SOSYAL HAYAT Cezaevinde yatakhane ama dam! Yandan akıyor yandan... mühim degıldır Bu terbiyeyi hissettir- meden ini kurcalamadan verme lazımdır bunu yapabilmek için de Av- rupa'da olduğu gibi, hapıshane teşkıla— tını suçlu psikolojisini ve durumunu bi- lenlerin hazırladıkları testlerı yapmak dersleri vermek lâzımdır. Hapishane duvarlarının tamırınden bazı rakamlar tertiplenmiş, şu veya bu kadar hapishanenin inşasının yapıldığı, inşaatların ilerlediği gerekçelere konul- muştur. Mahkümları islâh etmek gayesi ele alınırken, her mahküma ayrı bir hücre tahsis edılmesı esasının da ele alın ma— sı şarttır. Madem ki suçlu adedini, miyetin diğer — dâvalarını halled k azaltamıyor duzeltemıyor hapıshan ler— deki mahküm sayısın mak sureti ile aksını fılen ıspat edıyoruz hiç de- ğilse fazla ödenekler ile cemiyetten ko- vulmuş olan bu kimselerin sevıyelerını yükseltmek için çareler bulalım Ve ne olur Allahım, her sene büt- çeden hayır cemiyeti namı altında çalı- şan teşekküllere — verilen — tahsisatların onda birini de ha pıshaneler 1çın ayıra- lım. İşler biraz daha e yüz tutacak ve belki de cemiyete tekrar gırenlerın durumlarında bir salâh görülecektir. Medeni Kanun «Piç> mefkumu kalkacak eclis gazinosunda oturan milletve- killerinden birisi — konuşmasını şu hükme bağladı: «— Halk, umumi olarak ele alınır- sa, Türk kanunu medenisine intibak et- memiştir. 24 Bu sözlerde büyük hakikat payı . Hattâ o kadar vardı ki, bir za- manlar Medeni Kanunun hükümlerine ayları bazı noktaları ihtiva eden kanun tekliflerini Meclis'e getirmek istiyen- ler bile olmuştu. Bu konuşmanın Mec- lis gazinosunda cereyan ettiği gün, ikti- dar organı Zafer Gazetesinde, üçüncü sayfada bir fikra neşredildi. Bu Türki- ye'nin en iyi fıkra yazarlarından bir ha- nım tarafından kaleme alınmıştı. Taad- düdü zevcattan — bahsediliyordu. Yazı, aaddüdü zevcada şiddetle hücum edı— ordu - tabii olarak -, fakat D letvekıller nden ikisinin evlenmeler hakkında Meclis'e sunduğu nun teklifinin aleyhinde bulunu- P. mil- ga rTiİmeşru yordu. Meclis komisyonlarında görüşülme- ğe başlanılan kanun teklifinin adı «tes- cil edilmiyen birleşmelerle, bunlardan doğan çocukların cezasız tesciline dair kanun» idi. Zafer muharriri, bu kanu- nun taaddüdü zevcatın memlekette ye- niden yer bulmasma yol açacağını ile- Yİ sürüyı Mılletvekıllerı konuşmalannda bu yazıy: emas ettiler kanun tekli- finin görüşülmekte oldugu İçişleri Ko- misyonuna gittiler. Mesele neydi? Kanun teklifinin sa- hipleri olan İzzet — Akçal ve Hüseyin Avni Göktürk bu teklifle — memlekete ne getirmek istiyorlardı. Yapılacak olan neydi? Memleketin durumu ark, gibi dine bağlı kalmış bölgele- 5 Trin inkılâplardan sonra dahi, sırtla- rından atamadıkları bazı mühim mese- leler vardır. Dine bağlı kalmış bir mem- lekete, medeni âleme hâs bazı unsurları getirmek zordur. Bunların başında, in- sanların medeni kanun hükümleri gere- ğince evlenmeleri, aile kurmaları ve ya- şamaları gelir. Türkiyede - maalesef - medeni kanunun kabulünden sonra da, aile kuruluşlarında «dine batili» bir sis- tem baki kalmıştır. Anadolu'da çok kim- se, din hükümleri gereğince evlenip, ço- luk çocuk sahibi olmuştur. Bu hâlâ böy- ledir. Anadolu'da, imam nikâhı yer et- miştir. Bir erkek, evlenmek ıstedıgı ka- dını imamın önüne götürüyor, Allah hu- zurunda karılığa kabul ediyor, beraber ğ çocuk sahibi oluyor, kendisin- den sonra gelenler de ayni usule de- vam ediyorlar. Halbuki medeni kanun bu türlü ya» şamaları menedıy evliliklerinin nikâh memuru önünden mesi zaruretını ortaya koyuyor ve bir şart ileri yor: Her erkek bir kaı dınla evlenebılır Anadolu'da bir kadınla evle- nenler yok değildir. Fakat bunlar imam nikâhı ile birbirlerine — bağlıdırlar. Bu yasaktır, suçtur. u birleşmelerden doğan çocuklar ise, ana ve baban nahım bütün ve- bali ile omuzlarında taşıyorlar Bu ço- rey veremiyorlar. Medi bırleşmelere ait istatistik malümat su- dur Resmi nikâha müstenit olmaksızın yaşıyan, karı koca hayatı — geçirenlerin adedi 366 bin; bunlardan dog çocuk- ların miktarı 1.300.000 dir. Bu demek- B emektir ki, memleketin d, X yanında fiili, fakat gayri kanuni birleş- meler ve gayri meşru neticeler mevcut- tur. İstenilen nedir? İ şte İzzet Akçal ve — arkadaşı <tescil edilmiyen — birleşmelerle, bunlardan doğan çocukların cezasız teciline dair» kanunu teklif ederlerken bu — meseleyi ele almışlar, memleketin bu büyük der- dini hiç değilse kısmen bertaraf edebil- mek için hazırlık yapmışlardı. Kanun teklıfı ile istenilen şudur: Medeni Kanun hükümlerine aykırı olarak evlılık bagı kuranların, yaşıya! ların miktarı daha çoğalmadan, bu ka— bil bırleşmelerı «resmi» lâzımdır. Bu i: eme lılıkları «tescil» mak icap edecektir. Bütçeye bir miktar tahsisat konulmalı, bu tahsisat ile me- murlar tefrik edılmelıdır Memurun va- zifesi Anadolu'nun köy ve kasabalarında beraber yaşıyan, fakat gayri kanuni bir birleşme ıle aıle kuranları tespit etmek olmalıdır. mur, bu şekilde bir yaşa- yışa rastladıgı zaman bir kaç noktayı soracak vı tescıl muamelesi bundan ve sonra yapılacaktır. Tescil yapılacak şahsın birden faz- la kadınla hiç bir ilgisi — olmıyacaktır. Medeni kanun hükümlerine bu bakım- dan riayetsizlik mur, erkeğe ve kadına sualler soracak beraber yaşamalarını devam ettirip et- tirmiyeceklerini, bu — beraberliği resmi şekle sokmak ısteyıp istemediklerini tah- AKİS, 11 ARALIK 1954