n ye gürültücü bir gurup teşkil et- meleriydi. Yoksa delegeler arasında ekseriyet Burhan Maner'ci idi. Mu- halifler, delegelerin adedi İle oynan- azaların fazla delege ile katıldıklarını ileri sürdü- üzerinde ise zikredilen neviden cümlelerle tesir icra etmiş- Ü. Tenkitlerin içinde en fazla alkış topliyanı milletvekillerinin maaşları- na yapılan zam oldu. ortaya atan Ödemiş delegeleriydi. Salon bir anda alkıştan inledi. Dele iyi karşılanmadığını söylüyor ve bu- nun vaadlerle zıt olduğunu belirtiyor- du. Delege dıyo du ki: Esn. isi ve memurların durumu halledılmeden bunlar yapıla- yüksek nisbette bır zammı haklı gör- meye imkân yoktur" rtı kongrenin sonuna gelini- yordu. Secimler hak ında bir takrir heyecanı büsbüt rttırmış ve bir kısım delegeler Başkan vekili Muzaf- n'ın Üzerine yu üm ştu müessif bir hadise böylelikle önlene- bilmişti. Seçimlerin neticesi alındığı zaman saat gece yarısına yaklaşıyor- du. İdare kuruluna her iki hizbin de adamları girmiş ve ortaya muhtelit bir kurul çıkmıştı. Fakat kurulun bir iş yapabileceği hususunda kuvvetli tereddütler vardı, zira hiziplerin tem- silcileri işlerden ziyade birbirleriyle uğraşacaklar ve kurul atalete mah- küm olacaktı Egedeki buhran Demokrat Partinin Ege teşkilâtın- da bir huzursuzluk bulunduğu böylece bir defa daha meydana çıkı- ordu. Genel Başkan kongreye gel- memekle gayet İyi yapmış ve hizip- lerin üstünde kaldığı intibaını uyan- dırmıştı. "Adnan beyden selâm!" ın Ege bölgesinde sık sık istimal edilen bir formül olduğu hakikatti. Bir çok kimsenin, kendısını iktidarda tutmak i - kundakçılıkla it- ham ettiği de doğruydu. Bunlar Ge- ü adıyen "komplo" lar haber veriyorlardı. Genel Merke- zin siyaseti şimdiye adar daima kuvvetli tarafı tutmak olmuştu. Fa- kat kuvvetli taraf Pekseriya demok- rat kütleyi ve halkı tatmin eden hizip l kuvvetini bir ta- kım tertiplerden alıyordu. Bu hal ise bilhassa Ege bölgesinin çok kalaba- lık samimi demokratlarını üzüyordu. İlk istifalar İdare kurulu bu şekilde muhtelit te- eder etmez bir takım istifa- Ama, doğrusu iste- Manerınkı değil. Hal- buki evvelâ o istifa etti. Söylediğine göre hem işleri çoktu, hem de yo- rulmuştu. Halbuki Egede herkes bi- liyordu ki Burhan Maner iş başında kalabilmek için elinden gelen her şe- yi yapmıştı. Rivayet, istifasının AKİS, 26 MART 1955 sek makamlar" tarafından arzu edıldıgı yolundaydı. İdare kurulu başkanlığa Enver Dündan seçti. Enver Dündar da eski İl ıdare kuruluna mensuptu. Fakat o- nun yanında yer alanlar daha ziyade yeniler oldu. Bu arada rakip Beledi- ye başkam Dr. çiçek ve bir za- manlar partiden ihraç olunan Sezai mevkılere getiriliyorlar- h il idare kurulundan is- tifaların sonunun gelmediği anlaşıl- maktadır Meclis Su bardağında fırtına Devlet Bakanı Dr. Mükerrem Sa- rol Mecliste hüküm ayrılan yerden kalktı başkanlıgın solundaki bakanla beraber sonra sağ n salona girdi, Baş- kanlık divanına giderek biraz evvel verdiği Önergeyi geri aldı, salonun arka tarafına geldi, gazetecılere ay- rılan locanın tam altında önergeyi yırttı. bu onergede tahkikat açılmasını istiyordu. O gün Mecliste Milli Sar: raylardaki eşyalar meselesi görüşülmüştü. Müzakereler heyecanlı geçmiş, Meclis 'hesaplarını tetkik komisyonu başkam Salih Fuad Keçeci ile Agâh muş- sarayındaki mü- hürlü bir oda n Zziyareti ve- sılesıyle muhurlerı kırılarak açılmış, verilmiş, odanın açıldığı azalarından saklanmı: mem başka başka beyanlarda bulunmuş- lardı. Ort kaybolan bir şey yok- ların muhafazası emni- yet vermıyordu Nıtekım bizzat Baş- kanlık Divanı müzakerelerde kendi ihmal ve kusurlarını ıtıraf etmiş, Sa- raylar ıdaresının kendi üzerinden a- lınıp ir yere verilmesini iste- mişti. Bu arada tahkikat açılması da istenilmişti. F müzakerelerin sonunda Başbakan kürsüye çıktı ve meseleyi b magojik zaviyeden - ele aldı. ay takım ilk kıymeti 4 bin, ik bin lira olarak tesbit edilmişti. lece D.P. iktidarı millete 26 bin lira kâr sağlamıştı! iç kimsenin hatırına "peki ama, ya bütün kıymet tesbitleri ilk tesbit gibiyse... Biz, bir prensibi munakaşa edıyoruz tüye sormak ge Meclis tatmin olmuştu Davamız Karara doğru Devlet Bakanı Dr. Mükerrem Sarol e ile Ankara Savcılığı tarafından Devlet Bakanına hakaret edildiği iddia olu- narak mecmuamız sahibi Metin To- YURTTA OLUP BİTENLER Sabri Esat Siyavuşgil Edebiyat diyor ki... ker aleyhine açılan - dâvaya geçen hafta Ankara Toplu Basın Mahkemi sinde devam edilmiştir. Eski mahke— me heyeti bu sefer tamamıyle değiş- tırılmıştı Celsede Metin Toker ile avukatı Faik Ahmet Barutçu hazır bulunuyorlar ve Dr. ükerrem Sa- rolu "İstanbul barosunun tanınmış avukatlarından" urhan — Apaydın temsil ediyordu. Celse açıldığında tam metnini i sayfalarda bulabileceğiniz bilirkişi raporu okunmuştur. Rapor- a, yazıların hiç birinde Dr. Sarola vazifesi dolayısiyle haka- ret edilmediği, kendisinin servetine veya şöhretine zarar verilme ı tifakla bildiriliyordu. — Bilirki yeti uku Faku]tesınden Dekan Prof. Sulhi Dönmezer, Ede t Fa- kültesinden — Prof. Sabri Esat Sı a- vuşgil ve Gazetecilik Enstitüsünden Cevat Fehmi Başkut'tan müteşekkil- i. Toker'in avukatı raporun hadiseyi aydınlattığını söylemiş, Dr. n i â mahke- menin hakaret bulunduğu iddia edi- len yazıları bilirkişiye havale eden kararını tenkid etmek is emış, sonra, başkanın müdahalesi üzerine bunu ih- mehil istemiştir. 1 da avukatın kararı tenkid etmek hakkına sahip bulunmadıgını belirtmiştir. en resmi ilânların nasıl dagıtıldıgı yolunda — sorulan Başbakanlığın bir resmi gazete gön- D dermek suretiyle cevap Verdıgı gö- rülmüş, rutçu — bazı hususların aydınlat ılması için mah- kemeye bir istida tevdı etmiştir. Dâv. erşembe gunu saat 16 da devam olunacaktır 9