Erol Güney Suçu söylenmeliydi sız temsilcisi bulunuyor, Erol Güney ise onun, tâbir caizse, gözü ve kula- ği oluyordu Aynı zamanda İstanbul- a çıkan ve Fransa Elçiliğinin mâne- ve Vatan gazetesine E.G. siyasi tefsirler yazıyordu. Ero u— ney bütün bunlardan başka baz rail gazetelerının de temsılcısıydı nkara basını kendısım iyi tanır ve severdi de.. n derece nazik ve "hizmete hazır" halı vardı. Bir çok İstanbul gazetecisi haberlerini Erol Güneyden alırdı Erol Güneyin ecnebi muhabirler arasında da ço ostu vardı. New- York Times'in muhabiri Welles Han- gen ile yakın temas halindeydi ve ün muhabirlere tefsirler . Şimdi bu ada daşlık kanununun Bakanlar na tanıdığı hakka dayanılarak Türk Vatandaşlığı geri almıyordu r Kurulu bu karara, İçiş- leri Bakanlıgının teklifi üzerine var- mıştı. Erol Güney bir müddetten beri takip ediliyordu. Milli Emniyet teşki- lâtı kendisinin zararlı faaliyetlerde Kimlerle gö- or, daimi su- rette kontrol altında tutuluyor, bil- cnebi muhabirlerle temasına dikkat ediliyordu. Hükümet yabancı gazetelerde çıkan ve aleyhimizde 0- lan bir çok haberin menşeinin Erol Güney olduğu kanaatindeydi. Bilhas- sa Amerikan yardımiyle ilgili hava- dislerin ondan çıktığı sanılıyordu. Erol Güney Amerikalılarla temas e- diyor ve malümat elde etmekte müş- AKİS, 26 MART 1955 kılat çekmiyordu. İddia olunduguna göre bu havadisleri daima Tür kye— nin aleyhinde bir hava içinde veri- yordu. Tevkif hadisesi Perşembe akşamı Bakanlar Kurulu kendisini vatandaşlıktan ıskat e- derken Erol Güney İngiltere Büyük- elçılıgınde Verılen suvarede hazır b lunuyordu. akşam ise evlerde, karısıyle beraber bir Ameri- kalı ailenin misafiriydiler. işte kendisini burada bu velâ, Erol Güneyin evine gitmişler, orada baldızına rastlamışlar ve ga- zetecinin nerede bulunduğunu öğren- mişlerdi. Oradan verilen numaraya elefon da etmişler ve Erol Güneyi cele çağırmışlardı. Gazeteci ne olup bıttıgınden haberdar değildi. — Belki kontrol altında tutuldugunu bılıyor— ama, neticenin bu kadar çabuk tecelli edeceğini tahmin etmemıştı Alman tedbir, hakikaten mutad ol- mayan bir tedbirdi. Güney, pasaportsuz ve teba- sız kalmıştı. Derhal enterne edildi ve Tozgada gönderildi. Bir memleket te- balıgına kabul edilmek için teşebbü- se geçmesi gerekiyordu. Tahmin o- lunduğuna göre Erol Güney ya Fran- sız, ya da lsraıl tebalığını alacaktır. Aydınlık Hâdise hakkında resmi hiç bir lümat verilmedi. Sadece Zafer gazetesinde "Bir müddetten beri hak- kında pılan takibat neticesinde memleketin iç ve dış emniyetini sar- sacak şekilde faaliyette — bulun ngi bir açıklamada bulunma tesbit edılen Erol Güney.." denılıyor— aaliyet neydi? Hükümet her zumunu duymamıştır. Halbuki umu- efkârın aydınlanmaya ihtiyacı Vardır Erol Güney aslen Rus yahudi- olsa, Vatandaşl ğa sonradan ka- bul de edılmış bulunsa nihayet vatan- daşlığın bütün arından istifade ediyor ve gazetecılık yapıyordu İnsa- nın hatırına ister istemez "acaba hü- kümetin hoşuna gitmeyen havadisler mi veriyordu?" diye bir sual takılı- Bunun cevabının hiç bir şüpheye mahal bırakmıyacak şekilde verilme- sinde fayda vardı. Demokrasilerde â- det budur. Bu hususun ihmal edilmesi karşı- sında esef etmemek elden gelmıyor Erol Güneye verilen ceza çok ağır bir cezadır. Hangi sebebin böyle bir ce- zaya yol açtıgını bilmek ve bildir- mekte ancak fayda vardır D. P. Alkışlar ve ıslıklar Salonda — alkışlar, ıslıklar, yaşa ve yuha sesleri birbirine karışıyor— du. Delegelerın emen hepsi çok bü- lâzım süye gelen hatipler ile dinleyiciler a- ünakaşalar oluyor, herkes birbirine lâf atıyor, arada küfür e- YURTTA OLUP BİTENLER Pes! nihayet konuştu. Evet, dalet Bakanı Osman Şevki Çiçekdağ umumi âra maale- sef hilafı hakikat beyanat ver— mecburiyetinde bıra . Evet, Adalet Bakanlıgı hazırlanan uhakemeleri Usulü Kan unu ile getirilen iki yeni tevkif se- ebi Almanyada mevcut değil- dir.Evet, bu sebepler Bitter devrinden intikal elmış, fakat antidemokratik vasıfları görü- lerek kaldırılmıştır. Adalet Bakanlığı — haftanın yayınladığı uzun bir Sfenks . Gerçi Ba- kanlığın iddiası hala bu tevkif sebeplerinin "cemiyetimiz için bir ihtiyaç” olduğu, Zafer ga- zetesinin kanaati de verilen ce- abın “"tatmin ve izah edici" bulunduğudur.Fakat bakanın yanlış beyanat yaptığını, tasa- ının son derece üstün körü ha- zırlandığını, Adalet Bakanlığı mütehassıslarının hi Şi den haberdar olmadıklarını ka- bul ve itiraf eden tebliğ Zafer gazetesinden başka kimseyi tat- min etmemış, bilakis bakanlık- ların en mühimlerinden biri o- lan Adalet Bakanlığında işle- rin nasıl tedvir edildiğini göster- mesi Vermıştır Tebliğde itiraf olun- uğuna göre tasarı 1947 yılında hazırlanmıştır. hazır- lıyan Tahir Taner tevkif sebep- lerini Alman kanunlarından al- şır Bunu da a bildir- miştir. Tasarıyı eskı 1ktıdar ka- a g z < o a B z '0e o O B n 1 ©o B3 F B 5 B kanunundan kaldırılm ü bil, mahzurları anlaşıldığından. A ları "Almanyada da var 1955 yılında göğsünü gere gere faa etmesine mani olama- mistir. Arkadan vaziyet gazete- terin neşriyatı uzerıne farkedıl— miş, Adalet Baka lg müte- hassısları *" rde temin İ uzerınde yapı- lan tetkikler neticesinde" bun- ların 12 Eylül 1950 de Alman- yada bir kanunla meriyetten kaldırıldığım görmemişler mi? Ama şimdi kendinizi sıkı tu- tunuz, bir haberimiz daha var Bu blı den sonra da yanlış beyanatı yapan bakan Osman Şevki Çiçekdağ makamında o- turmaktadır.