madı. İşletmeler vekilinin istifasına se- bep kömür meselesinde kabine reisi ile ihtilâfa düşmüş olması idi. Fethi Çelik- aş bu meselenin halli için bir tek yol goı'uyordu ithalât yapmak. Bu fikir ise, İşletmeler Ve- kabine toplantılarında anlaşıldı ki Hü- ümet bu tavsiyeyi kaale almak niye- tinde değildir. O zaman vekile bir tek yok kalıyordu: çekilmek. O da bunu yaptı. İstifanın, bazı gazetelerde belirtildi- ği gibi Reisicumhurun ldağa se- yahati ile bir alâkası yoktu. Mesele da- ha evvel Fethi Çelikbaş'ın zihninde aşa- ğ1 yukarı bir karara bağlanmıştı. İşlet- meler Vekili, kabinedeki bazı arkadaş- larile beraber iktisadi dâvalarımızın hal- lini başka yollardan — kabil görüyordu. Fethi Çelikbaş bir profesördü ve Büyük Millet Meclisine Mülkiyedeki kürsüsün- den gelmişti. Oradaki talebelerıne fiyat meselesinde psikolojik - unsurların rolü- nü o kadar ısrarla anlatmış, bunun üze- rinde öylesine durmuştuki bu talebeler hocalarının o sözlerini hala hatırlarlar ğine yükselir, bazı malla: kaybolurken iş başına gelen başvekil Pinay'in sadece — psikolojik tedbırlerle durumu normale sokması da son zaman- larda kendisine hak veren, bir misal ye- ine geçmişti. İktisad ve Ticaret Vekili Sıtkı Yırcalı ile Çalışma Vekılı Hayred- in Erkmen de -o0 da yük Millet Meclisine — Üniversiteden gelmıştı - az farklarla bu görüşe iştirak ediyorlar, fi- yat dalgalanmalarında psikolojik unsu- n ehemmiyetinin hesaba katılmasını istiyorlardı. Kömür meselesi bir tek noktaydı. Büyük bir dâvanın ucuydu Elbette ki, Turkıye cogr fya kitaplarında <<k0mu— rü bulunan memleket» diye geçıyordu Ama o, 1935 ekonomisi için ıddı 1950'de durum — başkalaşmıştı, 195 ise apayrı hal almıştı. İktisadımız dev adımlarla gelişmeler gösterirken kömü- rümüzün yetmesine imkân bulunmadı- ğı aşikârdı. Hidroelektrik santralleri he- nüz faaliyete geçmemişti. Enerji, kâfi gelmiyordu. Duran fabrikaların yekünu gittikçe kabarıyordu. Fethi Çelikbaş'ın kanaatince mutlaka kömür bulmak lü- zumu vardı, bunun yolu ıse ancak itha- lât olabilirdi. Vekil bu görüşünü De- mokrat Parti gurubunda açıkladı ve gurup azaları tarafından tasvip edildi. Fakat Fethi Çelikbaş, elinden gelenin bu olduğunu da söylemiş ve gurubun eğer isterse kendisini devirmek yetkisi- ne sahip bulunduğunu hatırlatmıştı. Sı'yası' sebepler stifanın iktisadi sebebi bu b aber, b zat — Fethi olmakla Çelikbaş'ın olduğu iktisadi ekolün adıyla psık010Jık sebepleı'ın de mevcu dıyet ıh— tımal dahılındeydı Bir mı zaman Işletmeler vekılının ka— bıne dışı bırakılacağına dair haber ya- yınlamayı ikinci bir meslek haline ge- tirmişti. Her hükümet değişikliği şayia- AKİS, 11 ARALIK 1954 sında bu çevreler mutlaka dört vekilin adını kulaklara fısıldıyorlardı. İşletmeler Vekili Prof. Fethi Çelikbaş, Gümrük ve Tekel Vekili Emin Kalafat Çalışma Ve- kili Hayreddin Erkm e İktisad ve Tıcaret Vekili Sıtkı Yırcalı Fethı Çelik- n bir gün hakikaten kabine dışı bırakılması ihtimalini de düşünerek is- tifayı tercih etmiş bulunması mümkün- dür. Şimdi hareketi merakla beklenen bir vekil, Emin Kalafattır. Emin a- fat bir aydan beri Avrupada bulunmak- tadır. lngıltere de bir göz ameliyatı ge- çirmiş, so Paris'te mutehassısların muayenesınden geç Gümrük ve ler maruz bulun- Tekel Vekilini Z dukları tehlıkeyı atlatmıştır ama, bu Menderes - Ağaoğlu Gene gölgesi olacak mı? arada kendisinden habersiz Tekel mad- delerine zam yapılmıştır. Doğrusu iste- nilirse zam haberini bazı vekillerin de gazetelerden veya sigaralarını aldırdık- larında bayilerden — öğrenmiş olmaları tamamile imkânsız değildir. Hakikaten dünyanın bir çok yerinde bu gibi «ayar- lama» lar kabine içinde bile mahremi- yet içinde yapılır. Ancak son dakıkada bir toplantı yapıp — vaziyeti bildirmek tercih olunabilirdi. Bundan başka siyasi hayatta Fethi Çelikbaş ile Emin Kalafat daimi suret- te beraber adım atmışlar, beraber D. Genel idare Kuruluna girmişler, be- raberce vekilliğe gelmişlerdir. ye dahil olmak için beraberce, Samed Ağaoğlu'nun kabıne dışı bırakılmasmı ıstemışlerdır Gerçi o zamanki Samed Ağaoğlu ile bugünkü Samed Ağaoğlu arasında çok buyuk farklar mevcuttur. Bu farklar Samed Ağaoğlu'nun şahsiye- tinde değişiklikten ziyade, — hâdiselerin cereyan ve şeklindeki değişiklikten doğ. maktadır. Kalafat, Çelikbaş ve Ağaoğ- YURTTA OLUP BİTENLER lu'nun beraberce yemek yedikleri meç- hul değildir. Ama eğer Fethi Çelikbaş'- ın istifasının derin sebebi sadece kömür ithali değil de bir prensip anlaşmazlığı ise Emin Kalafat'ın da bir müddet son- ra kabineden çekilmesi muhtemel görü- lebilir. Kabme değişecek mi? K abinede bir değişiklik olacağı bir müddetten beri söyleniliyordu. Ad- nan Menderes'in yıpranmış vekillerden kurtulmak arzusunda bulunduğu, fakat bunu «zorlanarak» yapmak istemediği, münasip anı beklediği dolaşan rivayet- ler arasındaydı. Hükümet fonksiyonları daha rasyonel şekilde dağıtılacaktı. Bu arada meselâ Fatin Büstü Zorlunun ar- tık Hariciye Vekâletini — alacağı Prof. Köprülünün başka bir yere getirileceği yazılıyordu. —Ancak hadiselerin aldığı son şeklin başvekili de üzdüğü ve hare- ket serbestisini zedelediği muhakkaktı. ilk değişiklikte kabine — dışı bırakılması muhtemel vekiller arasında Dr. Müker- rem Sarol'da vardı. Fakat şimdi, büyük çapta her hangi bır tadılın bütçe müza- kerelerinin sonuna kadar yapılması ade- ta imkânsız hale gel iştir. Bunda da o meşhur psikolojik sebepler başlıca âmildir. Bu, muhalefetin hareket tarzının iktidar üzerindeki menfi tesirine bir mi- sal sayılabilir. Fakat iktidar, her şeye rağmen bildiği ve başvekılın işinden arzuladığını umdugumuz şekilde hare- ket etse daha iyi olmaz mı? Asıl o za- man hükümet, ekalliyetin ekseriyet Üze- rindeki hakımıyet iddiasını - eğer var- sa - sıfıra indirmiş sayılmaz mı? Elbette ki evet.. Ama maalesef baş- vekiller de etten ve sinirden oluyorlar n sinir dozu zaman Vekillik yolu nereden geçiyor? amed Ağaoğlu'na gelince, bir za- manlar basının en şiddetli oklarına maruz kalmış, sonradan kabine dışı bı- ı'akılmış, fakat gerek Demokrat Parti ger ekse D. P. Meclis gurubu içinde kuv- ni d ma muhafaza etmiştir. 2 Ma- yıstan bu yana çıkan kanunlardan çoğu- na şiddetle muhalefet etmiş, bilhassa seçim kanunundakı tadilatı tasvip etme- miştir. Samed Ağaoğlu'nun partı ıçınde işlerin gıdışmı beğenmeyen mensup olduğu biliniyordu. Tabır caızse prensiplere, hattâ başvekilin şahsına da değil, ama icraata muhalifti. Şimdi ve- kil olması, vekâlete giden yolun hâlâ muhalefetten prensiplere ve başvekilin şahsına bağlı kalınmak suretile - geçti- ğini iddia edenlere hak verdirebilir. Ancak Samed Ağaoğlu'nun bundan sonraki hareket tarzı da bir başka gösterecektir; fikirleri kabinenin ıçınde ve dışında bulunmasına göre mi değişi- yor, yoksa hakikaten hâdiselerin gidişi- e mi? Yani gözleri hâdiseleri ol- duğu gibi mi görüyor, yoksa vekil olup olmaması tuyerıne tesir ediyor mu? med Ağaoğlu'nun kabıney gire- ceği bılmıyordu Ancak n, yukarda bahis mevzuu edilen o niş çaptaki değişiklikte vuku bulması kararlaşmıştı Şimdi Fethi Çelikbaş'ın istifası —hal-