hayatı vardır. Hele mevsim ilerledik- çe, bir günde sekiz on konser, ve 0- pera temsili, verildiği olur. Böyle devrelerde, gazetelerin musiki kıs- mındaki personel, bütün bu olayları kavramağa yetmez, — musikiseverler programlarını nasıl tertipliyeceklerini şaşırırlar; hangi konseri hangisine feda etmek gerekeceğine karar ve- remezler. Ancak bu büyük şehirde sadece iki tane - bu maksada tahsis edilmiş - konser salonu vardır: Carnegie Hall ve Town Hall. Geri kalan konserler, konservatuarların, mekteplerin, üni- versitelerin yahut müzelerin konfe- rans salonlarında verilir Bu iki konser salonundan bilhas- sa ehemmiyetlisi, Carnegie Hall'dur. Burası, hacmi, akustik mükemmelli- ği, nihayet tarihi durumu ile Ameri- kan musiki hayatının - fazla kulla- nılmış bir kelimeyi bir daha kullana- lım - mabedi saydır. Halbuki — şimdi New-York'lular, Carnegie Hall'u kaybetme tehlikesiy- le karşı karşıyadırlar. Bu, ünce bir şayia idi. O zaman bile yeter derece- de telâşa sebebiyet vermişti. Şimdi ise şayianın katileşmeğe doğru gitti- ği anlaşılıyor. Telaş - tabii musikiyi ciddiye alanlar arasındaki telaş - art- maktadır. Mesele şu: Carnegie Hall yıktırılacak ve yerine, musikiyle a- lâkası olmayan bir bina, bir otel, çı- kılacakmış. Bunun ne zaman olacağı belli değildir.. Mamafih, Carnegie Hall'u Kurtarma Komitesi ismi al- tında vücut bulan bir teşekkül, bu binayı, herhangi bir ticari teşebbüsün elinden kurtarmak için faaliyete geç- miş, bizzat satın almak üzere para toplamaya başlamıştır. Gaye, Carne- gie Hall'u satın alacak 4.500.000 do- ları sağlamaktır. Komite, "yaz ayları zarfında 40.000 dolar toplamış, ge- çenlerde tertiplediği bir konserle de bu meblâğı .8.000 dolar daha arttır- mıştır. Alâka yetmiyor Konsere, William Strickland idare- e Symphony of the Air, New York Oratoryo Cemiyeti korosu ve piyanist Eugene List iştirak ettiler. Program zengindi. Piyanist Eugen List'in bu konserde Çaykovski'nin birinci konsertosunu çalmasının ta- rihi bakımdan da dikkate değer bir tarafı vardı. Bizzat Çaykovski, geçen asrin sonlarında, konsertosunun A- merika'daki ilk icrasını, bu salonda idare etmişti. Mamafih konser, tahmin edildiği kadar büyük bir alaka görmüş sayı- lamaz. Salonun baştan başa dolması, bilet bulmanın güçleşmesi bekleniyor- du. Vakıa bütün dinleyiciler, Carne- gie'yi kurtarma davasına olan ilgi- lerini belli edıyorlardı Alkışlardan nabızlarını ölçmek ü kat, salonda boş yerlerın çokluğu da dıkkatı çekmiyor değil Kimin malı ? Andrew Carnegie'nin sağladığı pa- ra ile inşa edilen bu salon, 1925 AKİS, 26 KASIM 1955 yılınla adı geçen zatın karısı tara- fından Carnegie Hall, Inc. namiyle teşekkül eden bir şırkete satılmıştı. Bu şirket, binanın bir musiki merke- zi olarak devamını temin için, birçok maddi fedakârlıklarda — bulunmuştu. Vakıa zarar edilmemişti. Fakat kar da olmamış, hissedarlara menfaat sağlanamamıştı. Son sıralarda, emlâk değerlerinin çok artması sebebiyle şirket, birçok teklifleri nazara almağa başladı. Et- rafı telâşa sevkeden teklif, büyük bir emlâk müessesesinden geldi. Tek- lif reddedildi; fakat bir faydası da oldu: ilerde vuku bulacak bu gibi tek- MUSİKİ liflere karsı Carnegie Hall'u koru- mak için teşebbüslere geçilmesine yol açtı. Şirket, bir taraftan hisse- darlarının maddi menfaatlerini dü- şünmekle beraber, diğer taraftan Kurtarma Komitesini de destekle- mektedir. 64 yıl önce inşa edilen Carnegie Hall, ondan se yıl önce yapılan Metropolıtan Opera Binasına nisbet- le, daha kolayca modern bir hale ge- tirilmeğe müsaittir. 2.760 kişi alan bu büyük salonun ömrü, en az iki yıl daha, temin edilmiştir. Ondan sonra ne olacağını ideallerden ziyade, gali- a, maddi menfaatler tayin edecek.