Verilen antibiyotik harareti düşürür, mikrobu yok eder, belirtiler silinir. Halbuki böyle vakalarda iki, üç gün beklemek, arazi tedavi yapmak, pa- liyatif 11açlar kullanmak ve bu sırada gereken bütün klinik ve lâboratuvar m ayenelerini ikmal etmek bütün bu yanlışlıkları - önleyebilir. Hekimlikde — acele yoktur Aceleci hekim en kötü hekimdir. Patolog için "tedavi sonu pato- morfoz" u yani bir organın hastalık ve tedavisinin karşılıklı — tesirleriyle aldığı anatomik veya histopatolojik durum henüz yeni bir konudur. Kli- nikçiler 1ç1n de "Pato-metamorfoz terapötik" denilen durum yani teda- vile hastalığın klinik — görünüşünde meydana çıkan degışıklıkler entere- san olmakl beraber henüz tama- men bilinmemektedir. Zamansız ve acele yapılan bir müdahale bazan vahim sonuçlar da doğurabilir. Pol- yo'yu ele alalım. Bu hastalıkta mik- rop vücudu istilâ ettiği zaman bir viremie safhası vardır ki henüz has- talık bu devirde bir yerde lokalize olmamıştır. Hastalığın sonradan si- nir sistemine yerleşerek yaptığı pa- raliziler vakalarının ancak küçük bir kısmında ortaya çıkar. Virusu, büyük bir anfinitesi olan sinir sistemine çe- kecek bütün travmalardan, yorgun- luk ve zorlamalardan - stress - ka- çınmak en doğrusudur. Hasta rahat bırakılmalı, zaten büyük bir faydası olmadığı artık anlaşıldığından, kan aktarma, serum tedavisi gibi müda- halelerden sakınılmalıdır. Bu metod- ların üstelik sok yapma, lokal ve ge- nel reaksiyonlar uyandırma gibi mahzurları da vardır. Hattâ bel ke- miğinden su bile almamalıdır. Tipik bir vakada bu metod teşhis için lü- zumlu değildir. Zaten polyo'da önem- li bilgiler de vermez. Eğer vakanın başka bir hastalıktan ayrılmas; ge- rekiyor ve teşhiste şüpheler mevcut bulunuyorsa hiç olmazsa bel kemiğin- den su almayı birkaç gün sonraya atmalı ve hastalık tablosunun iyice yerleşmesi beklenmelidir. Bu sırada da hastayı iyice rahat ettirmeğe bak- malıdır. * Kan alma meselesi Pratisrven — hekimin başında bir dert daha vardır. Bu da âcil hekimlik te çok Trastlanan kan alma y işidir. Beyin trombozu veya beyin anbolisi vakalarında eskiden beri müracaat e- dilen bu usul yani damardan 500-700 c.c. kadar kan alma tekniği artık es- ki değerini muhafaza etmıyor Hele dimağda, erime yumuşama, mol- lisman olduğu zaman böyle bir tedavı tehlikeli de sayılıyor. Böyle bir kan almanın sonunda görülen tansiyon düşmesinden ötürü beyin arterlerinde bir büzüşme ve buralardan geçen ka- nın debisinde bir azalma oluyor. Za- ten kansız kalmış olan dimağ paran- kiminde bu durum daha vahim olay- lar yaratıyor, ramollismam artırıyor Beyin kanaması hallerinde ise AKİS, 8 TEMMUZ 1955 mardan kan alma nazari olarak ye- rinde bir müdahale sayılıyor. Fakat başlangıtça kesın bır teşhis koymak mkânı olmadığından bu müdahale geç kalıyor ve bu şurada da zaten di- mağ parankiminde büyük bir hara- biyet teessüs etmiş bulunuyor. Bü- tün bu müdahalelere rağmen hekim "beyin anbolisi ve tronbozu hallerin- de damardan kan almanın zararlı ol- duğunu ben de biliyorum. Fakat halk TIB bu gibi acele durumlarda benden bu müdahaleyi bekliyor ve 1stıyor " di- yebilir. Hakikaten halk bu işe çok a- lışmıştır. Hattâ, hasta kaybedildiği zaman bilen, bılmıyen bir takım fi- kirler yuruterek kan almadıgı için. hekimi mesul tutabilir. Bütün müşküllere rağmen hekim sadece kendi vicdanına karşı mesul olduğu- nu hatırdan çıkarmamalı ve kıtabın dediğinden şaşmamalıdır. — Dr. E.