istiyordu. Tasarladığı ve çalışma gu- rupunun müsaid karşıladığı "avant- projet"” bu maksadı temin edecek bir karakter taşıyordu. Fakat hüküme- tin konsey statüsünü hiçe sayarak ve adeta bir skandale yol açacak şe- kilde Feridun Ergini Avrupa İstişari Meclisinden azletmesi, iki aylık bir mesaiyi hiçe indirmişti. Çalışma gu- rupu, Türkiyeden kimsenin bulunma- yenı baştan bir e almak mecbu- Me leketimizin temsil edilmediği çalışmalarda, malü- matına müracaat edilen Ve Türkiyeyi bildiği farzedilen tek aza, Yunan mu- rahhası idi. Feridun Erginin gıyabında kale- me alman "avant-projet" hiç de lehi- ize sayılmazdı. "Avant-projet" de iktisadi vaziyetimiz, bütün çıplaklı- ğiyle ve insafsız bir ifade ile olduğu gibi ortaya konuluyordu. Beş sene evvel iktisadi sahada parlak bir is- tikbale namzet görülen memleketimi- zin, birbirini takip eden hatalar neti- cesinde ne kadar müşkül şartlara ma- ruz kaldığı belirtiliyordu. Enflasyı ve lîyatlardan hükümetin mesul bu- lun azammun eden bir ifade kullanılıyordu Harici tediye ve ti- caret açıklarının mali takatimizi aş- tığı, ağır rizikolar altında envestis- manl yapıldığı ve milli paraya iti- mad olmadıgı anlatılıyordu. "Avan projet" asıl gayesinden inhiraf etmış ve yardım şansımızı zayıflatacak bir diği etrafiyle anlatıldığı halde, kiyede hükümetin hatalı bir yol ü- nnde bulunduğu belirtilmekle ik- tıfa olunuyordu. "Avant-projet" nin bir sureti Fe- ridun Ergine gönderilmişti. Aynı za- manda, metnin tekrar gözden geçırıl— mesini istiyorsa İstişari Meclis içti” malarından evvel komisyonun Lük- emburg veya Strasbourg'da yapaca- gı toplantıları kaçırmaması bildi mıştı Feridun Ergin vaziyetten Ha—, riciyeyi haberdar etmiş ve mevzuun ehemmiyetini, bir defa daha hatır- latmıştı. Lâkin istikraz peşinde Was- hington'a kadar gittiği halde isteni- len neticeyi alamadan dönen Fatin Rüştü Zorlu, partiden çıkarılmış bir milletvekilinin böyle mevzularla uğ- raşmasını hoş görmüyordu. Ustelık Fatin Rüştü Zorlu Avrupa Konseyi- ne partiden kovulan Feridun Erginin Avrupa İstişari Meclisinden de atıl- masını ve oradaki Demokrat Parti "kota" sının eksiltilmemesini isteyen bir nota göndermiş, fakat nota Genel Sekreter tarafından reddolunmuştu. Feridun Ergine konsey işleriyle meş- gul olmaması gerektiği ve yerine Si- ırt milletvekili Baki Erdemin gönde- rıldıgı bir defa daha ihtar olundu. Baki Erdem, plâstik maddeler ve şe- ker imalâtında ihtisas sahibi, iyi Al- manca konuşan sevimli bir kimya- erdi." AKİS, 19 KASIM 1955 İstişari Mecliste İstişari Meclis, 14 Ekimde toplandı. ktisat komisyonu, raporun umu- mi heyete sevkine karar verdi. Bu sı- rada, İstişari Mecliste cereyan eden hadiseler üzerine. Feridun Erginin her şeye rağmen Strasburg'a gönde- rilmesine zaruret hissedildi. Memle- ket menfaatleri öne sürülerek, ken- disinden derhal hareket etmesi iste- nildi. Hakikatte, rapor umumi he- yette tenkid edilse bile, reddolunması- na ihtimal yoktu. Olduğu gibi neşre- dilmesi ise, milli hislerimizi rencide edebilirdi. Yapılacak tek şey, komis- yon mensuplarını ikna ederek ifade- nin yumuşatılmasını temin etmekti. Büyük anlayış gösteren Başkan Fe- derspiel, bir gece iktisat komisyonun- da geç vakte kadar çalıştı ve rapo- run sert kısımlarını rötuş etti. Rapor, son dakikada yapılan tadillerle, bas- tırıldı. Değiştirilerek umumi heyete su- nulan raporun ana hatları şöyle hü- lâsa edilebilir: "Türkiye, süratle 'in- kişaf eden bir memlekettir. Fakat kalkınma — hamlesini tamamlamak hususunda müşküllerle karşılaşmış- tır. Yeni eserler kurmak ve hattâ başlananları tamamlamak için zaruri dövizler bulunamamaktadır. Kredi hacminin geniş tutulması ve teda- vüle fazla para çıkarılması, bir taraf- tan istihlâk temayüllerini canlandır- mış ve diğer taraftan spekülasyon ce- reyanlarını şiddetlendirmiştir. — İkti- sadi ihtiyaçlara uymayan bir para ve bütçe siyaseti takip edilmiştir. İtha- lâtın ihracattan fazla artması, dış ticaret açığını kabartmıştır. Birik- miş borçlar da tediye — muvazenesi üzerinde ağır ihracatın inkişafına engel olmakta- dır. Türkiye, dahili bünyesini dünya ticaretine intibak ettırememış veya ettirmek istememiştir '"'Türkiyenin bütçe ve para siya- setini bugünkünden farklı esaslara göre tanzim etmek — mecburiyetinde olduğuna şüphe yoktur. Fakat bir ziraat memleketinin munhasıran ken- di mali imkânlarına dayana: kınması imkânsızdır. Diğer devletle- rin ve bilhassa Avrupa Konseyine da- hil memleketlerin Türk ekonomisine yardımcı olmaları, sermaye gönde- rilmesini teşvık etmelerı ve kredi aç- maları lazı heyette, ılk sozu Feridun linci takip ettiler. ile bir Alman da müzakerelere katıl- dılar. Feridun Ergin Türkiyenin sü- ratle kalkınmak ihtiyacında olduğu- nu belirtti, bugünkü zorlukların se- beplerini kısaca tahlil ettı, nasıl bir finansman sistemi taki, İ İ- zah etti ve mılletlerarası ıktısadı te- nüdün zaruretine işaret ederek söz- lerını bitirdi Fethi Çelıkbaş, Türkiye ve Yu- nanistan hal azılmış rapora larda kullanılan ıfadelere temas et- İKTİSADİ VE MALİ SAHADA ti, davaların yalnız iktisadi zaviyeden değil aynı samanda siyasi şartlar ba- ından da mütalâa edılmesı zaru- retine işaret etti ve Avrupa ile Tür- kiye arasında hayat şartlarınııı aynı olmadığını belirtti. Raporda tashihe muhtaç noktalar bulunduğunu, me- selâ Turkıyenın asla kömür ihraç e- debilm mevkiinde — olamıyacağını soyl_edı Ihracat maddelerimizi Avru- pa İktisadi işbirliği teşkilâtına dahil memleketlere satarken karşılaştığı- temas etti. Halkın seviyesine erişmek istediğini ve daha müsait hayatşartlarına lâyık oldu- ğunu sözlerine ilâve e , Server Somuncuoglu raporun İ- talya ve Yunanistan hakkında müsa- id tavsıyelerde bulundugunu, . haki- müzaheret görebil- mevkiinde olduğunu söyledi Halkın gayet düşük hayat şartları altında yaşadığını, Ankara - İzmir ve Istanbuldakı müşahedelerin ütü ürkiyeye teşmil edılemıyecegını Türkiyede hukuki bakımdan müslü- manlar ve hıristiyanlar arasında fark gözetilmediğini, Türkiyenin bir deva- luasyon yapamıyacaıiını, yardım gör- mesinin zaruri olduğun! u, me emleket- teki şartların harıçıen iyi takdir e- dilmediğini, yardım geciktiği takdir- de kaybolan zamanın telâfi edilemi- yeceğini izah etti. Sözlerini tamam- Fethi Çelikbaş Abesi müdafaa ama 13