YURTTA OLUP BİTENLER kişinin hazırladığı tenkid dolu rapor— n, bazıları imzalarını almaya mu vafakat ettikleri halde Feridun Er- gin böyle bır şey yapmamıştı Şimdi onu, bır irsat bularak partiden ih- raç etmek Büyük ongrede mucadele açmaya hazırlananlara da ibret ye- rine geçebilirdi. Lider, partısmde sa- dece disiplin ıstıyordu, başka bir des- teğe ihtiyacı yoktu t tarafını tek başına başarabılecegı kanaatındeydı Bu sıralarda Demokrat Partinin bazı lesini gerçekleştirebilmek için "rahat bırakılmalı" - idi. bul kalkınma hamlesi denilen iktisadi hareketin sa- kat temel üzerine bina edilmiş olduğu yalnız Kasım Gülek gibi muhaliflerin, yalnız Osman Okyar gibi tarafsız i- anaatiydi. delili sözlerinden ibaret bulunsaydı, aldırılmayabilirdi. Ama fiiliyat da onlar hakl çıkarıyordu. üzdeki, günlerde partı içi faalıyetın kızışacagı şüphesizdir. Bu rada Demokrat Partiden yeni bazı ihraçlar hiç kimseyi şaşırtmamalıdır- Cumhurbaşkanlığı Savarona İzmir yolunda u satırlar yazıldığı sırada dünya- 5 nın en lüks vb en pahalı yatların- dan biri, belki de birincisi olan Sa- varona İrakın kıraliyet ve Türkiye- nin Cumhurbaşkanlığı bayı'aklarını çekmiş olarak Marmaranın sakin su- arında seyretme ktedır Vaktiyle Ce- lâl Bayar hukıımet fından satın rayının karşısmda kaldıktan ve boya ıstıyen yerlerı boyandıktan sonra A- rikan filos diğ sırada Haydarpaşa açıklarına gıtmış haftanın basında tekrar eski yerıne avdet etmiştir. Yata bu müddet zar- fında iki devlet başkanının ihtiyacı- nı karşılamak üzere çok mutena ku- nya ve bu arada havyar şampan— ya, viski yüklenmiş, gemi seyahate hazır hale getirilmiştir. Yalnız gemiye kahve — temininde müşkülâtla karşılaşılmıştı Gerçi Başbakan Adnan Menderes "inşirah verici" nutuklarında bu milletin artık bir takım şeylerın sıkıntısını ebedı- yen çe mıyecegını vaad etmişti kahve bunların inde kalmalıydı Zira varona ıçm kahve pek güç temin edılebıl imişti Bu sırada Amerıkan bahriyelile- rinin mıp kmalarına tahsis edilen Dolmabahçe rıhtımına da Türk ve I- rak bayraklarıyla süslü taklar yapıl- Cumhurbaşkanımız Celal Bayar ve onun şahsi misafiri Irak kralı ikinci Faysal hazretleri salı sabahı bu zafer takının altından ge- çerek muhteşem bir merasimle İstan- bul'dan ayrılmışlar ve Savarona ya- maktaydı. Kapaktaki politikacı Nihat Erim 1945 yılında bir gün, Ankara kuk Fakültesi Profesorlerınden birinin kaderi makta olduğu imtihana o devrm Cumhurba: şkam İsmet İnönünün gir- mesiyle degışıyordu Bu Kandıralı genç adam, e t İnönü külteyi o gün degıl bır gün sonra ziyaret etseydi ihtimal ki bugün memleketın tanınmış ilim adamla- an biri olacaktı. Fakat Nihad Eı-ım ımtıhanda ve onu takip eden e efin dikkatini Kültürlü, bilgili, terbiyeli ve İyi yetışmıştı Memleket kendi- den faydalar saglayabı— lırdı İsmet İnönü daha o memlekette demokratik idareyi ciddi şekilde katmayı kafasında tasarlamış, hattâ ilk adımlarını at- mıştı. Millet ve ikinci partiyi ku- racak müstakbel mu! halıfler henüz çekingendiler. Demokrasinin bir macera olduğuna ınanıyorlar, eğer İsmet İnönü İstemezse rejimin de- gışmıyecegını edıyorlardı met İnönü samimi surette ıstıyordu ve demokrasi memlekete geldıgınde Fakultede gördüğü genç lim adamı gibi kimselere muhtaç bulunacagımızı biliyordu. ratik idare, onun temennısıne göre bilgili, iyi yetişmiş ellerde gelişe- cekti. Nihad Erim o yıl San Fran- cisco'ya giden heyete müşavir ola- 1, orada iken memleke- tinde yapılan ara seçımlere bağım- sız mılletvekılı seçıldıgını öğrendi. Döndüğün .H.P. gurubuna ka- tıldı, partmm organı olan Ulusa yazılar yazmağa başladı, 1946 se- çimlerinde de C.H.P. den seçildi. Nihad Erim o tarikte 33 ya- şndaydı. Kandırada doğmuş, tah- silini Galatasaray Lisesinde ve İs- tanbul Hukuk Fakültesinde yap— mış, doktorasını Paris Hukuk Fa- kültesinde vererek "Institut des tına geçmışlerdır Cumhurbaşkanımız Celâ ar bu pat tör için Flory: ada kamet etmekte oldugu De- niz köşkünden, Irak kralı da Bebek- teki kendi yatından gelmiş bulunu- yorlardı, iki devlet başkam fahrin i- leri gelenleri tarafından hararetle u- ğurlanmışlar, bütün erkân Dolmabah- çe rıhtımında yer almıştır. Savaron top ateşleri arasında adeta süzülerek Adalar istikametinde ayrılmıştı. Cumhurbaşkanımızın mumtaz mi- safirinin her arzusunun yerine geti- rilmesine büyük bir dikkat sarfedi- liyordu. İki devlet başkanı Çeşme- de de kalacaklar ve orada görülme- miş balık avı partileri tertıplenecektı Yalnız mehtabın — bulunmaması bu artiler münasebetile verılecek par- lak ziyafetlerde bir eksiklik teşkil Hautes Etudes International" den diplomasını almıştı. 1946-1950 a- ayatının altın sayfala- bunu etrafına hissettiriyordu. Söz- lerinde, hareketlerinde hep İsmet Inonııye yakınlığının verdiği knd- ret göze çarpıyordu. Onun namına konuşuyor, onun fikirlerine tercu— man olııyor gibi bir havası vardı ve bu hava kısmen hakikatlara te- kabül -ediyordu. 1948 Haziranında kurulan kal bmede asım Güleği atlatarak kendısını en ziyade gös- terebileceği bakanlık olan Bayın- dırlık Bakanlığım aldı, bir yıl son- ra da Günaltay kabinesinde Baş- bakan — Yardımcılığınla — getirildi. Fakat partısı 1950 seçimlerini hezimete ugraîfarak 'kaybetti. O zaman İnonu, stikbal için guven- diği genç il mını Ulus gaz tesinin başına getırdi. 1950-1954 a- rası ile Nihad Erimin ilk dört se- nede kendisine temin ettiği haklı şöhreti yediği, beslenilen ümidleri heba ettiği devredir. Muhalefet va- zifesini lâyıkıyle yapamadı. Parti- Ierarasındakı havayı daima boz- maya uğraşt enç yaşında Baş- bakan Yardımcılıgı vazifesine yük- an mılletvekılı nun yarası derine benziyordu. Son- ra 1954 seçimleri ve onun hezime- ti geldi. Genel Sekreterliği eski ra- kibi Kasım Göleğe kaptırdığı için onun vazifelerini güçleştirmekte tehalük gösteriyordu. Bu ise par- çı macerası, panması.. Şimdi Nihad Erim, CHP. Hay- siyet Divanının kendisi hakkında- ki kararına intizar eden bir poli- tikacı durumundadır. sonra Halkçı'nın ka- edecekti. Ama iki Devlet başkanının da meşgulıyetlerı pek fazla olduğun- dan İzmir seyahatinin. Fuarın açılı— şına tesadüf ettirilmesi zarureti ha- sıl -olmuştu Cumhu rbaşkanımızın mümtaz msat'ırı İzmirden memleketine ayrılacaktı. Gerçi bazı gazeteler ikinci Faysal hazretlerinin Savarona yatıyla Akdenizde bir ge- zintiye çıkacagını yazmışlarsa da ya- tın - tahsisatının Deniz Kuvvetleri bütçesinden alınabilmesi için - ara- da sırada Mektep gemisi olarak da vazife görmesi gerektiğinden bunun bir rivayetten ibaret olması ihtimali daha fazladır. Bilindiği gibir. Mektep Gemileri bilhassa yaz aylarında genç denizci- ler için faydalı olabilir. Yazın ise so- nu görünmüştür. AKİS, 20 AĞUSTOS 1955