DÜNYADA OLUP BİTENLER Moskova işte burasıdır sonra NATO'yu taklid edecekler Gök — tırmalayıcılardan dördü ve Kızıl Çinin müşahidi idi. Kon- feransın ilk günü Çek delegesi Siroki ile Doğu Almanya temsilcisi Grotewohl da aynı şeyi söylemiş, onlara Polonya kon- doğura doğura bir fare doğurmuştu. Kremlin davetiyeyi Türkiye dahil d Moskovada toplansınlar upanın müşterek emniyeti mese- lesini görüşsünler. Öyle bir sistem ku- rulsun ki, silahlanmaya lüzum kalma- sın. u herkes istiyordu, ama Rus- yanın maksadı başkaydı. En çok kork- tuğu hâdise gerçekleşmek üzereydi. Batılılar — Almanya'nın silâhlanmasına dair andlaşmayı imzalamışlardı. Alman- ya resmen NA âzası oluyordu. Ka- lan, parlâmentoların bu andlaşmayı tasdiki idi. Eğer tasdik ederlerse Avru- panın ortasında kuvvetli ve hür-yarım da olsa- bir Almanya meydana gelecek, komünist — ihtiraslarına — set çekecekti. Aynı Almanya daha da — kuvvetlenince doğudaki parçasını ilhak etmenin yo- lunu arayacaktı. Bir çaresini bulup tas- dik işini hiç olmazsa geciktirmek gere- kiyordu. Konferans, iste bunu temin için düşünülmüştü. Fakat bardılar oyu- na gelmediler. Toplantıya katıla ka- tıla yedi peyk devletin — temsilcisi ile Kızıl Çinin muşahıdı katı]dı Varılan gerisinde bir yeni Deniliyordu ki: Eğer batılılar Londra ve Paris andlaşmalarını tasdik ederler- se komünistler de askeri — kuvvetlerini tek bir komuta altında birleştirecekler ve «tecavüze karşı kendilerini koruya- caklardır». Tebliğ parlak bir merasimle neş- Başta Malenkof, bütün Rus ile- ri gelenleri oradaydı. Aralarında Ma- reşal Zukof da vardı. Mareşalin bulun- AKİS, 11 ARALIK 1954 başına onun açtı. Vot- parlak söz- ması, kurulacak birliğin getirileceği rivayetlerine yol kalar içildi, havyarlar yendı ler sarfedildi.. ve dağ O Moskovadakı ve devletlerdeki batılı diplomatlar tebliğin metnini öğrendiklerinde gülmekten ken- dilerini alamadılar. Bir değişiklik olma- yacaktı ki.. Peyk devletlerin askeri kuv- vetleri zaten Rusyanın fiili kumandası altındaydı. O kadar ki, Polonya Milli Müdafaa Vekili Rus Mareşali Rokosovs- ki idi.. Varınız kıyas ediniz! Demek ki yapılacak olan sadece, fiili bir duru- mun hukuki cephesini tamamlamaktan ibaretti. Hattâ o bile şarta bağlanmıştı; Londra ve Paris andlaşmaları tasdik edilirse... mlin sâkinlerinin bunu hukuka olan aşırı bağlılıklarından dolayı tıklarını sanmak elbette ki, liktir. Maksad, bu andlaşmaların kati- yet kesbetmesinden evvel bir defa da- ha batı demokrasileri — arasında ihtilâf çıkarmak, umumi efkâr üzerinde tesir icra etmektir. Zira Batı Avrupada işin hakiki mahiyetini bilmeyip <«vay na!l» diye endişeye kapılanların haylı kabarık olacaktı d m, konferansm fiyaskosu- nu belkı örtecektir. Mısır serisi Nı- sayısı Suikast tayyare havalansaydı Mısır bugün memleketi idare eden su- baylardan mahrum kalacaktı. Zira tay- yareye bombalar yerleştirilmişti. Bahis mevzuu tayyare Kahire Hava Meyda- nında bulunan askeri tayyarelerden bi- riydi u hava kuvvetleri Kurmay Başkam Albay — Abdülnekar'in Abdulhay ve maiyetindeki yük- sek subaylar tarafından hazırlanmıştı ve doğrusu istenilirse muvaffak olması için bütün tedbirler alınmıştı. Geçen yeni suikast defa bir mitingde ablan kurşunlar baş- vekile vermemişti. Aynı tabancalı bir hal çaresi bulmak lazımdı Bulundu afta içinde — Başvekil Cemal Abdülnasır ve yalan mesai arkadaşları hatine çıkacaklardı. Kahire hava meydanındaydı. Ona, ga- yet güzel şekilde saatli bombalar yer- leştirildi. Bombalar tayyare havada iken patlayacaktı ve kazadan tabii hiç kim- e kurtulamayacaktı. Rejimin ikinci ada- mı olan Selah Salem de başvekille be- raber bulunacağı için o — taraftan bir tehlike kalmayacaktı. Aynı anda Kahi- re'de Albay Abdulhay'a sadık kuvvetler İhtilââ Meclisinin diğer — azalarını he- evlerinde tevkif edecekler ve dik- tatorluk boylece sona erecekti. hazırlanırken Müslüman di kalan diğer uçakları da ve böylelikle her hangi bir hareketi önleyecekti. cak bir tek 1htıyatsızhk yapıldı suikastın plânı duyu ta methaldar bulunanlar da az değildi. Komplo keşfedilir keşfedilmez ilk elde 80 subay tevkif olundu. Bir çok ev ba- sıldı. bir çok evrak ele geçirildi. Bun- larda belirtilen bir nokta Cemal Abdül- nasırın Mısırın başına yeni bir diktatör kesildiği ve ©o yaşadığı müddetçe de- mokrasinin kurulmasına imkân bulun- madığı idi. İdama mahküm edilenler albuki aynı anda Cemal Abdülnasır Hİhtilâl Konseyi nezdinde bir adam hakkında — şefaatta — bulunuyordu. Bu adam Müslüman Kardeşler Cemiyetinin reisi Hasan el Hudeybi idi. Hudeybi, binbaşı Selah Salemin riyasetinı ku- rulan bir istiklââ mahkemesi tarafından asılmak suretiyle idama mahküm edil- mişti. İdama mahküm — edilen sadece kendisi değildi. İlk suikastın faili ve ter- tipçilerinden pek çok — kimse de aynı cezaya uğramışlardı. Ama Hasan el Hudeybi, ismi bütün müslüman memle- ketlerde bilinen bir adamdı. Nitekim tâ Pakistan'dan Cemal Abdülnasır'a onun se tahvil etti hkeme verdiği — kararda hükü- İhtilâl Konseyi diğer cezaları tasdik ederken- vedi kişi idama, — yedi kişi müebbed hapse mahküm edilmişti bu tavsiyeyi de makbul gördü. imdi, Müslüman Kardeşler deni- len suikastçı yuvasının faaliyetine Mı- sır'da resmen son — verilecektir. Fakat bununla mesele halledılecek midir? Hiç şüphesiz hayır. Cemi mensupları bundan böyle gızlıden gızhye çalışacak- lardır. 17