YURTTA OLUP Kabine Samed Ağaoğlu Çıktığı kapıdan girdi Bır vekil istifa etti sokaklarının kalabalık arzetmesınd mebus- : Ankara, idir- pazartesi günü, e üÜzeri caddelerin hayli tenha bulunduğunu söylemek icap eder. Zira — Demokrat Parti gurubunun pek çok üyesi evlerin- deydiler ve heyecanlıydılar. Her tele- fon çalışta kalpleri çarpıyor, kapıya vurulduğunda tatlı bir ümidle doğrulu- yorlardı. Bir yere çıkmak istemiyorlar- dı. Hattâ öğleden sonra Meclise gidip gitmemek hususunda bile müteredditti- ler. Başvekilin toplantıya — katılacağım düşünenler orada görünmeyi faydalı bu- luyorlardı. Fakat ya gelmezse... Ya bu sırada telefon çalar, kendisi evde bu- lunmadığı için kapanırsa O gün, Fethi Çelıkbaş ın istifa et- tiği duyulmuştu. — İşletmeler Vekâleti münhaldi. Fakat akşama doğru hayaller suya düştü. O makama Samed Ağaoğlu tâyin edilmişti. S abahleyin saat 10'da kabine toplan- tısı vardı. Kabine bir müddettir sık sık içtima aktediyor ve daha ziyade ik- BİTENLER Churchill'in talihi Insanların doğdukları zaman yazılı bir kâğıt mı, yoksa boş bir taba- ka mı oldukları hususunu asırlar bo- yunca filozoflar münakaşa edip dur- muşlardır. Bugün hâlâ o münakaşa- ları bir karara bağlamış değiliz. İh- timal ki pek çok meselede olduğu gi- bi bunda da insanlar biraz ondan, bi- ve meziyetlerin, sonradan içinde ya- şadığımız cemiyetin durumu 3e uy- gun bir neşvünema bulduğunu ileri sürmek her halde feci bir yanlışlık sayılmamalı. | Dünyanın en eski demokrasisi, İngiltere, pek kısa bir müddet ev- vel seksen yaşındaki bir ihtiyarın az ama ak saçlı başına bir şeref çelen- gi koydu. Bu ihtiyar Sır —Winston Churchill'dir. Yer yüzünde pek az in- san totaliter temayüle, diktatörlük vasıflarına Sir Winston Churchill ka- Ingılız başvekilinin şahsiyetini yapan sayıp dökmek Üstelik, seksen yaşı yalnız Britanya'nın sakinleri tarafın- dan değil, bütün dünyanın hür in- sanlarınca kutlanan Sir Winston için- de yaşadığı — cemiyetin diğer fertle- rinden şüphe yok ki, bir veya bir kaç gömlek üstündür. Bütün bunlar, Churchill'den bir diktatör yapama- mıştır. Halbuki aynı adam Almanya'- da veya Rusya'da yaşasaydı, başka bir milletin bağrından çıksay- dı bir Hitler veya bir Stalin, ya- hut bir başka diktatör haline gelme- si isten bile değildi. Evet, yer yü- zünde pek az kimse diktatörlük va- sıflarına Sir Winston Churchill ka- dar sahiptir, fakat Sir — Winston Churchill bir diktatör olmamıştır. İktidarı ellerine alan insanlar- n -ama bu iktidarı nasıl alırlar— m...-bir muayyen durmalarını ıstemek pek platonik bir temennidir. vvetli kimseler tab'an hamlelerine devam etmenin ateşi Onları ancak karsıları- ikilen bazı maniler yollarından alakoyabılır Adalet, Üniversite, Ba- saca cemiyetin muhtelif organ- lar Elbett ki, Adalet de, Üniversi- te de, basın da bir takım ferilerden tisadi meseleleri görüşüyordu. Bu gö- rüşmeler sırasında İşletmeler Vekilinin halinde ve tavrında bir acaiplik sezil- miyor değildi. Fakat istifa edeceği ve- ya istifa etmesinin istendiği asla bahis mevzuu olmamıştı. Metin TOKER müteşekkildir. O fertlerin şahsen ta- kınacakları tavır teşkil ettikleri or- ganin müessirlik derecesini meyda- iktidarın karşısında, sında eğilmiyorlarsa, eğer den yakalandıkları zaman dahi hak- ları uğrunda mücadeleye devam edi- yorlarsa o cemiyette Churchill kıra- tında adamlar birer Hitler veya Sta lin olmazlar. B u organların — içinde sesini en fazla yükselten, basındır. Basın ise, her şeyden evvel ve her şeyden çok gazeteci demektir. Gazetecinin namusu, gazetecinin dürüstlüğü, ga- zetecinin medeni cesareti iş başın- dakilerin diktatör haline — gelmesini önleyen en esaslı âmillerdir. İş başın- daki adam basını parayla menfaatle satın alamayacağını, ağı ver- mekle, tevkif ettirmekle korkutama- yacagını hattâ elindeki malını alsa dahi yolundan çevıremıyecegını bilir- se, bunun delillerini görüp buna inanırsa bir muayyen noktada dura- cak ve onun karşısında istihfaf değil, hürmet duyacaktır. — İktidara doğru yolu göstermek sevdasında bulun; bir basının evvelâ bizzat doğru yolu, her ne pahasına olursa olsun tutması ve ondan asla ayrılmaması lâzımdır. na, bır menfaat |veya hı tutanın kulu kölesi olan adama bir memleketin başvekili, yanındakıler— den bir veya bir kaç gömlek üstün bir Churchill kıymet verir mi, sözü- ne, neşriyatına — ehemmiyet atfeder mi, umumi efkâr üzerinde böyle bir adamın tesiri — olabileceğine inanır mı? Elbette ki hayır' Bir defa, on defa, yüz defa İt Ingıltere de de Adalet İngilte— re'de de Unıversıte nıhayet İngilte- re'de de Basın e indirildiğinde bir muhafaza etseydi bütün dünyanın kutladığı Büyük Adam kendisinden nefretle bahsedi- len bir Stalin veya bir Hitler'den baş- ka şey olmazdı. Churchill'in hakiki talihi İngiliz cemiyeti gibi bir cemiyetin ıçınde ik- tidarı eline almış olmasıdır. Aynı saatte ise — Fethi evinde istifasını yazmakla Bunu zarfa koydu, — makam arabasile Başvekâlete gönderdi. Kabine toplandı- ğında başvekil istifa haberini verdi. Ha- ber, kabinede büyük bir sürpriz yarat- Çelikbaş, meşguldü. AKİS, I1 ARALIK 7954