20 Ağustos 1955 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 17

20 Ağustos 1955 tarihli Akis Dergisi Sayfa 17
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

DÜNYADA OLUP BİTENLER İsviçre Alimlerin toplantısı Güneşli bir Ağustos sabahı yatak- larından henüz kalkan Hiroşima- lılar saat sekize doğru alarm veril- diğini duyunca hiç istiflerini bozma— dan sığınaklara girdiler. Bütün şe- hir halkı, harbin başlangıcından beri sık-sık Amerikan uçakları tarafından ziyaret edildiklerinden bu işi çoktan kanıksamışlardı. Bu seferki alarm da o hücumlardan birinin başlıyacağını bildiriyordu ve uçaklar, en fazla ya- rım saat içinde, bombalarını attıktan ve arkalarında birkaç yüz ölü bırak- tıktan sonra çekilip, gideceklerdi. Fakat işler Japonların beklediği gibi çıkmadı. Hiroşimalılara sığmak- tan çıkmalarını işaret edecek ikinci alarm hâlâ çalmamıştır. O gün sığı- naklara girenler hâlâ oradadırlar. Zira 6 Ağustos 1945 sabahı Japonya üzerine en kısa akınlarını yapan A- merikan tayyareleri bütün tahminler hilâfına bir tek bomba atmakla ikti- fa etmişlerdi ama, bu bir tek bom- ba o günden beri bütün milletlerarası münasebetlerin mihverini teşkil eden atom silâhlarının ilkiydi. Bu ilk - ve bugünkülere nisbetle - iptidai atom silâhı bile bütün dünya- ya yeni bir tahrip vasıtasiyle karşı karşıya bulunduğunu anlatmaya kâ- fi gelmişti. Ertesi sabah çıkan gaze- teler Hiroşima şehrinin yerle bir ol- duğunu, bir bombanın bütün şehri ha- rabeye çevirmeye kâfi geldiğini yazı- yorlardı. Sonradan sayıldığına göre, ilk atom bombası iki yüz kırk bin kişiyi öldürmüş ve yüzelli bin kişinin e yaralanmasına sebebiyet vermış— ti. Bu rakamlar, o zaman, ancak yü lerce normal bombanın verebılecegı hasarın kat kat üzerindeyı On sene evvel güzel bır Ağustos sabahı sığmaklarına koşan Japonla- rın bir daha oradan çıkmaları nasib olmamıştı. On sene sonra... İlk atom bombasının Hiroşimada patlamasından aşağı yukarı tam on sene sonra, dünyanın en büyük a- tom âlimleri, son günlerin en mühim beynelmilel faalıyetlerıne sahne olan Cenevre'de toplandılar. Gayeleri in- maya yarıyacak yeni ve tesırlı atom silâhları imali de- gil, fakat "atom enerjisi keşfinden insanlığın hayrına neticeler temin e- debilmek yolunu aramak" tı. Bu ga- ye, Eisenhower'in bir teklifini müte- akip, geçen sene sonunda Birleşmiş Milletler Asamblesi tarafından alı- nan bir kararın gerekçesinde tesbit edilmişti. Birleşmiş Mılletlerı bu yolda bir karar almaya sevkeden âmiller ne- lerdi? Atom bombasının dünya düze- ni ve insan nesli için arzettiği tehli- keyi çok yakından hisseden bir çağın insanları olan bizler için, bu amille- AKİS, 20 AĞUSTOS 1955 rin artık birer muamma olmaması gerektir. Küçük bir çekirdeğin içinde saklı muazzam enerji ye bu muazzam enerjinin, kötü ellerde, dünya yüzün- den insanlığı silecek yıkıcı mahiyeti, artık hiç birimizin meçhulü değildir. Fakat şu noktanın da ibretle belir- tilmesi gerektir "ki, ellerine dünya mukadderatı tevdi edilenler bu hakı— kati herkesten geç anlamışlardır. Hatırlardadır ki harbi takip eden yıllar içinde atom inhisarı Amerika- nın elinde bulunuyordu. Fakat 1949 yılından itibaren. Sovyet Rusya da atom silâhları imaline başladı. O gün- den itibaren de uazzam enerji, ki büyük devletin elınde sadece bir- bırlerı için değil bütün 1nsanlık için bir tehdit kaynagı olan bir atomık silâhlanma" ya ko nu oldu. Bu "ato mik silâhlanma" yarışı diğer dunya devletleri tarafından endişe ile ta- kip ediliyordu. Tecrübeler sonunda alman netıceler atomik silâhların şa- kaya gelir cinsten olmadıklarını gös- termekteydi. Iyı ellerde insan dertle- rinin bir çoguna şifa olabilecek bir enerjinin kötü ellerde doğurabileceği felâketler bütün dünyayı — korkuya salmıştı. tom enerjisinin insanlık için teh- yolda kullanılmasındaki felâ- eti ılk gören devlet adamı, ihtiyar İngiliz politika kurdu Winston Chur- chill olmuştu. Fakat Amerikan ve Rus devlet adamlarını ihtiyatlı bir yol tutmaya sevkeden amil eski İn- giliz Başbakanının sözleri değil, a- tom enerjısının babası sayılan büyük âlim Einstein'in ikazları — olmuştur, ölümünden birkaç sene önce yaptığı bir konuşmada ihtiyar ilim adamı "insanlığın bekası isteniyorsa bugun— kü zihniyeti — değiştirmek gerektir" demişti. Bir harp tehdidini bertaraf etmek, günümüzün en çabuk ele alın- ması gereken meselesidir. Zamanı ge- lınce - ki bu zamanın gelmesini bek- liyorum - insanlığı ıçınde bulunduğu tehlıkeden haberdar etmek - için ci- ğerlerimde kalan bütün — kuvvetle haykıracağım". Einstein insanlığı tehlikeden ha- berdar edemeden ölmüştü. Fakat İn- giliz filozoflarından ve aslimizin en büyük düşünürü Bertrand Russell, geçenlerde, artık zamanın geldıgını düşünerek Einstein'in ölmeden evvel kaleme aldığı bir beyannameyi yayın- lamıştır. Bu beyanname, Einstein'den başka, dünyaca tanınmış sekiz âlimin de imzasını taşımakta ve harbi ilga etmek çağının gelmiş olduğunu bil- dirmekteydi. Amerika Birleşik Devletleri Baş- kanının, birkaç yıl önce, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu onunde atom enerjisinin tahripkâr değil barışçı gayelerle kullanılmasını emin için milletlerarası bir işbirliği yapılmasını istemesi kararlaştırılan bu konferans, Einstein'in vasiyetinin neşrinden bir buçuk ay kadar sonra toplanıyordu. Zaman diğer bakımlar- dan da iyi seşılmıştı Bir kere, büyük Cenevre konferansından sonra, hava milletlerarası bir işbirliğinin kurul- masına müsaitti. Sonra, bütün ileri memleketler, şu gunlerde atom e- nerjisinden tahrıpkar olmayan gaye- lerle istifadeye başladıklarını bildi- riyorlardı. atom , enerji santralını geçen sene işletmeye aç- tığını açıklamıştı. Amerika Birleşik Devletleri, Kanada ve Büyük Britan- ya atom enerjisi ile çalışacak endust— ri merkezlerini en kısa zamanda liyete geçirmek üzere hazırlandıkları- nı, söylüyorlardı. siyasi Gündeme gelince, buraya Cenevre'den görünüş Bir sert sulh gayreti

Bu sayıdan diğer sayfalar: