İKTİSADİ VE MALİ Bütçe Binilen dal 1956 — yılı bütçesi hazırlıkları başlamış bulunuyor. Buna ak havadisler ga- zetelere aksetmeye başladı. Bu yılki büt- çenin masraflar yekünunun üç buçuk milyarı bulacağı söylenmektedir. 1954 ten bu yana fiyatlardaki hakiki artışın ne kadar olduğunu kati olarak bilmiyoruz. Eğer haber verildiği gibi, bütçe üç bu- çuk milyara çıkacak olursa giderlerdeki artış 2016 kadar tutacak demektir. Bu artışın devlet giderlerinde ne dereceye kadar hakiki bir artışı ifade ettiğini bu- labilmek için fiyatlardaki hakiki artış- ların ne okluğunu bilmek lâzımdır. kiki fiyat artışlarını tespit etmek için e- limizde mevcut vasıtalar bir hayli kifa- yetsizdir. Bu gaye için altın fiyatlarını, serbest piyasadaki döviz fiyatlarını, top- tan eşya endekslerini ve geçinme endeks- lerini, kullanabiliriz. Fakat geçi deksleri ve toptan eşya fiyatları endeks- leri hakiki vaziyeti göstermekten Bu endeksler diğer karinelerle mukaye- se edildiğinde komik denecek derecede cüzi fiyat artışları göstermektedir. Son çıkan Merkez Bankası bültenine bakılır- sa 94 maddeden müteşekkil İstanbul toptan eşya fiyatları endeksi in ilk dört ayında geçen seneye nazaran fiyat artışlarını 9262 olarak göstermektedir. Halbuki İstanbul borsasındaki külçe al- larak 723 kuruş olduğu halde bu yıl 1000 1020 kuruş civarındadır. Bu vaziyete göre altın fiyatındaki artış 41 dir. Ha- kiki fiyat artışlarının ne 2, ne de 241 olmadığı muhakkaktır. Altın fiyatların- daki bu muazzam artış altına karşı olan talebin hususi durumundan ileri gel- mektedir Fiyattaki hakiki artışları tespitimiz bu şartlar altında kolay görünmediğine göre önümüzdeki yıl devlet faaliyetlerin- de bir artış olup olmuyacağını, ma varsa artmanın, azalma varsa manın mikdarını sıhhatli olarak henüz espit edemiyeceğiz demektir. Ancak fa- ahyetlerde her hangi bir kısılma yapıla- cağına dair bir karine mevcut Bilâkis hizmet kalemlerindeki masraflarını artıracak bazı tasarılar ha- zırlanmış veya hazrlanımaktadır. Önü- müzdeki yılda tatbike başlanacağı söyle- nen yeni memur maaşları rejimi ve İlk Öğretimi Kanunu tasarısı gibi... Önümüzdeki yılın bütçesi ile ilgili dıger çok mühim bir mesele de bütçe- n denk olarak kapatılıp kapatılmıyaca- gıdır İçinde bulunduğumuz iktisadi şart- lar bütçenin fazla ile, hiç olmazsa denk olarak kapatılm icabettirmektedir. Fakat siyasetin ne icabettireceği veya ne- ye müsaade edeceğini şimdiden tayin et- AKİS, 8 EKİM 1955 mek mümkün değildir. Bilindiği gibi ge- çen sene denk olarak getirildiği söyle- nen - söylenen diyoruz, çünkü Meclise ilk getirildiği şekildeki denkliği de pak âlâ münakaşa edilebilir - bütçe, Bina ve A- razi Vergisi Kanunu tasarısının reddi ile açık hale düşmüştü. O zaman Demokrat Milletvekillerinin pek çoğu hükümete rağmen bu, tasarıya muhalefet etmiş, hat- ta bir milletvekili bunun Demokrat Par- tin'in bindiği dalı kesmesi demek olaca- ğını söylemişti. Ayni kanun tasarısı Mec- lis Komisyonlarında beklemektedir. Ye- niden Umumi Heyete getirilmesi ihtima- li kuvvetlidir. Uzun zamandanberi Maliye Bakan- lığında bazı vergi kanunları üzerinde ça— lışmalar yapıldığı bilinmektedir. günlerde bunlar hakkındaki havadısler sık sık gazetelere aksetmeğe başlamıştır. Bahsedilen tasarılar, Zirai Gelir Vergisi Tasarısı, Gelir Vergisi Tâdil Tasarısı ve yeni Veraset ve İntikal Vergisi Tasarıları- dır. Gelir Vergisi tâdil tasarısında yüksek kademelerdeki gelir gruplarının daha fazla vergiye tâbi ması imkânları incelenmektedir. Son kademelerdeki ver- gi nispetinin ve mütenakkilik hududu- nun yükseltilmesile devlet gelirlerinde oldukça ehemmiyetli bir artışın sağlan- ması kabil olabilir. Veraset ve İntikal Vergisindeki tadil belki vergiyi daha modern bir vergi ha- line sokacaktır ama, gelirlerde büyük bir artış temin etmesini beklemek doğru ol— maz. mevcut vaz bu ver çok cüz'i bir hasılat temin edebilmekte— SAHADA dir. Cemiyetimizdeki sosyal yapı ve mü- esseseler icabı veraset vergisini iyi işler hale getirmek oldukça güç bir iştir. Gelirlerdeki artış bakımından ken- disine en fazla güvenilebilecek olan ta- sarı Zirai Gelirlerin Vergilenmesi hakkın- daki kanun tasarısıdır. Eğer Demokrat Parti 'bindiği dalı kesmek' korkusundan kurtulup da bu tasarıyı kanunlaştırabi- lirse çeşitli bakımlardan müspet bir iş yapmış olacaktır. Her şeyden önce mev- cut muazzam vergi adaletsizliği bertaraf edilebilecektir. Bugün memleketimizde aylık kazan- cı 200 lira olan bir m engin toprak sahibi bu kazancı irin bir tek kuruş dahi vergi ödemez. Mahsulle- rinin satılabilmesi için diğer vatandaşla- rın Ödediği vergilerden ayrılan primler- den istifade eder. Yegâne meziyeti De mokrat Partinin «bindiği dal» olması- dır. Fakat ne olursa olsun, Başbakan ik- tisadi refaha ulaştığımız hakkında ne kadar konuşma yaparsa yapsın, ne kadar teminat verirse versin zirai gelirlerin ver- gilenmesi mutlak zaruret halinde ken- dini hissettirmektedir. Yapılan bazı tah- minler çok geniş istisna hudutlarına rağ- men bu vergi ile yılda en aşağı 200 mil- yon İliralık bir gelir temin edilebileceği- ni ortaya koymuştur. Vergi adaleti fik- rinden vaz geçilse bile içinde bulundu- ğumuz şartlar bu miktar gelirden vaz- geçmeyi kolay kolay mümkün kılmaz Bütçenin gelirler kısmında bu yıl tekel gelirleri hasılatının büyük meblâğ- Maliye Bakanlığı kapısı Çıkan çok, giren yok