BİR FRANSIZ YAZIYOR: — Fransa, Anadolu ve Trakya kadar bütün vasıflariyle türk olan İskenderun sancağını Türkiyeye iade - etmelidir. Fransa ile Türkiye arasında bir “Alsas- Loren” meselesi yaratılamaz , İ Memleketimizi yakından tanıyan ve uhtelif gazetelerde inkılâb Türkiye- Si hakkında çok güzel ve anlayıştı ma kaleler yazmış olan genç fransız mu- harriri Görard Tongas'ın, La Tribune des Nations gazetesinin son gelen sayr- sında okuduğumuz bir yazısını aynen tercüme ediyoruz: Lozan muahedesi (24 temmuz 1923) şark meselesini, Türkiye bakımından katl olarak kapamış mıdır? Buna müspet cevab verilebilir sanı- yoruz; o zamana kadar ortaya konul- duğu şekliyle - büyük Avrupa devlet- lerinin Türkiye üzerinde mutlak hâki- miyetleri - şark meselesi, Atatürk Tür- kiyesinin iç ve dış siyasi istikrarr do- Jayısiyle bugün artık mevcud olamaz. Türkler bir “türk milleti, nin te- şekkülüne uygun, hakiki “coğrafi çer- Asyaya ve Trakyaya çekilmiş olan 'türkler göçebe mazilerinden gelen son karakter çizgilerini de gitgide daha hizlı olarak kaybetmektedirler. Tarih- te ilk defa bir vatan sahibi olan türk, Oturgan olmaktadır. Milli meveudiye - tin ilk şartı olan muayyen bir coğrafi mıntaka ile bu çözülmez bağ, onur i- çin tamamiyle yeni bir şeydir. Bu it barladır ki, genç cumhuriyetin hükü- et merkezi Ankara, bu hâdisenin sem- bolü ve ispatıdır. Türklerin memleket- derine bağlılıklarının delili olan Anka- tarafından inşa edilmiş ilk gehirdir. (*). Ve islâm topluluğundan b türk ruhu küçük Asya ve Trak- / yanın taşlr topraklarına sevgiyle bağ- Jandı. İmdi, Avrupayr Asyaya bağla- “yan bütün bu erazi, dünya toprakları- 'nın hemen tam merkezinde bulunmak- | tadır. Burası büyük kara ve hava yol: t Jarının tabit platformudur. — Aynı za- jmanda burası büyük deniz yollarının €n muazzam . stratejik noktalarından biridir. Bu vaziyetin ehemiyetini tehlikeleri müdrik bulunan Ke- listler, sultanlarınkine taban tabana bir siyasetle, topraklarının mutlak her çare. Aynr sebebler dolayı- faydalı olan her türlü “ürüst “elbirlikleri,ni memnuniyetle ka- ktedirler. Bu tek kelime onları Şıkarmaya kâfidir. Sovyetler birliği, Türkiyenin ken: iyi münatebetler tesis etmiş ol ilk devlettir. Birçok sebebler fmil olmuştur. İlk önce rus in- br, Türkiye eumhuriyetinin siyast iktısadi menfaatlerine halel vermek dursun, urun zamandanberi üze- $e çöken şimal komşusunun meşum line bir son vermiştir. Öte yan- Sövyetler Birliği ile Türkiye, 6 yat garb devlelteriyle müce > halindeydiler. Türklere, istikiâi Sürette ihtimam görmekten geri . İi memleketin âşikâr ve de- menfaatine uygun - olduğu için luk çok kuvvetlidir. Sovyetler için, Karadenizin kapılarında " irın himaye etmektedir gelince, rus dostluğu Nihayet, bun- T iki memleket için, Asyada nü- » demek istiyor. Çün. Zat İskenderunun — bile türkler Yan kurulmuş bir şehir olduğu: h bize söylüyor. — Ulus devletlerin modern inkişafları üzerin- de bir cazibe kuvveti kazanmaktadır. Almanya da, büyük cömerdlik, neş- riyat ve suples gayretleri sayesinde © da, Türkiye ile geniş bir. elbirliği yapmak süretiyle, tam bir organizas yon halinde olan bu memlekette oyna- yabileceği büyük rolü derhal anlamış- 'tır. Böylece, Türkiyenin endüstrileş mesinin büyük bir kısmı alman mühen- dislerinin, makinelerinin, kredilerinin yardımı ile meydana - gelmiştir. İki memleket arasındaki ticaret çok inki- şaf etmiştir. Nihayet, Kemalist eserini devam ettirmekle mükellef entelektie! eliti yetiştirecek olan yüksek öğretim, tamamiyle Almanyadan gelmiş âlimle: profesörlerin, teknisiyenlerin e- Tindedir. Türkiye ile - Yunanistan arasında dostça münasebetlerin teessüsü de daha az dikkate değer olmayan bir ehemiyet iktisab etmektedir. Şarki Akdeniz dün- yası için kati ehemiyeti olan bir anda, Atatürk ile Venizelos, iki devlet ara. sında bunca zamandanberi mevcud hu sümeti sağlam bir dostluğa - çevirmiş. lerdir. Bu dostluk, Türkiyeyi, kendi başına - tehlikeli - olmasa bile, Avrupa devletlerinin biri veya diğeri tarafın dan kullanılabilecek bir hasımdan kur- tarmıştır. Bu keyfiyet, 1912 deki gibi bir Balkan ittihadınız. vücuda “gelme- sine karşe bir garantidir. İsmet İnönü ile Venizelos arasındaki 1923 Lozan görüşmelerinden çıkan, 1930 Ankara muahedesiyle mühürlenen, türk - yu 'nan dostluğu hergün biraz - daha sağ. Jamlaşmaktadır. Modern diplomasi rihinde böyle bir elbir e rastlanmaz. Bunun çok büyük bir e- hemiyeti vardır, çünkü bu, büyük dev letlerin üzerinde müessir bir nüfuz ic- Ta edemiyecekleri yeni bir Balkan dün- yasınım etrafında teşekkül edeceği nü- vedir. Sevr —muahedesinin - akametinden sonra, İtalya, uzun zaman, genç Türki. 'ye cumhuriyetiyle dostça münasebet. lerde bulunmuş büyük garb devletleri. nin ilki oldu. Ciddi ve tehlikelerle do lu bir buhrandan sonra, iki devlet 1928 de Bir bitaraflık muahedesi imzaladı. lar, ki bu türk - yunan dostluğu üze- rinde de müsbet bir tesir yapmıştır. O zamandanberi Roma ile Ankara arasın. da mükemmel bir anlaşma mevcuddur. Bununla beraber, Türkiye, İtalyanın büyük dostlarının en dinamiği olduğu- 'nu, nüfus fazlalığının tazyiki — altında, Anadoluda bir kolonizasyon topra Tamağı düşünebilecek tek devlet oldu. Hunu hatırından çıkarmıyor. Bu tehli- ke bugün ortadan kalkmış olsa da, geo- Politik doneler Türkiyeye sıkı bir te- yakkuz empoze etmekten hati değildir. Kemalist inkılâb, herhangi bir mem- leketten çok daha fazla Fransanın kül- türel, iktısadi ve mali menfaatlerine za- rar verdi. Filhakika, Türkiyedeki fran- sız üstünlüğü münhasıran bu inkılâbın 'yok etmiş olduğu bütün elemanlara i tinad ediyordu. Dint hamilik, kapiti Jasyonlar, — fikri ve mali tahakküm, hepsi osmanlı imparatorluğuyle - bera ber ortadan kalktı. Böylece, hususiyle fransız olan bin türlü nüfuz kaynakla» Fi kurumuş oldu. Bu- yüzden, memle. ketimiz, Lozan muabedesiyle ihdas e- dilmiş olan yeni vaziyete intibak et mekte pek yavaş davranıyor. Fransa, hüzünsüz olmayarak, muazzam — imti- yazlarının kayboluşuna katlanıyor. Ve, bütün büyük devletler, Kemalist Tür- kiye ile iyi münasebetler idame etme- nin hayati ehemiyetini idrak ederek, gitgide şarkta bizim yerimizi / alırlar ken, Fransa halâ eski görüş tarzını ter ketmekte tereddüd gösteriyor. Halbu- ki, Fransanın dostluğu kendisi için çok kiymetli olan Ankara hüküm Sız » türk dostluğunu kabil olduğu ka- dar sıklaştırmaktan başka bir şey iste. miyor. Türkiyede kendine yeniden bir geref mevkii yaratmak işi münhasıran, veya hemen münhasıran Fransaya bağ- lıdır Kemalistler, işlerine hiç bir yaban- €t müdahalesi, altında bir tahakküm zihniyeti saklı olan hiç bir “nüfuz,, ka- bul etmezler; fakat inkılâblarında ken- dilerine yardım edebilecek “elbirlikle Fini, memnuniyetle - karşılamaktadır. lar. Türk - topraklarının artık bir sö- mürge olmadığını, fakat, içinde keli- menin hakiki manâsiyle bir türk mille- yükselen ocak olduğunu anlamış o- Janların hepsine ellerini uzatmaktadır. 'ar. Tamamiyle müstakil olan bu deve let, diğer devletlerle ancak eşit sıfati, le münasebetler . İmdi, fransız nüfuzu Türkiyede derin izler bırakmıştır, orada memleketimiz, pren- siplerimiz, kültürümüz halâ büyük bir tercihten faydalanmaktadır. — Fransız. larla birçok ve emin fikir, ideoloji, karak ter ve tabiat yakınlıkları olan türkler milletlerinin yetişmesi için samimi yar- dımları kabul etmekten başka bir şey istemiyorlar. Kemalist Türkiye, Fran- Sa ile sıkı bir elbirliği yapabilir, ve bu birlik, herhangi başka bi cten çok fazla, dünya sulhu için kuvvetli bir onsur olabilir. Filhakika memleketleri- miz, sulhun / organizasyonu hakkında Müşterek prensipler, aynı ideal sahibi- dirler. Aralarındaki münasebetler en dostça bir mahiyettedir, ve tamamiyle santlmi olabilmesi için de, büyük bir haksızlığı kati surette tasfiye etmemiz Tâzımdır. Türk milleti üzerindeki eski Büfuzumuzun, — tahakkümümüzün — son eserlerini de terketmek cesaretini gös- termeliyiz. Fransa, Anadolu ve Trakya kadar bütün vasıflariyle türk olan bu İskenderun ve Antakya sancağını Tür- kiyeye iade etmelidir. Fransa ile Tür- kiye arasında bir “Alsas-Loren,, mese- Jesi yaratılamaz. *Antakya ve İskende- Tun Sancağı,, hakkındaki ihtilâf kolay- dıkla halledilebilir. Esasen Türkiye, İskenderun limanını zenginleştirmiş o- Jan Fransaya kendi menfaatlerinin ma- suniyetini reddetmiyecektir. Hattâ üs telik, bu meselenin dürüst bir şekilde halli fransız - türk ticaret münasebet. lerinin son derece inkişafına yol aça- caktır. Nihayet, bütün büyük devletlerin Sonuncusu olarak, İngiltere de Türki- lame edel 'ye ile normal münasebetler tesis etti. Garb devletleri tarafından osmanlı ime Paratorluğuna karşı açılmış olan öldü- Tücü mücadelenin canlandırıcı ve başlı- sa aktörü olarak İngiltere, Lozanda gözlediğini elde etti: boğazların silâl sızlanması ve Musul vilâyetinin per- deli bir şekilde Türkiyeden ayrılması. Montrö konferansı bu mükellefiyetle. rin ilkine son - verdiği için, ingiliz - türk yakımlaşması husule gelmekte ge- cikmedi. Boğazların yeniden silahlan. masını kabul etmekle bunda hemen ta- hakkuk edecek bir menfaat görmüş o- lan İngiltere - gerekli silahların ekse- risini © verecektir - şimdi Türkiyede sermayeleri için geniş bir işletme sa- hası bulmuştur. İngiliz - türk dostlu. ğunu mühürlemiş olan Kıral Sekizi Edvard'ın Türkiye seyahati derhal in- Biliz malt ve iktısadi heyet devlet arasında bir elbirliği Mi tetkik için Türkiyeye takib etti. Hulâsa, Kemalist Türkiye, bir an içinde vesayet şekline girebilecek itti- faklara yanaşmadan, bütün büyük Av. lerinin iki programı- gelmeleri rupa devletleriyle münasebetler tesis etti. Aynı şekilde milli hisleri uyanmış olan İran ve Efganistan da, Avrupa devletlerinin tahakkümünü omuzların. dan atmaya hazırlanıyorlar. Türkiye, İran ve / Efganistanın, çok erkenden, farketmiş olduklarr bu menfaat birli. Bi, üç devleti manevi idaresi Türkiye- ye düşen bir siyasi tesanülde götürmek- tedir Tahran ve Kâbil iki komşusu Ü. zerindeki kültürel nüfuzu her gün bir. az daha artan Ankaranın tccrübelerin. den faydalanmaktadırlar. / Efgaristan. Çanakkale varidat müdürü Temail Kütahya varidat müdürlüğüne, Kütah- ya varidat müdürü Ahmed Cemil Ça nakkale varidat müdürlüğüne, teftiş heyeti memur namzedi Muzaffer Ku- la malmüdürlüğüne, Kütahya muhase- Alaeddin — Buldan mal- müdürlüğüne, — Kula — malmüdürü Refet Akhisar malmüdürlüğüne, da- be müdürü Tülfünun eski muhasebe müdürü Hu- lüsi Kütahya muhasebe müdürlüğüne, Adliye Vekâleti muhasebesi memurlar 'rından Raşid Ankara icra muhasebeci- liğine, Beyoğlu eski tahakkuk - müfet trol memurluğuna, Bursa varidat mü- meyyizi Ali Bursa maliye tahsil şube- Si tahakkuk şefliğine, Zonguldak Ereğ- lisi Malmüdürü Remzi Seyhan varidat kontrol memurluğuna, milli emlak bi rinci mümeyyizi Sadettin milli emlak müfettişliğine, Ankara Kızılbey mali- 'ye şubesi tahsil şefi mazhar Adana tah- sil kontrol memurluğuna, tahsil müfet- tişliğinden açıkta Kâzım Rize — tahsil kontrol memurluğuna, hususi idareler tahsil müfettişi Orhan Kırklareli tah- sil kontrol memurluğuna, tahsil mü- fettişliğinden açıkat Adnan Edirne tahsil kontrol memurluğuna, tahsil mü- fettişliğinden açıkta Vehbi Muş tahsil kontrol memurluğuna, Yedikule tahsil başmemurluğundan açıkta Cemalettin Kayseri tahsil kontrol - memurluğuna, İstanbul defterdarlığı tahs zi Necib İstanbul tahsil murluğuna, İsparta arazi tahrir inden açıkta Ziya Isparta tahsil şefliğine, Sinob muhasebe kâtibi Mehmed Bahadır Sinob tahsil şefli; ne, Muğla mühasebe - kâtibi — Ferhad Muğla tahsil şefliğine, Giresun tahsil müfettişliğinden açıkta Osman - Gire- sun tahsil şefliğine, Burdur. varidat memur muavini Ziya Antalya tahsil şube şefliğine, Lise mezunlarından Ne- bil ve Muzaffer, — Tokat millt emlâk kâtibi Şerif, istatistik umum müdürlü- Hü tasnif şubesi şefi İbrahim, Ankara defterdarlığı tahsil müfredat — kâtibi Namık vekâlet zat işleri — müdürlüğü memurluklarına, Bursa icra mömuru Sabri Adliye vekâleti muhasebe me- murluğuna, açıktan Şet leti muhasebesi ikinci mümeyyizliğine, li ve İhsan, muhasebe kâtibi Nafıa vekâleti inşaat muha- sebe müdürlüğü memurluklarına, İk- tısad Vekâleti muhasebesi meyyizi Hüseyin Cahid büdce ve mali kontrol umum müdürlüğü memurluğu- 'na, Ankara icra mesul muhasibi Meh- med Milli müdafaa vekâleti muhasebe mümeyyizliğine, Söğüd — malmüdürü Hüesyin Enver maliye vekâleti hesa- bat şubesi memurluğuna, piyade fırka- & muhasebe kâtibi Hasan Bekir hesa- bat şubesi memurluğuna, Kayseri tah- silat kontrol memuru Halis Kayseri tahsil şubesi şefliğine, Galata maliye şubesi tahsil memuru Ali Ankara Kı- zılbey maliye şubesi tahsil şube şefl ğine, vekâlet zat işleri memurlarından memurluğuna, hukuk me- zunu Remzi milli emlak — müdürlüğü memurluğuna, muallim mektebi mezun. ——— sillerini ilerletmek için Türkiyeye gel mektedirler. İran ile Türkiye arasında, asırlarca sürmüş olan bir husumet, ye- rini hakiki bir anlaşmaya bırakmıştır. Türkiye, miği kalkınmasının şark milletleri veya türk azlıkları için bir misal teşkil etmesine mani olamaz ve olmak da istemez. Fakat bunların üze- rinde herhangi bir tesirde bulunmak- tan da çekinmez. Arabistanda, Irakta, Bulgaristanda, Yunanistanda, Sovyet - der bi bir zaman irre- dantizm doğrudan doğruya Türkiye- den teşvik gördüğünü söyliyemez. Tür kiyenin realist siyaseti - nasyonalizmi yalnız kendi toprakları üzerinde anla- Maktır. Esasen geniş bir göç hareket türkleri ana yurdlarına getirmek işi görmektedir. Hulâsa, bütün münasebetleri arasın- da tam bir muvazene bulmaya çalışan ihtiyatlı ve mahir bir dış siyasetle, Türkiye, sağlam devletinin ” kuruluşu işine emniyetle devam edebilir. Bun- dan böyle “şark meselesi,, ni vücuda getirmiş olan bütün hırs ve iştahlar da türk profesörleri ve mütehassısları ders vermekte ve efgan gençliği tah- bu sağlam bünyeye çarparak dağılacak- dardır. 1SONKANUN 1937 CUMA Finans Bakanlığında Yeni nakiller ve tayinler Jarından İbrahim milli emlâk müdün Tüğü memurluğuna, Ankara — tahsilat müfredat kâtibi Sani ve milli emlâk müdürlüğü memurlarından — Muzmmez vekâlet zat işleri müdürlüğü memur- Tuğuna, Divanı muhasebat — murakıbr. Hayri Maliye vekâleti teftiş heyeti kar Tem müdürlüğüne, Sorgun avukatların dan Ali Naci Sorgun hazine vekilliğin 'ne, Haymana varidat kâtibi - Mehmed Gölköy malmüdürlüğüne, — Erzurum Muhasebe memuru Rıza Sürmene male idürlüğüne, Birecik muhasebe kâti- Ali Adıyaman — malmüdürlüğüne, Feriköy tahakkuk Şube memuru Ab. dullah İçel varidat tahakkuk şefliğine, fen tahakkuk şefi Remzi İstanbul - ta. hakkuk kontrol memurluğuna açıktan Sahir varidat umum müdürlüğü ikinci mümeyizliğine, hukuk — mezunlarından Tbrahim, Şekib ve Ekrem hukuk mü- bi Ankara Rodyosu ÖĞLE NEŞRİYATI 1230—12.50 Plâk: Halk şarkıları 13001330 Plök: hafif musiki AKŞAM NEŞRİYATI 19.00—19.30 Türk musikisi ve halk şara kıları daşları) Türk musikisi ve halk şarkıları (Hikmet ve ara kadaşları) İngilizce İpek) Plâk: dans musikisi Ajans haberleri Stüdyo salon orkestrasr Yarınki program . ve ise tiklâl marşı (Servet ve arkar 19.30—20.00 20.00—2020 dersi ” (Azima 2020—2040 2040—21.00 21.00—22.00 2200 İstanbul Radyosu Öğle neşriyatı: 1230 Plâkla türk mus 1250 Havadis. 1305 Plâkla hafif müzik 1324—14.00 Muhtelif plâk neşriyatr Akşam neşriyatı: 1830 Plâkla dans musikisi 19.30 Spor müsahabeleri: Eşref Şo fik tarafından Vedia Rıza ve arkadaşları tas Fafından türk musikisi ve hali şarkıları Cemal Kâmil ve arkadaşları tarafından türk musikisi ve balk şarkıları 2100 (Saat ayarı) orkestra: 2000 2030 1 — Blankenburg (Frisch Voran) Marş. 2 — Strauss: (Sphürenklânge) 3 — Offenbach: (Orfe Cehen nemde) Üvertür. 4 — Tehaikowsky: (Pikdam) o- perasından bir parçı 5 — Lehar: (Paganini) operes tinden parçalar. 2200 Ajans ve borsa haberleri ve ertesi günün programı 2230 Plâkla sololar 23. — Son. Bugün — Avrupa - istasyonlarından dinlenebilecek seçme program. : Konserler 2030 Laipziç (büyük konser) Z1. — Breslav (Vagmer festivali) Z1. — Kolonya (müzik romantik) 2215 Prag (Çaykofski) Opera, operet 2030 Budapeşte (Operet: Le paii d'epice) 20.30 ” Viyana (operadan nakil) 21. — Doyçlands (Les pöcheurs de perles — Bişet) 2140 Roma (Operet: La marionnette)! 22. — Milan (Mignon) 2245 Radyo Paris (Le voyagae de Su zette) 2245 Londra (Çingene aşkı) Dans müziği 2310 Budapeşte 2330 Prag, Berlin, Königeberg, 24 — Kopenhag 2430 Londra 2445 Paris P.T.T.