İSTATİSTİK biridir. 1927 de yapılan ilk sayımda 13 milyon 648 bin; 1935 te 16 milyon 158 bin, 1940 ta 18 milyon 821 bin; 1945te 18 milyon 790 bin; 1900de 20 milyon 947 bin nüfus tesbit edilmiş- ti. O günden bu güne 631.491 kişi artmışız. Bu, son beş sene zarfında binde 30 artış ve dünya üreme re- koru demektir. Harp sonrası devre- sinde şimdiye kadar birinci binde 27,5 ile Kanada; ikinci, binde 24,7 ile A- vustralya idi. Fakat bu iki memle- ket de büyük miktarlarda — muhacir celbeden memleketlerdir. Türkiyeye 1950 sayımından sonra gelen muha- 791 den ibarettir. olmadıkları e 27 e A- e 17,7 ile şımdı dorduncu . Bir de nüfus sayımlarına istinat etmeyip tahmin edilen memle- ketler vardır. Türkiye binde 30 ile bu gurubun dahi birincisi olmuş binde 29,3 ile gelen Meksika ikincili- ğe ve bi de 27,9 ile Panama üçüncü- lüğe kalmışlardır Türk — nüfusunun son beş sene esnasındaki artışı kendi bilinen mazisine nazaran da rekordur. Yıllık vasati üreme nisbeti 1935 te 1927 ye nazaran binde 23 ve mütea- kip her beş sene için de binde 20,6; 10,8 ve 22,9 olarak değişmiştir. 1955 nüfusunun 1927 ye olan nisbetine gö- re ise senelik vasati artış binde 27,4 zerinde şimdiden durulması icap eder. Zir er nimetin olduğu gibi artış rekorunun da kulfetlerı vardır ugünkü dünyamızda her millet kendi hesabı böyle bir netice verdiği takdirde, itiraf etse de etmese de memnun olmakta; uzak yakın diğer kışma karşı hazırlıklı olmalıyız. Nüfus, yaş terkibi itibariyle, tek- nolojik ılımlerın harcı alem yaptığı tâbir ile bir dalga halinde mücessem- leştirilebilir. Ömrün çocukluk, müs- il devre ve ihtiyarlık olan saden üç esas safhası -memleket nü- fusu olarak konsolide edilince dalga- nın başını, ortasını ve sonunu teşkil e- der. Muhaceret müstesna, bu dalga hiç bir zaman ortasından üremez. harp halinde ise nüfus bilhassa orta- sından erir. Cumhuriyete erişen Türk nüfusu müstahsil zümreden çok tele- fat v iş bir nüfustu. Doğum nis- petlerinin artışı, nüfusu — doğrudan doğruya başından üretir. Ölüm nis- 1 ürer; fakat çocuk ölüm nisbet- leri düştüğü zaman nüfus lgası ba- şından, milli ömür vasatisini uzata- cak şekilde kahir ölüm nisbetleri düş- 16 tüğü zaman ise, nufus dalgası son kı- sımlarından ür Her hali kârda muhacerete ıstınat etmıyen süratli nüfus artışlarında, müstahsil — guru- bun yükü çoğalır. Neşredilen muvak- kat netıcelerden Türkiye nüfusunun şimdiki yaş terkibini öğrenmek müm- kün olmamakla beraber, tahminimiz müstahsil guruba nazaran diğer iki gurubun çoğalmış olduğudur. Tah- minimiz doğru çıktığı takdirde müs- takbel hükümetler iktisadi planlarını hazırlarlarken nüfus üreme rekoru muzun inikaslarını nazarı itibara al- mak — mecburiyetinde — olacaklardır. Tedbir almak mükellefiyetinde kala- cakları vakıalardan bazıları şunlar- dır. 1 — Vasati aile reisinin geçimin- den mesul olduğu nüfus adedinin art- mış olma 2 ati ha se yesinin muhafazası ıçın Mıllı Gelırın hiç değilse aynı nisbette artmasını temin edecek tedbirler ihdas etmek mecburiyeti. Kalkınma hedefi var i- diyse bunun tahakkuku için milli ge- lirdeki artışın nüfus artışının üstün- de olması icap eder. 3 — Her bir ver- gi mükellefine mukabıl devlet kese- sinden masraf iltizam ettiren nüfusun çoğalmış olması. Daha fazla çocuk meselâ daha fazla mektep, daha faz- la yaşlı aile büyükleri hiç değilse da- ha fazla hastahane ihtiyacı doğurur. Nüfus sayımının muvakkat neti- celerinden, doğurduğu problemler ba- İSTANBUL kımından birincisinden daha az e- hemmiyetli olmıyan, ikinci ran daha meydana çıkmıştır. Türkiyenin muazzam bir siiratle şe- hirleştiğidir.. Son beş sene zarfında dört vilâyetin hudutları dahılındekı şehir nüfusunun binde yüz v e y a üstün- de bir nisbette, dığer dört vilâyet şe- hirleri nüfusunun da binde doksan i- le yüz nisbetinde artmış olduğunu öğ- renıy ruz. İstanbul bu sekiz vılayete i h mukabil, köylerinde binde 162 nisbe- tinde bir artış gorunmektedır. Faka bu idari şehir hudutlar dahılındekı yer darlığından dolayı İstanbula cez- bedilen halkın, eskiden münhasıran sayfiye mahalleri olan civar köylerde yerleşmelerinden başka bir şey ifade etmez; şehirleşme mevzuunda bütün İstanbulu şehir olarak mütalâa et- mek icap eder. Bu dokuz vilâyete i- lâveten 22 vilâyetin şehir hudutları dahilindeki nüfusun da son beş sene zarfında binde nin üzerinde bir nisbette arttığı görülmektedir. (Köylü bir sosyal bünyeden, şehirli sosyal bünyeye doğru kaydedilen bu şı karşıya bırakacak kadar süratli bir tahavvüldür. Hükümetin beheme- hal şehre akın meselesini ele alması, bu şehirlerin pek yakında Anglo-sak- son'ların "slum" dediği teneke mahal- leleri- ile boğulmamaları için tedbir- ler ihdas etmesi icap eder. Nüfus sa- yımı bu mevzuda da kaybedilecek vaktin olmadıgını göstermiştir. Mu- hakkak mesken derdinin nüfusu çoğalan bilhassa şehir nüfusu bu de- recede süratle çoğalan bir memleket- te ilk ve ön ehemmiyette ele alınma- sı icap eder. Bu ne son kira kanunu gibi ev sahiplerini de kiracıları da tatmin etmemiş bir kanunla; ne de gecekondu inşaatı yasağıyla halledi- lebilir Mukabil tedbirler alınması icap eden diğer bir mesele de nüfusu sü- ratle artan şehirlerde, fiyatların, bil- hassa yiyecek fiyatlarının, daha bü- yük bir süratle artmasıdır. Teşkilâtı en mükemmel belediyeler bile sırf za- bıta kuvvetiyle fiyat artışlarını önli- yemezler. Çünkü mesele sathi tedbir- ler ile halledilemiyecek kadar kökü derin bir meseledir. İstihsalin arttı- rılması, malların istihsal sahaların- dan istihlâk merkezlerine devamlı ve süratle nakli, müstahsilden müs- tehlike gelinceye kadar mallar bir- kaç el değiştirdiği halde fiyatların birkaç misli artmayacak bir tevziat sisteminin tekâ v.s. yollarında tedbirler düşünülmesi icap eder. vet, nüfus artışında dahi rekor- lar kırıyoruz ve döndürücü bir süratle şehirleşiyoruz. Bütün bunlar- la da iftihar etmek hakkımızdır. cak bir hakkımız daha — var. mili mukadderatımızı, meşhu şa gibi, "Maarif Vekâleti iyi ama, şu mektepler olmasa!" şeklinde düşünen kimselere tevdi edemeyiz. AKİS, 19 KASIM 1955