rab kadile edilir bir emi Sizin etmelidir, teşekkür ihlai insan- ir ederim mânasını çıkarmayın. Bilâkis adilerden hoşlanmam, yalnız ailem efradı kadar da bu hususta müteassıp değilim. Babam olduğum zaman adilikle ith olmağı bir te- pek müftehirim. Yalnız şurasını itiraf edeyim ki, sine- ma âleminin bayağılığını hiç hoş görmem. idam; hattâ yıldız diye geçinenlerin içinde öyle baya ie vardır ki, akıllara sığmaz adilikler yaparlar. Bir kere Holli- vuta Fransiz seyyahlar gelmişti. Bunların âlemi, bunlara izaz ikram etmek için bir akşam Ruzvelt otelinin salonlarında büyük bir kabul resmi tertip Tabii bu res- me birçok yıldızlar da davet edilmiştir. Bütün yıldızlar Filip dö Roçilde prezanta ediliyordu. Sıra, ismini söyliyemiyeceğim en büyüklerinden birine geldi, ne derse beğenirsiniz? «Ben Yahudinin oğlu, Yahu. di barona prezanta olmağa tenezzül et- mem,» demez mil Herkes ne yapacağını, ne diyeceğini şaşırdı. Baron Filip dö Ro. çild. anlamamazlıktan geldi. Ne ise kadı- min kabalığı bir vaka şeklini almadan kapatıldı ı — Emin Müşteri — Şöyle olunuz el Sn modaya uygun bir aha ie vu hediyesi atıcı — İşin şık cihetide sinema şeflerinden hemen hepsinin Yahudi olmasıdır, fakat kadının umurunda değil, çünkü filimleri çok, pekçok para getiriyor. | Bunların içinde öyleleri vardır ki, filim çevirdikleri kadar biribirlerine, direktörlerine, herkese ne küfürler savururlar Kulaklar işitmiye- cek lâkırdılar söylerler. Ne ise. şükür ki, bunların hiçbiri ri ekra örünmez, yoksa halk bütün alize ikrah ederdi. — Cinsi cazibe hakkında ne düşünü- yorsunuz?. — Cinsi cazibe olabilir. Fakat cinsi cazibe namı altında sinemada ahlâka mu gayir sahneler temsil etmeği, rusu cinsi ca: mek için p kabul edemem. Ded cinsi cazi- benin mânası çok şümullüdür, Cinsi cazi- be, erkek kadın herkeste az çok vardır. Fakat bu bir yalta gibi insanın alnında yapışık değildir. Cinsi cazibe ile meşhur olmak için, bu cazibeyi fazla fazla izhar etmek lâzımdır. Bunu gösterebilmek, bir sanata olan istidadı izhar etmek gibi saf temiz biryeş değildir. Bunu izhar etmek demek, alenen herkesin ortasında iki kişi- nin arasında geçen hayvani açığa im gibi hissi Yolda bir e kürk Omağaz (Beyaz Tilki) Sina güzel o şeyler | m aibiselik e i e rdiğim i kin göst iy okdi sie şöyle “Müşteri © Fiatı? difeden, bir. tuva- kürkü, ii için bir ihtarda bulundum Satıcı — Pazarlık | let için 6 metre ie yi elli lira — Azizim! bizim aylıkla etmemek 5 | 8 i yüz elli lira bayım! ei Yüz lira aylıktan ME e e Müşteri — Refi- | Müşteri — Refi- | vergiler kesilince | © vE e kayla beral #*- | kayla beraber ge- | cebde kalanı he- e ia lirir. .. Refikayla | Jirir .. Refikayla | sap et, gelde bu — Bonmarşeye ve 1 beraber geliriz... * er geliriz. (o | işin içinden çıkl.. | aldammazsımız!... uğr. mak hatırıma seli Dükkân sahibi | ba vurmak demektir ki, bunu her artist ya pamaz. Bunu yapmıyan veya yapmak isteme- en yıldıza cinsi cazibesi yoktur deniyor. Böyle di m İse: «cinsi cazibesi i izhar etmeğe hicabı mâni oluyor» deseler yıldız ları daha yükseltmiş olurlar. Büyük harpten beri insanların ahlâkı çok Geni; para için herşey yapılıyor. İşin fenası sinema şirketleri, cinsi cazibe para kazandırıyor, diye bütün artistleri cinsi cazibelerini izhara teşvik ediyorlar. orum. Bunu, ah- umumiyeyi bozmak için değil, yük- seltmek için kullanmak lâzımdır, fakat maateessüf para denilen iblisin aşkı için neler yapılmıyor. Napolyon, harp etmek için lâzım olan şey: «birincisi para, ikincisi para, üçüncüsü yene paradır»demiş. Onun dediği gibi yaşamak için lâzım olan şeyin: birincisi; para, ikincisi para, üçüncüsü ge- ne paradır. İnsanlar bunu böylece kabul etmişler. Onlar için para kazanılsın da ahlâka mugayir surelte olsun, ne olursa My İşte sinema âlemi de aynen budur. Para dedin mi akan sular durur. Onun cazibesi insanları değil sade fenalığa, ci- nayete kadar sevkeder. em , he ih de kötü talihime ve bir ri ber v6 lü e” kadar o sevinecek niş ya EE diye düşünürken © diye alaçağımı vad- mi ie nebin bile omuzu- Bitmez tükenmez na almadığı birşeyi, | zuhurat Mae e İ daneş Koni biz yılbaşı hediyesi o- larak getirdin ha! mii enli diyerek o yüzüme n aşkolsun!.... tükürmez mi?,