cetli erkek azları kısık hırkasının inde duru» ıkla, bütün kalbi göğe b yüreğine eşikte, mi şını örttü lerek onus sıcak Küçük kız, yanağına değen Judukları karnını doyuracak meme , bir ân için sustu, ve arandı. Sonra sağlamada başladı. Jenç anne, çılgına dönmüştü. Oda kapısına doğru koşarak, dışarı fırladı. sik odaya girdi. Orada, küçük bir a yanıyor, genç bir kadın, lâmba- inin sayıda ikseyler dikiyordu. İceri bla komşusunun o girdiğini görünce; bna gülümsedi : — Ne var kardeşim? Jenç annenin, gözleri yaşlı, sesi bıçlarıklıydı : — Komşucuğum, benim kıza göz wİsk ol, ben biraz dışarı çıkacağım... Cevap beklemeden dışarı fırladı. faz sonra dar, çamurlu, yarı karanlık bıkaklardan koşarcasına yürüyordu Caddeye çıkınca duraladı. Tramvay” bar buğulu camlarile içindekileri giz- stiklekile caddenin ir sularını iki yana sıçtratarak bolcu taşıyor, şemsiyelerinin geniş Sis poağında ağır irindan başlayan bir ıslaklık, soğukluk Yavaş yavaş bütün vücudunu sarmişti. Evinden niçin fırlamış? Caddeye peden çıkmıştı? Kendisi de bilmiyordu.. aze solgun yüzünde iri, parlak, iyah gözleri tuhaf bir ümitle parlı- Yordu. Başörtüsünün kenarından çıkan çları, bukle bukle olmuştu. Yanından içen erkekler ona bakıyorlar, fakat hiç kimse bir tek söz söylemiyordu. enç anne, saatlar geçtiği halde, le nede vi koca- o da babasına benziyordu ki... dayandığı elekeik EE ai yanından om İarı dolduran kalabalık çekilmiş, sokak- lar tenhalaşmıştı. nç anne, olduğu yerde duruyor, niçin Şan bilmeden sağa sola bakıyor | birahansderı bir genç kadınla, bir erkek çıkmışlardı. Erkek şemsiye sini açmış, kadın onun omuzu dibine ekli easy Gülüyorlar, neşe içindey- iler. enç annenin önünden geçerlerken, kadın birdenbire durdu. Genç yüzüne baktı. annenin Sonra yanındaki erkeğe fısıldadı: Sabik ingiliz kıralı Tirol'linden sekizinci Edaardın kış m li Üzere bir — Şuna kırk para versene | Erkek, hiçbir şey söylemeden elini cebine attı. Parmaklarının ucunda tut- tuğu parayı uzattı, ienç annenin, titremesi büsbütün genişlemiş, yüzünde bir damla kan kal- mamıştı. İri, siyah gözlerinde korkuya a bakı» yordu. Ü parayla arasında bir uç varmış. gibi elini uzatamıyor, alamıyordu. tokat gibi benzer bakışlarla uzatılan paray çurum Oğuldıyan kulaklarına bir ses çarptı: — Kör galiba! Acıyarak gözlerine bakıyorlardı. Son- ra kadın eğilerek onun av Erkeğin elinden parayı alarak, genç bıraktı, yine gülüşe. rek uzaklaştılar. Genç anne, artık hiç birşey görmüyordu. Sesler, isiklar; renk ucunu açtı. annenin avucuna erkeğin cebinde asınan para ateş gibi yakıyor, kavuruyordu. ç anne, gözlerini kapadı. Başı: içindeki ses bekledi. mişti. erin, baykırmaların, Ölçemediği bir za- Yavaş yavaş gözlerini açtı, Gözlerle beraber yumulu avucu da açılmış Şaşkın baktı. Avucunda bir gümüş yarım lira vardı. Ona kırk para yerine yanlışlıkla yarım lira vermişlerdi. Kızının ağlayan sesini duyuyor, o ses onu çağırıyordu. Karşı kaldırıma geçerek, vitrini şiyecekle dolu bir dökkâna girdi. Biraz sonra elinde bir iki küçük paketle, nin süsmasini mi kasar adımlarla karanlık sokaklara daldı. gittiği Avusturya