Yarım 2y YEDEK SUBAY OKULUNDA — E ne diye kapışa kapışa yiyoruz öyle ise? Seslerin en günü davayı halletti : — Neden olacak... cukluğumuz aklımıza geliyor. Heman e hepimiz, yahut yarıdan fazlamız, on beş yirmi sene evvelki bakkallarında aşure denen şu nesnenin tadını aldık. Şimdi tekrar ona kavu ki günler, çocukluk demleri mekteplerin Arnavut şunçca, O €s$ hatırıma geliyor ve kendimi yirmi yaş, küçülmüş sanıyorum. Okul komutanı birinel tabur komutanı ile görüşüyor antinin önünde, elindeki np kaşığı bir daha daldırdı ve gülümseyerek: — Bizim Metin de dadır. O da babası gibi talebe. aşureyi sevmiyor yavrucak. Ve sesler biribirine karışıyordu: — Sevilecek şey de değil ki mübarek şimdi okul Fakat Ötede derin bir felsefe bahsına dal- mış bir gurup. üneş teorisinden bahs- eden gençler, tarihin bitmez tükenmez yollarında dolaşanlar, riyaziyeden, fen: den, edebiyattan konuşanlar k verirseniz, olgun cemis Kul “yetlerin akışına ister istemez kendinizi kaptırır, ve birer öğretmen gibi konuşan bu insanlara dalan gözlerinizde gayri ihtiyari bir istifham belirir. — Neredeyim... Ve bunlar kimler. dir?.. Ö ânda size sürü sürü şahitler ge bir okulda bulunduğunuzu ve karşınızdakilerin de bu okulun tale- besi olduğunu iddia inanmakta güçlük çekmemenize imkân kt tirseler de; etseler, yine yoktur: Fakat hakikat şudur: Lise tahsilini bitirmiş, üniversiteyi hatta Avrupada tamamlamış insanlar, burada, bu (Yedek Subay Okulu) nda, şimdi de askerlik bilgisi alıyorlar. Daha doğrusu yarın man Türk ordusunun saflarında iş- bitirmiş, tahsilini kahra gal edecekleri yerlere hazırlanıyorlar. Burada avukat mühendis vardır, şair, heykeltraş, öğretmen, zira» atcı, tacir, fotoğrafı müddeiumumi, hâkim, kaymakam, nahi ir LLC. La vardır, mimar, ressam, ye müdürü, harita zi sayabildiğiniz kac vi aklınıza gelebile ceki "her sabcden; e 7 muş, hayata atılmış, ilerleme yolunu bulmuş insan vardır. Ve burada, vaktile tir tir titrettiği sınıfındaki falebesile yanyana talebelik eden öğretmen vardır. Emir verdiği me- Eziiödn en cak, en uvanın evlatları akasıpda is ki birlik, sempati, ve kardeşlik vardır. e on beş sene evvelki talebesile bir tatlı sohbete dalan kırklık öğretmen: Di idin söyle (bakalım evlat. diy va