20 Ağustos 1955 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 9

20 Ağustos 1955 tarihli Akis Dergisi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

kaybetmişlerdi. O yüzdendir ki Dr. Sarol İstanbul teşkilatındaki kendi taraftarlarına Buyuk Kongrenin bu yıl yapılmasına mani olacağını söy- lüyordu. Halbuki Fuad Köprülü Bü- yük Kı İ yapılmasına taraf- tardı ve en çok delegeye sahip İs- tanbulu eline geçirmiş bulunması kendisine büyük kuvvet veriyordu. D.P. öyle bir manzara gösteriyor- du ki ıçındekı kombinezonları bile an- lamak kabil değildi. Bu kombinezon- lar günün şartlarına göre dağılıp bo- zuluyordu. Her halde iki kuvvetli gu- rup vardı: Adnan Menderes ve mu- halifleri. Adnan Menderes'in muha- lifleri partinin Genel, başkanlığını başka birine vermeyi düşünüyorlar- tisini kaybetmektedir. Şimdi hükü- met partiler arasındaki havayı gü- neşli bir hava haline sokarak mu- halıtleı-ını büsbütün perişan edebi- un yerine iktidar kuvvete dayanarak siyaset hayatını felce uğratırsa sadece muhalefete hiz- met eder, sonunda kendisi zarar Örür. Feridun Erginin bu satırları ya- zarken memleketinin ve partisinin iyiliğinden başka bir şey istediği nasıl söylenilebilir? Tıpkı — Avni Başman gibi o da muhalefete hücu- mun kendi partısme fay( a sağlama- dığı, onu zayıflattığı kanaatinde- dir. Liderlerin dikkatini bu nokta- ya çekmekte fayda görmektedir. Bu bir kabahat sayılabilir mi? Bir par- tili mensup olduğu partinin prestı— jinin her gün bu neviden yanlış, a dımlar yüzünden sarsıldığını görür de ses çıkarmaz olur mu? Parti- sinin iyiliğini isteyen, memleketin kendi partisinin idaresinde daha mesut olacağına inanan insanlar el- bette ki seçimleri kazanmayı düşü- necekler, seçimlerde zaferi tehlike- ye sokacak bir politikayı tenkid e- ecekler, samimi surette İnandık- ları doğru yolu göstereceklerdir. Zira her şeyden şııphe edilebilir Avni Başman veya Feri dıın Ergın gıbılerın samımıyetınden asla ve asla şüp mez. Bu i insanın politika hayatları ortadadır. Birincisi dünyada herkesin o kadar iştiyakla arzuladığı ve elde edince pek çok kimsenin terketmemek için şereünden fedakârlığı goze alabil- diği bakanlık iskemlesini inançla- rına sadık kalabilmek uğrunda eli- nin ucuyla şöyle itivermekten çe- kinmemiştin ikincisi ise 1955 büt- çesinin müzakeresinde iktisadi ve malı polıtıkamız hakkındaki fikir- lerini komisyonda açıkça ifadeden geri kalmamış, bir ilim adamından AKİS, 29 AĞUSTOS 1955 di. Yalnız bu "başka biri" üzerinde mutabakata varılmış değildi. Adnan Menderes'ciler iseki ötekileri yene- cek kudrete malik, görünüyorlardı- "Fu d Küprülülü — Menderes'ciler" ve "Dr. Sarol'lu Menderes'ciler" ola- rak tasnife tabi tutulabilirlerdi. Son zamanlara kadar Genel Başkanın bi- rinci zümreyi destekledıgı görülüyor- du. Ancak yeni şartlar muvacehesinde bir anlaşmaya varılması ve Mende- res'in başkanlığında muhtelit bir Ge- nel idare Kurulu listesiyle Kongreye çıkılması beklenilebilirdi. O takdirde Genel Başkanlığa Adnan Menderes- ten başka birini getirmek isteyenle- rin muvaffakiyetleri daha güçleşirdi. Tabii kombinezonların bu şekilde beklenilen şekilde hareket etmiştir. Bir takım tazyiklere ise muvaffaki- yetle karşı koymuş ve bazı kimse- er gibi imzasını geri almaya ya- naşmamıştır. Halbuki Avni Başman'ın veya Feridun Ergin'in iktidardan iste- yip de alamayacakları o kadar az şey vardır ki... Eğer düşündükleri menfaat olsaydı, bunu öylesine ko- laylıkla tatmin edebilirlerdi ki.. Fikirlerini açıkça ve cesaretle ifa- denin ise bugünkü zıhnıyet karşı- sında kendilerine bir m Zzarar- lar vereceğini her halde evvelden kestirmişlerdir. rağmen sus- mayı, partıleı'ının ıyılıgı bildikleri hususu kendilerine saklamayı vic- danlarına kabul ettırememışlerdır Partiler arasındaki gergin havada yazılarının muhalefet tarafından istismar edilmesi tehlikesini de gö- ze almış olduklarını tahmin kolay- dır, oyle bir devirde yaşıyoruz ki en samimi kanaatler partizan gö- rüşlere âlet edilebilmektedir. Ni- tekim muhalefet de bu fırsatı ka- çırmamıştır Ama susmak, D. P. için bütün bunlardan daha zararlı- dır, daha tehlikelidir. vni Başman ve Feridun Ergin vazifelerini yapmayı tercih etmiş- lerdir. Muhalefete gelince, onun a- sıl istismar ettiği bu yazılar karşı- sında iktidar büyüklerinin reaksi- yonudur. Hiç bir şey bu muhalefeti bu reaksiyon kadar kuvvetlendire- mezdi. Bir parti için Avni Başmanları ve eridun Erginleri — susturmak, susturamayınca da kapı dışarı et- mek zor bir şey deği Ama bu hareket Avni Başmanları ve Feri- dun Erginleri küçültmez. Bilâkis Avni Başmanlara ve Feridun Er- ginlere sahip olmak bir parti için asıl şereftir. u, medeni cesaret sahibi kimselere o partide rağbet YURTTA OLUP BİTENLER belırtılmesı tamaraile nazaridir, sa dece iki ana fikir etrafında bir işaret mahiyeti taşımaktadır Müsamaha yok! Büyük Kongreye karar verildikten sonra parti içinde çatlak ses çıka- ranlara karşı sert bir tavır takınmak- ta fayda gorulmuştu İktisad doktoru Feridun' Ergin'e, iktisat mevzuunda ilme pek kıymet vermeyen Adnan Menderes uzun zamandan beri kız- maktaydı. " Kitabi"ler derken kas- dettiklerinden biri oydu. Bütçe komis- yonunda, hem de kendisinin iştirak ettıgı celselerde Ergin'in tenkidlerde ından hoşlanmamıştı. Onun- la ıstıhzaya teşebbüs ettiği olmuştu. Ticaret bütçesi raportörü olarak dört edilmediği mânasından başka bir şey ifade etmez Yarın veya öbür gün Fethi Çe- likbaş'lar, Kasım Küfrevi'ler, Tu- ran Güneşler ve onlar gibi düşü- nenler imzalarını geri almaya mec- bur edilseler veya almadıklarından dolayı partilerinden ihraç edilseler sadece ve sadece rejim mahküm e- dilmiş olur, yoksa ötekiler değil. Böyle bir durum karşısında insanın aklına tek bir düşünce gelir: son karakter kırıntıları da ortadan yok edilmiştir. Parti demek ne kadar dısıplın demekse, o kadar da fikir hürriye- ti demektir. Bizim bildiğimiz ve milletin serbest reyiyle iş başına getirilen PDemokrat Parti Vni Başman demektir, Feridun Ergin demektir, — Fethi Çelıkbaş demek- tir, Kasım Küfrevi uran Güneş, Enver Güreli demektir. Yani, onla- rın temsil ettikleri zihniyet.. vadedilen oydu, bize gerçekleşecegı bildirilen o zihniyetti. Şimdi o temsilcilerini, fikir hürriyetini ken- di saflarından atan Demokrat Par- ti dünyanın en tehlikeli işini yap- makla meş uldur Kendi kendisini inkâr etmek Hiç kimse bu partiye kurucula- rının adı Adnan Menderes veya Fu- ad Köprülü dıye rey vermemiştir. İnsanların isimlerinden bu millete ne? Adnan Möenderesler ve Fuad Köprülüler'bir zihniyetin şampiyon- luğunu yaptıkları lebidir ki iltifa- tımıza mazhar olmuşlardır. Şimdi Haysiyet Divanı partinin Tuhunu teşkil eden bu zihniyeti bir takım kimselerin şahsında kapının dışına bırakırsa emin olunabılır ki kapının içindekiler ne yaparlarsa yapsınlar, ne kadar sert tedbirler alırlarsa al- sınlar ilk seçimde iktidarı kaybede- cekler ve devrileceklerdir. Başka bir akıbeti düşünmek bi- le muhaldir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: