ne olabilir ki? En terbiyeli, en nazik ve samımı tenkidlerin makbule ge- duşunulebılır mi? Eğe tiştirdiği mü siyetlerin mak izini bulmazsanız bü şimşekleri Üüzerinize çektiğinizin resmidir. Hele ikaz etmek, hele siz- ce doğru olan yolu göstermeye ça- balamak.. Aman, ne cüret! Yarabbi, elinde bir gün iktida- rı tutacak olanların hafızasından yirmi beş asrı dolduran Atinalı Ti- monların hatırasını silme.. Saygılarımızla AKİS