eli l " DUT arme n z eRrp v N H DoSmes ü ö T SRR A aa B NC TCC ğ A Ai l HMt v berrül a Ki Pa UL —e —e nn a CY A KDU e ea d Şd üaü eli İ SK vğireşe Ü Kti Ai a Bugün gazetemiz 12 sayfadır — - ON YEDİNCİ YIL. NO: 5542 — HER YERDESKURUŞ —— — ADIMIZ, ANDIMIZDIR. , li Za Cumhur rveisimizm DIŞ bakanımız geıdi 1937 1936, Milletler Cemiyetinin en zayıf yılı idi: Habeşistan davası, o- nun aleyhine, bu sene halledilmiş- tir. İtalyan işgal kuvvteleri son sı- nır noktalarını tutar ve âsi Ras ço- cuklarmı kurşuna dizerken, Negüs Londra'da gümüş tabaklarmı satıyor ve onun sıfatmı ve tacmı İtalya kı- ralı taşıyor. Habeşistanı fethetmek istiyen Musolini demişti ki: “Cenevre ile, Cenevresiz, veya Cenevre'ye kar- şı!,, Milletler Cemiyetini muvaffak kılmak istiyen ingiliz gazeteleri- nin cevabını da hatırlarız: “Muso- lini ile, Musolinisiz veya Musolini- ye karşı!,, Musolini, şimdi, Cenev- re'ye rağmen Habeşistanda, Habe- şistana rağmen Cenevre'dedir ve 'Akdeniz'de ingilizlerle münasebeti eski gerginliğinden çıkıyor. Ren 1936 da işgal edilmiştir. Hit- ler'in silahlamış olduğu Almanya, hukukça Versay'ın bütün diktaların- dan kurtulmuştur. Şimdi toprak da- vası için çalışryor. Bu hâdiseler, harbçılar ve reviz- yoncular cephesine şevk verdiği ka- dar, Milletler Cemiyeti fikrine bağlı kalan barışçı devletleri, olanca hız- ları ile silahlanmaya sevketti. Avru- paya bir harb hazırlığı havası hâkim- dir. İki büyük cereyan, komünizm ve faşizm (nasyonal - sosyalizm) Avrupayı, eski din ayrılıklarına ben- zer, iki ideoloji cephesine böldü. Hattâ italyanlarla almanlar ve al- manlarla japonlar arasında mücade- le ittifakları yapılmıştır. İspanya ih- tilâli bu cereyanlar arasmdaki barış- mazlığın büsbütün belirmesine yar- dım etti. Burgos zabitleri Madrid si- perlerinde rus ölülerini, ve Madrid zabitleri Burgos siperlerinde alman ve italyan ölülerini saymaktadır. Bir tarafa orak - çekiç, bir tarafa çengelli - haç markalı bombalar dü- şüyor. Bu cepheler, biribir!erine kar- şı, ilk hristiyanları arenlerde yırtı- cı hayvanlara parçalatan eski Roma- nın kin ve gayzı içindedirler. Madrid hükümeti halk cephesi seçiminin eseri idi. Fransa'da ikti- dar, aynı cephenin elindedir. Fran- sız demokrasisi ağır bir imtihandan geçiyor. İngiliz ve İskandinavya de- mokrasileri, durluklarını korumakta- dırlar, Sovyet diktatöryası, kendi demokrasisini teşkil etmek teşebbü- sünde bulunmuştur. Orada yeni anayasa bir dereceye kadar mülkiyeti, hattâ veraseti kabul ederek, Lenin- in parolasımı yerine getirmiştir: Nazariyeyi hayatın içine afınız, en doğru şeklini orada bulur ! Dünya buhranmın ekonomik ve sosyal meselelerini, kendi demokra- sisinin esaslarma hryanet etmeksizin, fakat onu yeni zaman şartlarıma uy- 'durarak halletmek istiyen Ruzvelt 1936 seçiminde emsalsiz bir ekseri- yet kazandı. Milletler Cemiyeti za- yıflarken, şimal ve cenub amerikan cümhuriyetleri arasında kollektif em- niyet davası ilerlemektedir. - Dünyaya durluk örneği veren İngiltere de, aynı sene içinde, üçün- cü hükümdarı görüyoruz. Dostluk münasebetlerini mütemadiyen ge- Mişleten barışçı Türkiye, 1936 da Sekizinci Edvard tarafından ziyaret edilmiş ve iki devlet arasında sami- mi ve kuvvetli bir dostluk kurulmuş- tur. Âlemin kargaşalığı içinde, Tür- kiye, 1936 yılmı dürüst bir barış ve sây memleketi olarak geçirdi. Bizi boğazlara hâkim kılan, yani boğaz- ların enternasyonal her türlü müna- sebetler karşısında hürriyet ve em- niyetini temin eden Montrö konfe- ransı bu yıla tesadüf eder. Aynı za- manda bu zafer, Türkiye cümhuri- yetinin on üç yıldanberi gütmekte olduğu insaniyetçi ve medeniyetçi politikanın bütün dünyaca tanınmış olduğunu isbat eder. Bizi Lozan'da itimadsızlıkla uğurlayanlar, Montrö- de hürmetle karşıladılar. Lozan har- brmızm eseri idi. Montrö sulhumu- zun eseridir. İçerde endüstri ve bayındırlık iş- lerimize her seneden daha büyük muvaffakıyetlerle devam ettik. 1936 senesini, sayın Başbakanım geçen parti toplantısında izah ettiği, ziraat plânı ile bitiriyoruz. Her köylünün toprağı olacaktır; ziraat toprakları Türkiye sularından istifade edecek, makina toprak istihsalini artıra- cak ve kıymetlendirecektir. İleri en- düstri ve şehirlerde ileri hayat, asla geri bir ziraat ekseriyeti üstünde in- kişaf edemez ve tutunamaz, Biz bir vatan inşa etmekteyiz. Bir vatanın her türlü sây unsurları arasımda bir - cinsdenlik şarttır. Hatay davası 1936 da çıktı. Bu bizim ıstırabımızdır ve şeref mesele- mizdir. 1921 de Sancağı fransızlara türk olarak, kayıd ve şartlarla dev- retmiştik. 1936 ya kadar bu kayıd ve şartlara riayet olunmamıştır. Üs- telik Fransa bir türk bölgesini Su- riye'ye maletmek hayalinde bulun- muştur. Ne Hatay, ne Türkiye türklüğü böyle bir haksızlığı, hiç bir sebeble asla kabul edemez. Istrabımız - öyledir ki yeni yılt kendimize kutlamak arzusunu duy- mıyoruz. Bir sual, türkler arasında her konuşmayı zehirliyor ve her dü- şüncemizi takib ediyor: j — Ya Hatay? Sahıslar gibi, milletler için de iki türlü mesele vardır. Bu meseleler- den bir kısmı hiç bir ölçüye ve hiç bir fedakârlığa tahammül etmez. Bunlar şeref ve hak meseleleridir. Hatay bu meseledir. dekk 1936, harbsonrası tarihinin en tehlikeli yılrı olarak geçti. İnsanlar 1937 seensine meşhur bininci yıl vehimleri ile girmektedirler. Felâket kâhinlerinin aldanmış olmalarını di- leyelim. Ortada garb medeniyetinin talii oynuyor. Tarihi, ortaçağ karan- lığma doğru değil, yeni zamanların saadet aydınlızınma doğru götürmeğe çalışalım, Yirminci asrm 37 inci se- İstanbulda büyük tezahürle karşılandı İstanbul, 31 (Telefonla) — Reisi Cümhurumuz Atatürk'ü hamil tren saat tam 20,30 da Haydarpaşaya girmiştir. Ata- türk'ü, ordu müfettişlerinden orgeneral Fahreddin, Ali Said, korgeneral Ali Fuat, General Osman Tufan, Kemal, Rüştü, Nureddin, Salih, devlet demir- yolları genel direktörü B. Ali Rıza Erem, Üniversite rektörü Cemil Bilsel karşılamışlardır. İstanbul Vâlisi Muhiddin Üstündağ ve İstanbul komutanı Halis Atatürk'ü İzmitte istikbal etmişlerdir. . İstanbul'un aylardanberi has- retini çektiği Ulu Öndere Hemşi- releri Bayan Makbule, Bayın- dırlık Bakanı B. Ali Çetinkaya, mebuslarımızdan Ali Kılıç, İs- mail Müştak Mayakon, M ustafa Mecdi Boysan, Ziya Naki Nal- tırım refakat ediyorlardı. İstasyonu dolduran büyük bir kalabalık Atatürk trenden inerken coşkun tezahürler yap- tılar. Büyük Şef, kendilerini bekliyen Kalamış vapuruna bin- diler. Vapurda orgeneral Ali Said ve Fahreddini yanlarına a- larak görüştüler. Kalamış vapuru — doğruca Dolmabahçe rıhtımına yanaştı. Atatürk sardya yıktı. Fahoet ka- sa bir istirahattan sonra yanla- rındaki zatlar ile birlikte akşam yemeğini yemek üzere Park O- telini teşrif etti. gö ŞTt nesine ağır vazifelerle giriyoruz. Falih Rıfkı ATAY .. Bugün Devlet demiryollarının ilk treni törenle Edirneye gidiyor İstanbul 31 — Devlet demiryolları- nın idaresine geçen şark demiryolları- nın ilk katarı bugün törenle sirkecı- den Edirneye hareket edecektir. Loko motif ve vagonlar donatılarştır. Tö: rende Vali de bulunacaktır. İspanya iç harbına karışmazlığın yeni safhası B. Litvimof Sovyet Rusyanın gönüllü meselesi hakkında- ki görüşünü bildirdi Moskova, 31 (A.A.) — Gönüllüler me selesi hakkında fransız ve inigliz hükü- metleri tarafından yapılan tekliflere ce- vab olarak, B. Litvinof sovyetler birli- ği hükümeti namına 29 ilkânunda fran- sız ve ingiliz büyük elçilerine hitaben şunları beyan etmiştir. — “— Sovyet hükümeti, ispanya hadi- selerinin inkişafı ve bu inkişafın avru- pa sulhu için mühim bir tehlike teşkil etmesi hususunda fransa ve ingiltere tarafından beslenen endişelere tamamiy le iştirak etmektedir. İspanyol âsilerinin kuvveti Sovyet hükmeti şuna muhakkak na- zariyle bakmaktadır ki, ispanyol cum- (Sonu 3 üncü sayfada) İtalya cevab verdi. Fakat Romadan verilen haberler Pariste kaygı ile karşılanıyor. YILBAŞI piyankosu çeaildi 500.000 Lirayı 34.417 Numara kazandı (Diğer kazanan numaralar Dr. Aras Atina görüşmelerinden çok memnun olduğunu söyledi — Atina, 31 (A.A.) — Dün akşam neş- redileri resmi tebliğde deniliyor ki: “Türkiye dış işleri bakanının Ati- na'da bulunması sırasında dost ve müt- tefik iki memleketi ve Balkan antantını alâkalıyan muhtelif meseleler büyük bir samimiyet havası içinde tetkik edilmiş- tir. Balkan antantı konseyi başkanı B. Rüştü Aras tarafından verilen izahlar, Balkan müttefikleri arasındaki münase- betlerin kuvvet ve tesanüdünü bir kerre daha isbat etmiş bulunmaktadır. B. Me- taksas ile Rüştü Aras arasında tam bir görüş birliği olduğu tesbit edilmiştir.,, B. Antonesko geliyor Atina, 31 (A.A.) — 5 şubatta tesbit edilmiş oları Balkan antantı konseyi top- lantısı aynı ayın 15 ine bırakılmıştır. B. Antonesko şubat başlangıcında An- kara'yı ziyaret edecek ve sonra B. Rüş-« tü Aras ile birlikte Atinaya gelecektir. Dr. Aras İstanbul'da İstanbul, 31 (Telefonla) — Dış Bakanımızı getiren “Romanya,, vapuru bugün saat 22.5 de geldi. Dok- tor Arası büyük bir kalabalık karşıladı. Gazetecilere “— Dost Yunanistanda gördüğüm iyi kabülden çok mütehas- BEYDE TLÇR T TREE AAA Bir fransız diyor ki : *,.. Fransa; Anadolu ve Trak- ya kadar bütün vasıflariyle türk olan İskenderun Sancağı- nı Türkiyeye iade etmelidir. Fransa ile Türkiye arasında bir “Alsas - Lore n meselesi yara- tılamaz.” (Dördüncü sayfamızda okuyunuz) 936 yılının : En ehemiyetli iç ve dış hâdi- selerinin icmali. (7, 8 ve 9 uncu sayfalarımızda okuyu- nuz). Avrupa'da bir harbı önlemek için En büyük rol Britanyaya düşüyor Yazan: Wickkann Steed: (Altıncı sayfamızda okuyunuz) Son haberler : (Beşinci sayfamızdadır ) Romen dış bakanı B. Antonesko ) Balkan Antantı konseyinin, geçen defa, Belgrad toplantısından Dış Bakanımız, B. Metaksas ve Stoyadinoviç ile beraber. ( Köşede şubat başla- rında Ankaraya gelecek olan Romen dış bakanı B. Antonesko) şubat başlarında Ankaraya geliyor Dış Bakanımızı kabul eden Atatürk, Dr. Aras'ın | vezife ifa edişind.n bir daha memnuniyet izhar eyledi i ! | | bir hatıra: sisim. Çok memnun oldum. Görüşleri- mizde tam bir birlik vardır.,, dedi. Atatürk Dış Bakanımızı kabul etti İstanbul, 31 (A.A.) — Cümhur Reisimiz Atatürk Dr. İ Aras'ı, vapurdan çıkar çıkmaz ka- a bul ederek yılbaşını beraber Park | Otelinde geçirmek üzere yanında f- alakoymuştur. ,I 1 Atatürk'ün, Dr. Arasın vazife ifc — edişinden bir defa daha memnu | niyetlerini izhar eyledikleri habe: alınmıştır. beşinci sayfamızdadır ). BK KOŞ GŞIRALİTŞ YAK ECİ —— —P ——— Ağaç Yazan: H. Reşid TANKU, Coşkun sular güzel ve zengin / — dana'yı boğmağa başladığı gün « — luklrarmız boğazlarımıza tıkanm î ı eller böğürde ve ne yapacağımızı | şırmış bir halde idik. Ümitsiz fery — larm aldığı cevab çöken damla homurtusundan ibaretti. - | Eğer Seyhan ötedenberi bö zalim, bu rütbe yıkıcı olsaydı or: ne Adana kurulurdu ve ne Ad bugünkü kadar genişler, büyür güzelleşirdi. Seyhanım çileden ç — ması ihmal edilişindendir. Kay — idareler tarafından kendi haline —— rakılmış ve şartlarından mahrum — varlık gibi o da cümhuriyetin ol — yan, koruyan ve kurtaran himn bekliyor. Seyhan ağaç, ağaçlık ru ve orman istiyor. Ağaç ve su, yaratıldıkları — denberi biribirinden doğan, - bi; ni tamamlıyan, biribirini ıslah — iki tabiat unsurudur. Birinin : yerde diğerinin feyzi gürleşir, nin azalması diğerini hasis, hır. — sinirli yapar. Ve ölümlerinin | sebebi biribirinden ayrı düşme! — Ağaç, yapraklariyle bulutla — lar, ve kökleri yağmur suların nıcıdır. . | Eğer başka yerlerde seller | ş na'da olduğu gibi birden ve | bir hamle ile saldırmıyorsa, se — ağaç ordularmın Mmukaven aramalıyız. Başka görüşle, aj — deleri büyük caddelerde yüri akışı idare eden işaret mem benzerler. Dağ başlarında | her sel dalgası, ancak, onlar saade ettiği hızla ve işaret e tikametlere akabilirler, | Sen'in ve Elbe'nin ortal (Sayfayı çev.