20 Ağustos 1955 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 24

20 Ağustos 1955 tarihli Akis Dergisi Sayfa 24
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

KADIN Saçlarda yeni moda Estağfurullah! gitti. Her şeysi tamamdı, yalnız kra- vatını bir türlü bulamıyordu Sinir- lendi. İthimal onu aşırmışlardı. Der- dini anlatmak için karısını arıyordu. Onu plajın üstündeki gazinoda gör- dü. Oturmuş dondurma yiyordu ve inanılmıyacak şey, saçlarını, o sa rı at kuyruğunu, kaybolan kravatla bağlamıştı. Mazeret olara — Kuyruğumu tutan toka kırıl- mıştı. Ama cidden, böyle daha şık oldu degıl mi sevgilim? dedi. i gün, birçok kadınlar koca— larının kravatını aşırdılar. Kim papiyyon kravatları kelebek gibi baş— larına oturtmuşlardı. Kımısı uzun kravatı saçların içinden ge yonk halinde aşağı sallandırmışlardı Uzayan saçları tutmak için hem ra- hat oluyordu, hem de şık.. Hem de Paristo yeni bir moda çıkıyordu. Her- kes memnundu. Yalnız bir erkek, i- çini çekti: , dedi, kravat seçme hür- rıyetım de sona erdi. Onlar, 1, bundan sonra, karımın elbıselerıne uydurmak mecburıyetındeyım' Güzellik Yenilikler Artık saçlar, —münakaşa götürmez şekilde uzamaktadır. New Yorkta çok uzun olmıyan saçlara şimdiden bir topuz manzarası verecek olan ye- ni bir filkete moda olmuştur. Ense- ye kadar düz inen ve ensede yuka— rıya doğru hafifçe dün saçlar da, kadına tabii bir hal vermektedir. Parıste sotfakta yapılan bir anket, kadınların kısa saçtan bıktıklarını ve birkaç zamandır, ancak berberleri- nin İsrarı ile saçlarını kestiklerini Bu kadınlar, meydana çıkarmıştır. uzun ile kısa arası saçlarını plastik bir yarım daire ile zaptetmekte veya kocalarının kravatları ile bağlamak- tadırlar. Londrada uzayan saçlar, en- seden yukarıya doğru bukleler ha- linde kaldırılmıştır. Bir kaç senedir, uzama temayül- leri gösteren saçlar berberlerin seba- tı ile, muayyen bir ölçüyü geçmemiş- ti. Ye eryüzündeki bütün berberler u- zun saçın bir numaralı düşmanıdır. Kadınlar da kısa saçı rahat olduğu için severler. Fakat ekseri erkekler n saçın kadınlara, hususi bir ca- zıbe verdiği f'ıkrındedırler Ve kadın- ar bunu hatırladıkça akan sular du- Tür. Havameydanlarında güzellik.. Londrada bir hava meydanında a- çılan güzellik enstitüsü büyük bir rağbet görmüştür. Güzel seyahat et- mek isteyen kadınların miktarı bir haylidir ve bu enstitüde, kadınlara saçlarının tek teli kıpırdamadan dün- yayı katetmek sanatı Öğretilmekte- Değişik tip meselesi.. So manlarda parlamakta olan bir Fransız yıldızı Brigitte Bar- dot uzun sacın şart olduğunu çünkü uzun saçlı kadının, her hafta saç tu- aletini değiştirerek, değişik bir tipe sahip olabileceğini ileri sürüyor. U- zun sa olur, at kuyruğu olur, örgü yapılır, buklelerle tepede top- lanabilir, hattâ kısa imiş hissini bile verebilir, diyor.. Böylece bir kadın olur. Yanmak yasak İşte Helena Rubinstein'in kadınlara tavsiyesi. Bu e yanmak geç seneler kadar moda değildir. Çunku kadınlar, nihayet fazla güneşin cil- di bozduğunu ve çabuk kırışmasına sebebiyet verdiğini kabul etmiş vazi- yettedirler. Buna mukabil kadınlar, istedikleri kadar denize gırebılırler Çünkü Helena Rubinstein'in bulduğu yeni bir makyaj usulü ile, suda ne rimelleri, ne dudak rujları ne de pudraları zerre kadar zarar gör- memektdir. Helena Rubınstein in bir tavsiye- daha var ve bu tavsiye kadınlar kadar erkeklerı de alâkalandırmak- tadır: Hiç bir rujunuzu ziyan etme- yin, hattâ tübün dibinde kalan ar- tıkları bile, tecrübeler göstermiştir ki kadınlara en çok yakışan dudak rujları karmakarışık üst üste sürü- len rujlardır. Siklamen zemin üzeri- ne sürülen nar çiçeği bir ruj bambaş- ka bir renk olur ve dudaklara can- lılık verir.' Meslek mesleğin muhakkak ki zor ta- rafları vardır. Sanatkâr olmak da kolay bir şey değildir. Meselâ ki- lolarının esiri olan artistler, istedik- leri yemeği yiyemez, içemezler. Ef- kârı umumiyenin, propagandanın, ga- zetelerin arzusuna göre bazen iste- medikleri şeyleri yapar, 1sted1klerın1 ekseri yapamazlar. Her rol, yeni bir şahsiyet, yeni bilgiler 1cab ettırır. Suyu sevmiyen bir artistin, rol ica- bı, beş saat denizde durup, kameraya gülümsediği çok vakidir. Aslan avı- na çıkmak, boğa ile güreşmek veya eskrim yapmak da apda vardır. En sıcak yaz gunlerınde hem- Brigitte Bardot iddiasını ispat ediyor Bu, uzun saça dair atasözü değildir AKİS, 20 AĞUSTOS 1955

Bu sayıdan diğer sayfalar: