Yeni Fabrika geziliyor Dahili rin yükünü ağırlatmak yoluna gidildi. Bundan bilhassa mahdut 1mkanlı geniş caat olunacağı havadisleri şu günlerde gazetelerin başlıca haber konuları ara- sındadır. Bunlar bilhassa gelir vergisin- de yapılacağı haber verilen değişiklikler, zirai kazançlardan da vergi alınması, ve- raset vergisinde yapılması düşünülen de- ğişikliklerdir. üyor ki şimdiye ka- dar yapılanlar gibi - bunu ister 1950 den sonrası için alın, ister 1923 ten sonrası ari r - bund sonra yapılacak olanlar da ferdi ve milli feda- tir. Propaganda nutuklarında bunun böy- le olmadığını söylemek, aksini iddia et- mek vatandaş gayretinin, millet fedakâr- lığının kadir ve kıymetini takdir edeme- mek olur Hem bizde vatandaşın katlanmak zo- runda kaldığı ve halen bulunduğu feda- kârlıklar sadece biraz evvel işaret olu- nanlardan ibaret değildir. Hayat pahası artmıştır. Vatandaşın buna mukavemeti türlü şekillerde azalmış veya azaltılmıştır. Hayat standartlarında görülmesi icap e- den yükselmeler ne yazık ki görülme- mektedir. Eski seviyenin muhafazası da- hi çok zorlaşmıştır. Vatandaş seyahat et- mek ister, edemez. İthalât yapmak ister, yapamaz. İstediği tarzda istihlâk ve har- cama imkânına sahip değildir. Zaman zaman ham madde yoklugu, yedek parça noksanlığı, makine ithali zorluklan kar- şısında işsizlikle yüz yüze gelir. Başbakan hüküm ve iddialarına de- lil göstermekte devam etmiştir. Şunu söylivelim ki Başbakanın, her defa oldu- ğu gibi, bu defa da — çizdiği meseleleri halledilmiş, müreffeh, rahat ve kolay yaşanır Türkiye tablosu her vatandaşın idealidir. Bütün mesele bu ideale olan AKİS, 8 EKİM 1955 turizm mesafemizin hakkıyla takdir edilip im- kân ve vasıtalarımızın en ölçülü, en ma- kul çerçeve dahilinde ona doğru tevcih ettirilip seferber edilebilmesidir. Nutuk- ta geçen sene 500 bin ton buğday ithal etmek zorunda kaldığımız hatırlatılmak- ta ve bu yıl şu günlerde hububat müba- yaasının bir milyon 200 bin tona doğru yükseldiği ifade olunmamaktadır. Ayrıca bu yıl daha şimdiden 500 bin ton buğ- day ihraç edebilecek durumda olduğu- muz memnuniyetle belirtilmektedir. Bun- dan sevinmiyecek yoktur. Ancak bazı noktalar kafaları zıyadesıyle meşgul etmektedir.. Bir kere bu den yarının ne olacağı 'belli değildir. Seneye havalar rın müsait gidip gitmiyeceği kimsenin malümu olamaz. Daha henüz iktisadi im- kânları bu derece hava şartlarına bağlı bir memlekette bu meselelerin propa- ganda nutuklarına malzeme yapılması nsa m. emin ve kuvvetli his- sedebileceği bir durumda bulunduramaz. Bundan başka son günlerde yabancı ba- sında buğday Hatlarına dair çok ehem- miyetli haberler çıkmaktadır. Kanada'da dünya buğday konferansı toplanacak ve pek muhtemelen ithalâtçı memleketler Fiatların düşürülmesi yolunda bu yıl çok gayret sarfedeceklerdir. Çünkü cari Hatlar bile bu memleketlere çok yüksek gözükmektedir. Bizim ise buğdayı, dün- ya Hatları karşısında çok yüksek bir fi- yatla mubayaa ettiğimiz malümdur. E- ğer bu yıl Hatlarda yapılması düşünülen indirme tahakkuk ederse, buğday ihra- cında büyük zorluklarla karşılaşacağımız muhakkak gibidir. Hayâllerdeki manzara buğdaydan başka kömür ve şekerden de bahsetmiştir. Fakat bun- lar yanında meselâ kahveden niye bah- setmediği anlaşılmamıştır. tık şeker ve Öömür sıkıntısı diye bir şeyin kalmadığı İKİTİSADIİ VE MALİ SAHADA söylenmiştir. Halbuki kömür bakımından halen içinde bulunulan durum ve şeker için pek yakın bir çok hâdise vatandaş için <«ağzı yakan bir süt» olduğundan, beyanat hakikatin kendisi olsa bile, yo- ğurdun karşılandığı tavırla karşılanmak— tadır. Şeker istihsalimizin kimizi tamamen karşıladıktan başka ih- raç imkânı yaratacak yolda inkişaf ha- rilmektedir. Eğer bu sözler bir hesaba, bir tetkike istinaden söylenmişse, hakika- ten insanın aklına endişe verici bazı şey- ler geliyor. Maliyetimiz rakip maliyetler- caktır? Ve bunları takip eden daha bir sürü sual.. Nutukta Amerikadan kredi meselesıne de geniş ver verilmiş. Bir defa daha muhalefetin, millet ve memleket menfaatlerini bir tarafa bıra- karak, Amerikanın bize kredi vermesine mani olmaya çalıştığı iddia edilmiştir.. İddianın hakikate yakınlık derecesinin ne olabileceği üzerinde daha evvelce dur- muştuk. Şimdi su kadarımı söylemek isti- yoruz. Deniyor ki muhalefet bu meselevi istismar etmiştir. Diyelim ki böyle yap- mıştır. Bu bir vatan hıyaneti değildir. Zira iktidarın başarısızlığını istismar mu- halefetin en tabii hakkıdır. Muhalefet bunu yapanken çok ciddi mesuliyetleri de birlikte yüklenir. Meselâ kredi mese- lesini istismar ediyor. Fakat bununla su- nu da demek istiyor: «Ben iktidarda ol- sam ya işleri bu kredi olmadan da mü- kemmel surette yürütünüm; yahut krediyi temin ederim.» Bunun vatan sevgisiyle a- lâkasızlığı neresinde? Muhalefet tarafın- dan iktidarın isleri iyi yürütemediğinin iddia edilmesi bir suç, bir cinayet, bir kabahat değildir. Yenı bır şey yok Bü bu sebeplerden dolayı, talep edilen Başba- kanın Susurlukta irad ettiği nutuk- ta yeni bir şey bulmanın imkanı yoktur. Adnan MENDERES tarafından geçen hafta 1c1nde çızılen levha, bundan evvelki he- in nutuklarında da çızılen man- zaranın eşıdır Adnan MENDERES bundan bir kaç ay evvel de, bir kaç sene evvel de sıkıntılı devrin sona erdiğini veya er- MEK üzere bulunduğunu söylemiş, artık kalkınmamızın nimetlerinden faydalana- cağımızı ciddi ciddi bildirmiştir. her nutuktan sonra yeni güçlükler eksik olmamıştır. Bir Başbakanın, memleketinin bir köşesinde söylediği nutuk, orada kalmaz. Onu duyanlar, nutkun soyledıgı ma- halde birikmiş bir kac veya birkaç bin kişi değildir. Başbakanın sözlerinden herkes haberdar olur ve gözler önünde çizilen levhayı görünce şaşkınlıktan dil- lerini YUTANLAR bulunabilir Bu bakım- dan devlet adamlarımız nutuklarında son derece dikkatli ve realist olmak Zzorun- dadırlar. 17