Haftalık Aktüalite Mecmuası B. M. M. arkası Ardıç Sok. Desen Matbaası — Ankara P. K. 582 — Tel: 18992 Fiyatı: 60 kuruş * * İmtiyaz sahibi Metin TOKER Yazı işlerini fiilen idare eden : Cüneyt ARCAYÜREK * 3* Ressam : İzzet ÇETİN Karikatür: TURHAN Fotoğraf : ZÜHTÜ ÖVEN Klişe : Cemal YENAR Abone Şartları : 3 aylık (12 nüsha) : 6 lira 6 aylık (25 nüsha) : 12 lira 1 sendik (52 nüsha) 24 lira * * * İlân — Şartları : 4 Renkli arka kapak (Tam sayfa) : 350 lira Kapak içi 300 lira ve metin sayfaları Santimi 4 Lira * * Dizildiği ve Basıldığı yer : Desen Matbaası - Ankara Kapak Resmimiz H. Cahit Yalçın Nice nice yıllara... AKİS, 11 ARALIK 1954 Kendi aramızda Sevgili AKİS okuyucuları I ngıltere ve İsviçre'den sonra Ame- memleketimizdeki ba- sın hürriyetine daır dost bir ses yük- selmiş bulunuyor. - Birleşik Devletle— rin en büyük ve en ciddi gazetesi New-York Times bu —mevzuda bir başmakale yazmıştır. — Başmakalenin çıktığı gazete şu mecmuanın baskı- ya verildiği sırada henüz Türkiyeye gelmemiştir. Ancak Associated Press Ajansı, ehemmiyetine bınaen maka- lenin bir hülâsasını vermiş ve sın telgrafı gazetelerımızde neşredıl— miş, hattâ iktidarın organı olan Za- fer gazetesi bu husustaki görüşünü açıklamıştır. İşin memnuniyet veren tek tarafı Zafer'in ilk iki sese karşı gösterdiği şiddeti göstermemesi, gü- lunç tehditler ihtiva eden bir takım iri başlıklar kullanmaması, bunların yerine son derece edepli bir İlisanı ihtiyar etmesidir. Hakikaten başlık şudur: «Bir Amerikalı dostla hasbi- hal!» azının bize — akseden tarafına göre Amerikalı başmuharrir yirmi beş kadar gazetecinin ya mahküm edilmiş olması, ya da haklarında ta- kibata girişilmiş - bulunmasını basın hürriyetini zedeleyıcı bulmakta ve demektedir k «Arjanti de Peron — rejiminde bu gibi kanunlar ve keyfi tevkifat beklenebilir. Fakat Türkiye gibi, De- mokrat Batının hürmet ve itimadını kazanmak için bu kadar çalışmış olan bir memlekette bunları görmek acı ve cesaret kincidir.» New-York Times başmuharriri Türkiye'de iyeni siyasi temayüllerin sebebiyet verdiği hayal kırıklığını be- lirtmek vazifesinden kaçınılamıyaca- ğını yazarak söyle devam etmektedir: «Artık Türkiye bir demokrasidir denilemez. Ümit edelim ki Mende- res rejimi, bugunku tedbirlerin sade- ce Türkiye'nin dostlarını — endişey düşürmekle kalmayıp, — bunların kı— sa görüşlü ve hükümet bakımından da faydasız tedbirler olduğunu anla- sın.» Hâdisenin alâka uyandırıcı bir tarafı vardır ki, o da şudur: New- York Times'in bilhassa dış politika- ya ait yazılan hükümetin görüşünü aksettırmektedır Zafer gazetesi bu dostane yazıya karşı iktidarı bir kaç şekilde sa- vunmaktadır. 1 — Biz demokrasiyi kimsenin bo- şuna gitmek için yapmadık, 2 — Bahis mevzuu gazeteciler «ha- karet gibi âdi, hem de çok âdi bir suç irtikâp ettiklerinden do- layı» takibata maruz kalmışlar- dır, 3— Biz dış tehlikelerle başbaşa ve hemhududuz. Bunlar, şiddet taraftarlarının dün de bugun de söyledikleri ve ya- rın da söyleyeceklerinden emin bu- lunduğumuz, mesnetsiz iddialardan başka şey degıldır Bugün iş başında bulunan dünün demokrat liderleri aynı iddiaları Halk Partisi tekrarla- dığı zaman nasıl düşünüyorlardı, he- nüz hafızalardan silinmiş değildir. Amerikalı başmuharririn bizini iç işlerimize karışmak ister gibi temayül gostermemesı son — derece memnuniyet — vericidir. — Hakikaten Turkıyeyı alâkadar eden meselelerde armak, ancak Türklerin hak- indir. Ancak bu hükme varırken sa- dece tarafsız değil, hattâ dost yaban- cı çevrelerin objektif — mütalâalarım dinlemek bizim işimizi kolaylaştıra- bilir. Zafer, mutadı veçhile muhale- fete çatmaktan kendini alamıyor ve diyor ki: «Üzüntümüzün ikinci sebebine gelince, o da memleketimizdeki mu- halefetın dışarıdaki tarafsız müşahit- leri dahi, şaşırtacak ve onları Türki- ye hakkında bu kadar hakikata uyma- yan yazılar yazdıracak kadar sakim ve memleket menfaatlerine aykırı bir propaganda usulü takip etmeleridir.» Böyle bir iddia da — gülünçtür. Elınd radyo — istasyonları, gazetele- hattâ merıkann göbeğinde Ha- berler Bürosu bulunan hükümet ta- rafsız müşahitleri tenvir edemiyor da o beğenmediğimiz muhalefet herkese tesir ediyor!. Böyle şey olar mu? merikalı — tarafsız. — müşahidin, memleketimizdeki tarafsız çevre- lerin-ki, bunların çoğu emokrat Partinin ve Adnan Menderes'in sami- mi dostudur- — mütemadiyen söyle- dikleri aynıdır. AKİS, ilk sayısından bu yana kısa tedbirlerin zararından bahsetmiş, başvekilin etrafını saran bir muayyen zümreye kulak verme- mesi, onların çizdiği sahte memle ket manzarasına inanmaması için saygılı lisanla ve bütün tarafsızlıgı- mıza rağmen aşikâr bir muhabbetle ricada bulunmuştur. Ortada, partiler- arası münasebetler iyileşir, memleke- te huzur gelirse hiçlikleri gün gibi meydana çıkacak bir kaç sefilin tah- riklerinden başka hiç bir şey yoktur. Bizden sonra Nadir Nadiler, Ali Na- ci Karacanlar, Doğan Nadiler hep aynı şeyi söylemişlerdir. — New-York Tımes in aynı saygılı lisanla söyledi- i de bundan ibarı Bir an <<acaba bunlar haklı ol- masınlar?» diye durup düşünmenin zamanı geçmiyor mu? Saygılarımızla AKİS