TIB Kalp mi? belki Belki — evet, Kalp Bir moda hastalık tatürk bulvarında yürüyordu. Ö- nünde orta yaşlı bir adam gidiyor. Adımları ağırdı. Ara sıra — dükkânların önünde duruyor, kendisini gören tetkik eden var mı, diye etrafına bakı- nıyordu. Endişeliydi. Yorgundu. Benzi sararmıştı. İçinde bir sıkıntı olduğu besbelli idi. Biraz dinlendi. Tekrar yü- rümeğe başladı. İlerde gene aynı sı- kıntılar, aynı endişeler, aynı soluk yüz- le onu tekrar bir dükkânın önünde gö- receksiniz. İnsanlardan çekinen, iztira- bını gizlemeğe çalışan, bunun için de dükkân camekânlarından imdad uman bir hali yardı. Bu adam ne tanınmak- tan çekinen bir katildir. Ne de dalgın ayan bir yankesicidir. insanlara takdir ettiği belâlardan en beterine yakalanmış bir zavallıdır.. Bu adamın kalbindeki da- marlar; kalbin kendisini beslemeğe, kendi öz kan dolaşımını ıdareye yet- ü hastada, sı- ter, renk solması, gogusde çok zaman sol kola vuran ağrı ve uyuşukluk gibi belirtiler ortaya çıkmaktadır. Bu sıkıntılarını belli etmemek için de dük- kânların önünde oyalanmakta, durmak- ta ve dinlenmektedir. Bu sıkıntılar ge- celeri yatarken, otururken yani tam is- tirahat halinde de gelebilir. Çok za- man yolda yürürken, trende, tramvayda, otobüsde, otomobilde, — vapurda gider- ken birden fenalaşan, düşen ve ölen in- sanlardan bahsedildiğini duyarsınız. «Kalb sektesinden gitmiş» denir. Bun- ların da çoğu henüz ismini açıklama- dığımız bu korkunç kalb hastalığına 26 hayır. yakalanmış zavallılardır. Bu hastalık ar- tık herkes tarafından bilinen ve balo- larda, kokteylerde — manken-bayanların bilgi satmak için kullandıkları moda konulardan olmuştur. Daha 1768de William Heberden, «Royal College ol Physicans'nın önünde bu hastalığı illi defa tarif ettiği zaman bunun bir kalb hastalığı olduğu bilinmiyordu. Araştır- malar ve tetkikler arttıkça bunun kalbi besleyen koroner adını verdiğimiz kan damarlarının dolaşımındaki bir bozuk- luktan ileri geldiği meydana çıktı. Biz bu hastalığın gelip geçici fonksiyonel, kısa süreli ve minyatür şekline göğüs anjini, uzun ve ağır gidişli, kalpde ana- tomik leziyonla birlikte olan şekline de enfarktüs diyoruz. Pratikde bu iki has- talığın sınırları kesin değildir. ğı tanımağa yarayan göğüs ağrısı, dece basit bir belirtiden ibarettir, özel ve spesifik değildir. Ağrının şiddeti de hastadan hastaya değişir. Hususiyeti yoktur. Bu gün ağrının, kalbin yeteri ka- dar kan alamamasından ileri geldiği sa- nılmaktadır. Tıb dilinde buna «lIsche- mie» diyoruz. Çalışan bir organ gerek- tiği kadar kan alamazsa ağrı his edile- bilir. Bunu basit bir deneyle isbat et- mek mümkündür. Kollarımızı birer lâs- tik bandla sıkalım. Birini istirahette bı- rakalım. Öbürü ile bazı hareketler ya- palım. Bir dakika sonra çalışan kolda şiddetli bir ağrı his edilecek, hattâ lâs- tiği kaldırmak veya gevşetmek gereke- cektir. halde o organın kana olan ih- tiyacı ile dolaşımın bunu temin etmek imkânları arasındaki düzensizlik demek olan İschemie sonunda, adalede oksi- jen eksiklizinden ve metabolizma artık- larının birikmesinden belki de sinirlerin refleks tesirlerinden ileri gelmek üze- re ağrı meydana çıkacaktır. Göğüs an- jini ile enfarktüsün spazmdan vey: ter— koronerler sertleşmış ve tıkanmış veya daralmış olabilir. Pralik hekimliğinde kaba taslak polikliniğe gelen hastalan anjin vatrin klinikde — yatanları da enfarktus addetmekle bir şey kaybetmeyız Zaten kaldırılan hekim ağrı sadece bir i ibarettir? Yoksa ise 0 an için sanki bir enfarktüs teşek- kül etmiş gibi tedavi edilmeli, sonradan yapılacak tedkiklerle kesin teşhise var- mağa çalışılmalıdır. Enfarktüsün ağrıdan — başka belir- tileri de vardır. Ateş yükselmesi, idrarla şeker ve albümin çıkması, kanın çök- me hızının yani — sedimantasyonun sü- ratlenmesi, kandaki beyaz yuvarlakla- rın artması, tansiyonun düşmesi, nabzın hızlanması bun]ar arasındadır edavi. — — Enfarktüs tedavısı şu şekılde özetlenebilir: am istirahat. (Üç hafta hiç ha- reketsız yatakda, altı hafta odada). Bu sırada ayak damarlarının — tıkanmasına mani olmak için bacaklar hareket ettiri- lir veya masaj yapılabilir. 2) Şiddetli ağrıya karşı revleri ve morfin kullanılır 3) Dijital ve strofantus gibi heroik ve birinci k afyon tü- sınıf alb kuvvetlendirici ilaçları kullanmaktan, — yerine göre ka- b.il olduğu kadar sakınmak lâzımdır. Önemli surette yaralanmış olan kalbi bu gibi çok müessir maddelerle dürtük- lemek bazan fayda yerine zarar verebi- lir. 4) Bu şiddetli krizden sonra her zaman ortaya çıkan tansiyon düşüklü- ğü kalbin önünden yük almak için or- ganizmanın kurduğu faydalı bâr savun- ma çaresidir. Adrenalin, efedrin, V.S. gibi maddelerle bunu yukseltmege ça- lışmaktan çekinmek lâzım n pıhtılaşmasına engel olan anticoagulant maddeleri (Heparin, dic- umarin, trommexan) erkenden kullan- mağa başlamak Kalb anjininde tedavi. — Nitritle- ri kullanmaktan ibarettir. Bunlar ya amyl-nitrit şeklinde koklanır. Yahud da trinitrin, — nitrogliseri halinde ağızdan alınır. r. E.E. Harpte tıp Kore'de asker hekimliği Lğ' Üüç yı K de üç yıl süren savaşlar sırasın- da asker hekimliği alanında büyük ilerlemeler olmuştur. Bu savaşların şu özellikleri vardı: 1) İklim itibarile — yazlar sıcak ve kuru, kışlar çok soğuktu. AKİS, /7 ARALIK 1954