hanım Ankara'nın tanınmış sporcuların— dandı. Arkadaşının faaline çok şaştı: — İlâhi kardeşim, şu ıkı adımlık yer 1çın otomobıle binilir şekerim, bende hâl mi kaldı Bu; hızmetçının izin günü. Ev işleri üzerimde kaldı. Artık bir de onun üzerine yol yürünür mü? sahibi hanım, başkalarına aku öğretmekten pek hoşlanmazdı Dilini ucuna gelen sözleri zor tuttu. Zavallı arkadaşı, her fırsatta — yaptığı işlerden sanki küfelerce odun taşırmış gibi, bah- sederdi. Bir taraftan da şişmanlıktan şikâyet edince, hareket etmesini tavsi- ye ediyorlardı. — Halbuki kendisi evde ne çok işler yap: pardı. Fakat hiçbir za- man ev işlerinin insanı yıpratmaktan başka bir işe yaramadığını ve temiz ha- va teneffüs etmeden yapılan hareketin insana faydadan ziyade zarar verdiğini düşünmemişti. Zayıflamak için komşu hanımların tavsiyesini dinlemiş, — yarı aç yan t gezdikten sonra biraz zayıflamıştı ama ya o bozulan sinirleri. Bazı kimseler spor yapmasını tav- siye etmişlerdi. Ömründe hiç spor yap- mamışken 30 undan sonra yapabilece- ğini aklı pek kesmemişti. Çaresiz — şişmanlamaya du... Hem de ne çıkar almış, satan satmıştı. Fakat nedense yol rümenin faydalı ve en ehven sporlardan biri ol— duğu hatırına gelmemişti. Hoş gelsey— di, o minare boylu topuklarının üze- rınde yürüyebilir mi idi. Sporcu hanım bütün bunları aklın- dan bir anda geçirdi, geçirdi ama, ar- kadaşının bu tavsiyesini dudak buke- k dinliyeceğini ve omuzlarını silke- e mahküm- canım, alan — Hiç başka işim kalmadı sanki, diyeceğine bütün kalbi ile emindi. Sus- tu. Sohbete daldılar. İki saatlik istirahat ve yenen pas- talardan sonra muhakkak yine evine bir taksi ile gidecekti... G.G. Çarşı Et deyip geçmeyin İngiltere ve Avusturya'da olduğu gibi madem ki boykot ilân edip et fiyat- larını ucuzlatamıyoruz bari etin iyi- sini almağı öğrenelim. İyi et alabilmenin bir tek çaresi vardır: Eti kendiniz seçersi Onun için iyi eti kötüsünden bir bakışta ayı- rabilmelisini bilmeniz lâzım. Zira kasabınız Belki inanmıyacaksınız, belki hâlâ tatlı sözle, gülümseyerek ve «çok utanılacak bir misafirim» var diyerek size iyi et ve- zannediyorsunuz. Kasap size iyi et vermiyecektir. Çünkü veremez. Kasap oluşu buna manidir. Hakikaten k nadir bulunur bir metadır. nalı yetiştirilmişlere nisbeten azdır. As- lında hayvanlar gelişi güzel yetıştırıl— mektedir. Kasap da bu ikinci derece eti elinden çıkarmaga mecburdur Bu her dükkân, her semt ve her fiyat se- AKİS, I1 ARALIK 1954 viyesinde böyledir. Mamafih, — kasapda daima bir kaç parça «daha iyi» et var- dır, fakat bu da her müşteriye verile- cek kadar bol değildir. Kasap bu ıyı parçaları etten anlayan müşterileri için saklar. Bari siz de bu etten iyi anla- yanlardan bırı olun. Artık tecrubeyle sabıt olmuştur ki İyi et alabilmek için li bir kelime bilmenin faydası yok- tur Acaba nıçın sadece <<B1r kilo pir- zola istiyorum ama iyısı olsun» gibi ma- kul bir teklif, kâfi d Mesela sığır etı ahrken en iyi ip- ucu kırmızı nesici arasındaki be- k veya damar halindeki yağ parçalarıdır Bu küçük beyaz yağ par- çalan iyi lezzet ve körpe sığır eti alâ- metleridir. Çekinmeden parmağınızı ete atırın. Parmağınızın bastırdığı çukur hemen düzeliyorsa et iyi — demektir. KADIN Çukur çukur olarak kalmakta devam ederse kasaptan size başka parça gös- termesini isteyin. Etin üzerinde parmagınızı dolaş- tırmak da bir başka uldü arma- ğinızin dolaştığı yerde çatlaklar hasıl oluyorsa nafile. Başka kasaba müracaat etmek İlâzım. Islak ve kaygan et bır çok nahoş vasıflara haiz demektir. sınıf sıgır etinde kadife görünüşü Vardır, ye- ni zengının ipek jarse yatak örtüsü gi- bi parla Sıgır etı 1çın en iyi renk koyu kırm Kemiği ise pembe ve kırmı- ZI damarlı olmalıdır. Etın yağı ise ka- lın ve beyaz olmalıdır. Uzu etinin ise kalın, sert ve be- ya, gi olmalıdır. İyi bır kuzu etının güçtür. yaz rengini tarif etmek En iyisi