Haftalık Aktüalite Mecmuası Sene: 2, Cilt: IV, Sayı: 67 Denizciler Caddesi Teni Matbaa * Ankara P. K. 582 — Tel: 18992 Fiatı: 60 Kuruş e İmtiyaz — Sahibi: Metin TOKER e Umumi Neşriyat Müdürü Cüneyt ARCAYÜREK e Bu nüshada Yazı işlerini fiilen idare eden mes'ul Müdür : Yusuf Ziya ADEMHAN Teknik — Sekreteri M. Nevzat ÜNLÜ * Ressam r İzzet ÇETİN Karikatür: TURHAN Fotoğraf: ASSOCIATED PRESS — Hüseyin EZER e Klişe: Doğan TORUNOĞLU Haşmet EGEMEN Abone Şartları: 3 aylık (12 nüsha) : 6 lira 6 aylık — (25 nüsha) : 12 lira 1 senelik (52 nüsha) : 24 lira İlân Şartlan : 4 Renkli arka kapak (Tam sayfa) 50 lira Kapak, içi 300 lira ve metin sayfaları timi 4 Lir e Dizildiği ve Basıldığı Yer : Yeni Matbaa — Ankara Kapak Resmimiz Nihat Erim Müflis bir politika Kendi Aramızda Sevgili AKİS Okuyucuları S u mecmuanın tam bir buçuk 5 yıldan beri, siyast edebiyatımı- za artık "etraf" adıyla geçmiş bu- lunan bir zümreyle nasıl ve çok zaman ne pahasına uğraşmış ol- duğu hemen hiç kimsenin meçhulü değildir. Bu yolda karşımıza çıka- rılan müşkülat, başımıza getırıl- mek istenilen dertler de aşağı yu- karı bir senedir gazetelerde tef- rika edilip durmaktadır. "AKİS Dâvası" başlığı, basının beylik baş- lıklarından biri haline gelme yo- Mücadelemizin memleket ve re- jim hayrına olduğundan bir an şüphe etseydik sesımızı derhal ke- ser, yahut bir dönüş yapıp başka saflar arasına, katılırdık. Bunun etmediğinden şüphe olunamaz. ma her şeye rağmen ışın en başın- da bulunan kimseyi "etraf" m za- rarlı tesirinden çekip kurtarmak i- çin ikaz vazifemizi yapmaktan bir an geri kalmadık. "Etraf" 1 teşkil edenlerden bazılarının hakiki hü- viyetini gözler önüne serdik, mille- tin büyükçe bir kısmının - münev- verlerin - fikirlerine çok zaman tercüman olduk, bahis mevzuu zümrenin kendini kurtarmak için mütemadiyen yaptığı "biz kim olu- yoruz, asıl uğraştıkları biz değiliz, istedikleri sızın kellenizdir, bir an gösterseniz, - biz en sadık dostlarınızı feda etseniz derhal si- zi devireceklerdir, bunlara karşı şiddet, daha çok şıddet lâzım, ara- dıkları kalede bir gediktir" yolun- daki telkinlere kulakların kapalı tutulması için en hürmetkar şe- kilde istirhamda bulunduk. Zira i- şin en başındakine karşı belki mu- halefet yıllarından kalma, belki o- nun sevindi tavırları netıcesı belki politikadan bahsetmediği Zzaman- lardaki hoş sohbetinden doğan bir sevgimiz, bir sempatimiz — vardı. Üstelik vatana hizmet için Türki- yeyi bir mâmur, müreffeh memle- ket haline getırmek uğrunda na- sıl çırpındığını, nasıl didindiğini Ve nihayet siyaset yoluna beraber â- tıldığı arkadaşlarının hepsinden ne adar üstün olduğunu — görüyor, takdir ediyor, muvaffak olmasını yürekten arzuluyorduk. nun Ö- nündeki hakiki mani bu "etraf" tı. Kendisine en çok zarar verenleri karşısında değil, yanında arasa çok daha kolaylıkla bulurdu. Bu sadece bizim kanaatimiz değil, sev- gisini her zaman izhar ve çok za- man ispat etmiş olan ivazsız, men- faat beklemeyen dostlarının 'da ka- naatiydi. Şimdi lutfen şu satırları bera- berce okuy Üç gun evvel, Ankarada, etrafı tarafmdan maalesef, ama nasıl maalesef, yanlış yollara sap- tırılan ve bunların fena tesiri al- tında kalarak en samimi dostları hakkında bile hatalı fikirlere ka- pılan sayın Adnan Menderesin ya- nındaydık. Bu satırların muharriri Doğan Nadl'dir. "Etraf” ın tesirini göz- eriyle görmüş, bizzat hissetmiş, fenalıgını ifadeden çekinmemiştir. Yaptığı dostça bir ikazdan başka nedir, başka hangi manaya alına- bilir. lütfen söyler misiniz? Ama Ankaradan gelen haberlere göre Cumhuriyet'e karşı reaksıyon şu- dur: derin bir hiddet A KİS'i takip edenler elbette mü- şahede etmişlerdir ki en sami- mi, en iyi niyetli ikazlarımızın pa- ra etmediğini anlamış ve boşuna didinmekten vaz geçmiş bulunuyo- ruz. Şüphesiz Adnan Menderesi se- veriz, ama ondan mukayese dahi kabul etmiyecek kadar fazla sev- diğimiz memleketimizdir, bağlı bu- lundugumuz rejımımızdır Adnan Menderes "etraf” ından ayrılmak istemediğine göre temennı edilecek bir tek şey kalıyor: "etraf” iyle birliktte hükümetten ayrılması ve yerini milletin serbest iradesiyle 1958 e kadar Türkiyenin mukadde- ratını elinde tutacak olan Demok- rat Parti içinden başka birine bı- rakması. Bundan başka çıkar bir yol kalmamış bulunuyor Zira, 1şte Doğan Nadi bile "fena tesir nasıl hatalı f'ıkırlere sebebiyet ver- diğini bir defa daha güzlerin önü- ne seriyor. Ders almamak, ibret almamak imkânsızdır. Yaptıkları en candan ikazların kötüye alındığını, alınmakta de- vam olunduğunu görenlerin deği- şik bir neticeye varmaları kabil değildir.. Demokrat Parti içinden başka bir kimsenin hükümetin ba- şına getırılmesı Anayasa gereğin- için mümkündür. Mılletler se 1mIerde partilere rey verirler, huku eti şu şahsın veya bu şahsın kurmasına âegıl Nite- im bunun son misali Pakistanda görülmüştür. İktidar Partısının başkanlığım kaybeden — başbak derhal kabinesinin istifasını Genel Valiye takdim etmiştir. Bizde de o yola gidilmesi temennisine A- İS'ten sonra bütün Doğan diler de kısa zamanda gelecekler- dir. Zira bizim ikazlarımız gibi onların ikazları da ikazları yapan- ların uzerıne şimşekleri çekmekten başka bir işe yaramıyacak, başka netice vermiyecektir. Bunun acı ve üzün verici tecrübesini biz de, Demokrat Parti içindeki bir avuç idealist de geçirmiş bulunuyoruz. Saygılarımızla AKİS