İKTİSADİ VE MALİ SAHADA. Bakanlar Kurulu aylardan sonra üstüste toplandı Muhtelif maddelere üstüste zam yapıldı ğimiz ve söylemekten de hiç "bir za- man bıkmıyacağımız, zirai kazançla- rın vergilendirilmesi işi vardır. Zirai kazançların vergilendirilmesi ile be- raber lüks istihlâk mallarından alı- nan vergilerin arttırılması gelmelidir. Bunlar yapılmadıkça az gelirli sınıf- lar Üzerindeki yük çok fazla ola- caktır ve böyle bir tedbire gitmek doğru görülmemektedir. Nitekim halk efkârı vaziyeti iyi karşılama- mıştır. Enflasyonla mücadelede ise bekle- nebılecek tesir mahduttur. Karşılık- veya netice itibariyle ona müncer olacak yollarla, para çıkarmakla mu- kayese edilirse açıkların böyle kapa- tılmaya çalışılması muhakkak ki da- ha iyidir. lmazsa memleketteki iştira gücü artmamış oluyor. Fakat ne çare ki azalmıyor da! Zamanla a- lınan paralar devlet işlerinin görül- mesi sırasında yeniden iktisadi haya- ta karışacaktır. Mamafih eğer esas gaye enflas- yonla mübadele ise, bu hareketi, alın- ması gerekli şumullu tedbirler man- zumesinin ilki olarak mütalâa edip müsait karşılamak icap eder. Ancak tekrar edelim, diğer tedbirlerin mut- laka bunu takip etmesi lâzımdır. Ak- si takdirde, bugüne kadar devam e- den ve zengmlerın daha. zengin, fa- kirlerin daha fakir olmasına sebep olan iktisadi durumun vahameti bi— raz daha artacaktır. Hür milletler camiası içinde yaşa- mak şeklindeki azmimiz kafidir. Bu katiyete halel getirmemek için mil- li gelirin adil şekilde tevziine ve fe- dakârlıkların eşit olmasına bilhassa dikkat etmeliyiz, Ekonomi Üstad-ı ilm-i servet Türkiyede bulunuşumun sebebi, memleketinizin Uumumi kalkın- ma meselelerini tetkik etmektedır u mevzu içinde devlet sektörü- ne ait tetkiklerimi bitirdim. Hususi sektöre ait tetkiklerimi bitirmeden evvel de tüccar ve sanayicilerinizle görüşmek istedim. emleketinizin umumi olarak ik- tisadi durumunu ele alırsak bugün hissedilen iktisadi —sıkıntıların kal- kınma hamlesi yapan memleketlerin hepsinde vaki olduğunu söyliyebili- rim. Türkiyenin geçmişteki hamleleri nazarı itibara alınırsa bu devrenin de kolaylıkla atlatılabileceğine emin olabilirsiniz 'Enerjik Başvekilinizin ve hükü- metin bu kalkınmayı kısa bir zaman- da başaracagını da ayrıca işaret et- Z mek isterim (Zafer, 25 Haziran, 1955) Yukarıdaki beyanat memleketimi- zin iktisadi meselelerini tetkike hükümetçe vazifelendirilen Mr. Tho- rnburg'a aittir. Nedense şahsına ve beyanlarına, yerli ve yabancı bir çok iktisat mü- tehassıslarından daha fazla ehemmi- yet verilir gibi gözüken "Amerikalı iktisatçı” Mr. Thornburg bir hayli saklambaç oynamak zorunda kaldık- tan sonra hissetmiş olduğu şahsi lü- zum ve ihtiyaç üzerine ortaya çık- mış, oldukça enteresan bir beyanat vermiştir. Bilindiği gibi "Amerikalı iktisatçı” bundan kısa zaman evveli- ne kadar gazetecilerle konuşmamak, beyanatta bulunmamak için âdeta kaçmıştı. Bu günler Türkiye ile Ame- rika Birleşik Devletleri arasında 300 milyon dolarlık kredi meselesinin tam hararetle görüşülmekte olduğu günlerdi. Mr, Thornburg Türk eko- nomisini tetkike memur edilmiş, o- nun her türlü meselelerini yakından bilip öğrenmek fırsatını bulmuş bir kimsedir. Sonradan söyliyeceklerini o günlerde söylemiş olsa idi, lehimize bir tesir yaratır mı idi bılınemez. A- ma hakikat şudur ki; mütehassıs ko- nuşmamayı tercih etti. Öyle zannedi- yoruz ki konuşmuş olsa İdi bundan bir takım neticeler doğacaktı. Bun- lar kendisi için iyi olmıyabilirdi. Thornburg bizim kendisini tanıdığı- mız kadar Amerikada tanınan bır kimse değildi. Bizim için söyleyecek- leri müsbet tesir yaratamıyabilirdi. Kısa zaman sonra hadiselerle ve be- yanlarla tekzibe uğramak kendisine atfettiğimiz — değeri — zedeliyebilirdi. Hal böyle olunca bu kadarcık bir ba- siretliliği adı mütehassıslığa çıkmış bir insana çok görmemek hakkaniyet icabıdır. Halbuki işler olup bittikten son- ra kendisine en küçük bir zararı do-' kunmayacaktı. Bilâkis Türkiyeye dost luk ve sempatisinin nişanesi telâkki edilecek bir konuşma yapıvermek i- şin içinden ustaca sıyrılmak, bazı çevrelerı de memnun bırakmak için yeter de artardı bile. Gerçi beyanatı içinde yaşadığımız şartlar muvacehe- sinde ve bir takım işler olup bittikten sonra beklenilen akisi yaratamamış- tır. Böyle olması da gayet tabiidir. Çünkü artık lafla peynir gemisinin yürüyemiyeceği" hakikati — kafalara, bizim memlekette bile dank etmiye başlamış bulunuyor. Böyle olmakla beraber ne de olsa memleketimiz ik- tisadiyatına dair olan bu beyanat ü- zerinde bir nebze durmak faydalı o- lacaktır. Ekonomik meselelerimizi bunca tetkikten sonra onun bu günkü du- rumu» ve karşılaştığı zorluklara dair tetkik mahsulü sözlerini yazımızın aşında vermiş bulunuyoruz. Ufacık bir dikkatle hemen görülür ki, 78 ke- lime tutan beyanatın ancak 19 keli- mesi memleketimizin umumi iktisa- di durumunu ilgilendirmektedir. Bu ilgi de gayet zayıf ve müphemdir. Bu- nun içindir ki bizim yazımız da kendi- liğinden Mr. Thornborg'un beyanatı- nın ekonomik meselelerimizi kavra- dığı nisbette iktisadi bir mahiyet ka- zanabilmektedir. Turist olmıyan mütehassıs Thornburg sözlerinin başında Turkıyede niçin bulunduğunu izah etmeyi faydalı bulmuş. Bundan he- men sonra Türkiyedeki tetkiklerinin hangi sahalara ait olduğunu söyle- miş. natın yarısını tutuyor. sözlerin, hiç değilse .temasta bulun- duğu çevrelere bir kere daha söylen- AKİS, 9 TEMMUZ 1955