wi, ye le güneş mı göl , Nefesi aşırken, rözlerini Yavaş ınlar yâ- nıyanlar, e sevinç rla yeşil ları, bü- Demek çiçeğine eni can i samimi (üyümüş insanlar, bi sever- bilmedi- li olaca" *rlerdeki stlukları e ea Gülüm - Yavrum, dedi. Onlar a insati- içekleri, ancak güzel ko- senmi na b r rakibidi alçak hislerle ellerini uzattılar güzel- likleri, hodgâm arzuları için kullanır- — Annemi derdim... Nasıl olur bu?!. Oh bu alçak insanları hemen cezalan- dırmalı, güzelliklere uzanan ellerini kırmalı ki, asil insanlar bunlardan ayrılsın... — Çocuğum, o zaman beyaz ellerin, temiz alnın sm r. O basit insanlar seviyesine düşersin ki, gün asil insanlığı Zer uzaklaşır Anneme, beni sa e dost ola- rak seven ve düşünenleri de anlattım.. O, gene acı ve biraz isyankâr söyledi: — Yavrucuğum, bunlardan daha zi- yade çekin, çünkü maskelidirler!. Dost ve insan görünerek Yy alçak- casına hareket eder Onlara elini değil, pençeni EN ve isterimki bu pençenin keskin tırnakları olsun. rtik anneme birşey sormadım. Yalnız duduklarımda, o annemin renkli erile yakilati görmeğe na haki nekadar acıydı. rada dostlar düşman, arkadaşlar sevgililer vefas Gene e a solgun bir sonbahar akşamı, hasta bir insan göz” lerini "gözlerimden ayırmadan titrek yali nci, edi... sen uçsuz bir engin sın.. Gözlerin!. kızgın bir rubları dinlendiren bir deri “ ve im 8 - & - x u Zi eri Galiba benin ilk hakiki dostu kei ünkü o, hiçbir günah iş- ememiş.. eni ne rengim, ne güzel- liğim için seat Bütün günahı, gözlerinde yaşlarla bana hayatın, le e aa anlar kir Bir kış akşam tek d tumu da kaybettim.. cia .. Ondan sonra uzun uzun düşündüm.. Çölolmıyan yerde, çöl seması olur mu?|, Gözlerimi, korka korka seyrettiğim m a leriie çekip, işime çevirdim.. Evet, kalbimin bütün neşe- iel Sie ladik bir "çöl kuraklığı va rak bir semayla örtülen ğunu giderecek bir e bir mucize bel anların ei azlığı bildiğim halde, bu kuvveti bekledim... "Bir gündü, yeşil yolumda dalgın yu- rürken, siyah bir alevle çölümün uf- kunda bir güneş doğdu... İlk heycan.. ie düflerin m titre- Elim, yaral bir güvercin gibi yanıma düştü.... hayat klana sonra oda hakiki yüzünü gösterdi... Sevgili diye tanıya- bileceğim, inik istediğim bu adam a yalancı ve vefasızdı.. İçimdeki URLA büyük bir yan- gın eklendi. u her acı hakikat karşısında ll o nisbette eğ İçimde mişti... Beni anlıyan, ben gulu, düşünceli, yalnız enli a bir sevgili istiyordum. ul ml Eşi istek hakikat olmı- yacaktı .. anladıktan toza m a “köyü mün yeşil p arı ka e ie hislerine yali e hayahı Korkuyordum.. Kor- kuyordum. ki bü yangın bana, köyü- üde köyümdeki ga vlerimi de zehir Al li in onların bıraktığı b döyziyi kurutmak, ebe- diyen söndürmek | için ellerimi uzattım. .. Fakat! bir ses çınladı kulaklarımda — Yayrum | uzanan beyaz elin temiz, ai e ET: yaralı bir. güvercin gibi nıma düştü.. Ve ilk olarak çaresizlik içinde kendi, kendime uzu ağladıml... uzun uzun ağladım! Tasavvur et kardeşim... Acı günle- rinde teselli edilmek.. dost, sevgili di- ye tanıdığın bir insan tarafından din- İenmek istiyorsun.. Fakat, Rİ ve anlamıyor. e sadece güzel olduğun için seyr- .« güzel a an a e yor. Derdlerini değil, nin gini, kalbini, ruhunun asaletini “değil vi Gm seviyor. a fen baba yerine hürmet ri saad da aynı Za; aynı duy- guyu görüyorsun. Ve insanlığın çamur içinde yuvarlandığını görür gibi, çıl- gınlaşıyorsun.. İşte ben, bunun için soluyorum.. has- en manevi e hastalıktır.. Korku- m kardeşim!.. Bu içimdeki büyük İran yangını a etrafımdaki mas- lerimi de e a Ve korkuyorum, köyümü ve yurdu- un bütün ii bu Yün içinde zavrulmasın İşte ir | içimin yangın. 21