İKTİSADİ VE MALİ SAHADA ları ile teyid ettiler. Rapor, St. Paul kilisesi bugünkü gel olan katedralin, inşaatların inki- şafı bakımından da büyük bir mâni teşkil etlıgını bıldırmeke idi. - cası, katedrali Londra gibi büyük bir şehrın iş hayatını baltalı- yan bir unsurdu.. Buna mukabil, St. Paul katedrali- nin bugünkü yerinde kalmasını iste- tedralin yerine büro ve na ve apartmanlar inşa edilebileceği- ni kabul etmekte idiler. ticede bu uzlaştırıcı fikir Ba- kan tarafından da benimsendi. Şim- di katedrale yer aranıyor. Asya Bir Amerikan plânı Dış faaliyetler dairesi başkanı Mr. Harold Stassen Asyanın kalkın- masına mütedair bir Amerikan plânı- nın Temmuz ayında hazırlanacağını ve bunun Colombo plânı ile birlikte tatbik edileceğini beyan etmiştir. Mr. Hindistanı, Pakistanı, Filıpınlerı, Koreyı zıyaret ç lunuyordu kan Eisenhower daha şimdiden Asya— ya yardımın genişletilmesi hususun- da kati kararını vermiştir. Fakat plâ- nın vüs'ati, tatbik tarihi ancak Baş- bunu takip edecek lerinden sonra belli olacaktır. Stassen, plânın vüs'ati hakkında şunları söylemiştir: yeni plân ar- al plânı büyüklüğünde olmıyacak fakat iki taraflı anlaşmalara fazla yer vererek her akit devletin Batı Avrupadan, uzey ikadan Japonyadan kendi ihtiyaçları için ge- reken teçhizatı satın almasını sağlı- yacaktır. Asya memleketlerine yapı- lacak bu yardım hakkında Stassen son' olarak şunları açığa vurmuştur: Bu yardım SEATO'ya mlara muvazi olarak u Kongre müzake o 1 olitik ta- ahhüdü ihtiva etmiyecektır Amerika Bırleşık Devletlerinin li- derhgını yaptığı Batı blokunda ikin- ci cihan harbinden itibaren yeni bir iktisadi anlayış mevcuttur. Bu anla- yışı batılı müellifler ıktısadı tesa- nüd'le "solidarit& economigue" ifade- lendirmektedirler. —Mezkür anlayışa göre iktisadi hadiseler - dünyanın ne- cereyan ederlerse etsinler - aralarında birbirlerine bağlı- . Onun için diğer memleketler- de arızi olarak da olsa meydana ge- 14 lecek haller er veya geç tesirlerini diğer memleketlerde husule getirecek- lerdir. İşte bu bakımdan devletler bir- birlerinin ekonomik güçlüklerine kar- şı alâka göstermeli ve ellerinden ge- İen yardımı birbirlerinden esirgeme- melidir. merika Birleşik Devletleri 1945 ten sonra bu anlayışı tamamen idrak etmiş olduğu için bütün imkânlarını r alemin iktisaden sıhhat kazan- ması için seferber etmekte ve çeşitli plânlarla, kalkınmak için çırpman memleketlere yardm etmektedir. Marshall plânı üncü Nokta Ördünc . Karşılıklı Güvenlik Teşkilâtı, Dış Fa- aliyetler Dairesi, Colombo plânı ve son olarak uygulanmak istenen As- yaya yardım plânı bunların başlıca- Harold Stassen Asyaya uzanan el larıdır. Bu plânlar sayesindedir ki Batı Avrupa ikinci cihan harbinden sonra iktisadi kuruluşunu tamamla- mış, komünistlik tehlikesini bertaraf etmiş .iktisaden geri kalmış memle- ketlerde göze çarpacak derecede kal- kınma hamleleri kaydedilmiştir. Beynelmilel Teşkilat GATT. Tarifeler ve ticaret üzerinde genel a aza memleketlerin Ja- ponya ile birliktte dört aydan beri Ce- nevrede toplantı halinde bulundukla- rı, toplantıda kaydedilen inkişaflar man zaman İS sütunlarında ele 1947 senesindeki ilk top- e dokuzuncu toplantılarını akteden aza devletlerin çalışmalarının - şimdiye kadar sona ermesi gerekmekte idi. Fakat doku- zuncu toplantıda gündeme alınmış olan meseleler bir türlü sona ermedi- mit edilmektedir ki toplantı esnasın- da alınmış olan kararları ihtiva eden nihai anlaşma (acte final) bugünler- e imzalanacaktır Bu seferki toplantıda elde edilen neticelerde en çok nazarı itibara alı- s Amerika Birleşik Dev- letleri ile İngiltereye tanınan imtiyaz- lardır. Filhakika erika Birleşik Devletleri belirsiz bir süre için te- mel maddelerle (produits de base), zıraat mahsullerinin ihracına prim meyi ve zirat maddelerin ithaline mam olmak için himayeci tedbirler almayı .T. a kabul ettirmiş- tir. Diğer taraftan İngiltere, kendi- sine bağlı topraklara farklı tarifelei kabul ettirebilecektir. Bu tedbirin ga- yesi iktisaden az gelişmiş bazı mem- leketlere Ingıltere pıyasalarında reç temin etmekti Geçen sonbaharda GATT'ın Ce- nevrede dokuzuncu toplantısı çalış- malara başladığı vakit bu toplantı- nın gümrük tarifeleri ve ticaret üze- rindeki genel anlaşmalarda bir çığır açacağı söyleniyordu. Dört aydır de- vam eden toplantılar, aza meml ket- lerin çok para sarfetmelerine sebep olmuştur. Elde edilen neticeler ise hiç mesabesindedir. Zira anlaşmaya varılan hususlar bundan böyle güm- rük tarifelerinin artırılamıyacagı, dolambaçlı yollardan ithalâtın tah- dit edilebileceği, devletlerin bile ihracata, prim verebıleceklerı ve ithalâta yerli sanayii ko sadiyle bazı tahditler koyabılecekle- ridir. Acaba bunlara sebep ? İnsan bu suali kendi kendine sorup durmaktadır. Kanaatimizce bu sua- lin cevabı çok taraflı tıcaretı teşvık me gayesini güden G. n f diyetçilikle, beynelmılelcılık : arasın— araflı ticaret faydalı; letlerin iktisadi hayatlarında karşı- lıklı bir dayanışma var; a bir- birleriyle çok taraflı tıcarette bulun— n memleketlerin hepsi ay- nı iktisadi kudrette değil!. Onun i- in, Cenevrede fazla tatminkâr ne- tıceler elde edilmediyse bunun sebe- bi herkesin kendi milli menfaatini or- taya tıp savunmasındadır Buna rağ- men neticenin kuçuklugune bakıp kö- tümser olmamalıdır. GATT'ın yaşa- masını temin bile, bir muvaffakiyet- tir. Batı Almanya Fransız - Alman müzakereleri Kuzey Afrikanın kalkınmasına ma- tuf pek çok tasarı, iş adamları tarafından tetkik edılmıştır ve edıl- mektedir. Nitekim Fransız - Alm münasebetleri tetkik komitesinin rı— yaseti altında — Fransızlarla Alman imalâtçılarından mürekkep bir heyet Pariste müzakerelerde bulunurken Kolonyada da Fransız, Alman, İtal- AKİS, 26 MART 1955